Tarıma Yatırım Yapmalıyız

Tarıma Yatırım Yapmalıyız
Geleceğin en önemli sektörü haline gelecek olan tarım için, girişimci sayısının artırılması gerektiği belirtildi.

Kahramanmaraş’ta 2011 yılında 505 projeden % 20’sinin tarım sektörüne yönelik olduğu biliniyor.

Prof. Dr. Osman Gökçe, Tarımsal Girişimciler Geliştirilmesi ile ilgili yaptığı değerlendirmede, üretim fonksiyonunun emek, sermaye ve doğa ile birlikte dördüncü faktörü girişimcilerdir. Ancak, gerek bakanlık ı ve gerekse de ziraat fakülteleri tarımsal girişimciliğin, kendi alanlarını ilgilendiren yönleri üzerinde programlar geliştirememişlerdir.” Eleştirisinde bulunduğu araştırma yazısında tarım sektörünün önemine değinde. Yatırımcılara sektörü yatırım yapması çağrısında bulundu.  

Üretim fonksiyonunun emek, sermaye ve doğa ile birlikte dördüncü faktörü girişimcidir diyen Prof. Gökçe; “ En azından bu temel özellik nedeniyle, girişim ve girişimcilik üzerinde gerek araştırma, eğitim ve öğretim çevreleri ve gerekse de yönetici ve uygulayıcılar geçmişten beri yoğun bir biçimde durmuşlar ve durmaktadırlar. Bu konuda kitaplar yazılmakta, bilimsel toplantılar düzenlenmekte, seminerler verilmekte, girişimciliği geliştirme enstitüleri ve benzerleri gibi kurumsallaşmalar yaşanmakta ve birçok akademik programlarda da dersler okutulmaktadır. Çünkü girişimciliğin, değişimin ve dönüşümün temel unsurlarından birisi olduğu görülmekte ve tarihi süreçte olduğu gibi günümüzde de son derece devrimci bir rol oynadığı ve oynayacağı ileri sürülmektedir. Bu böyle olmakla birlikte, tarımın da bir ekonomik sektör olmasına ve değişim ve dönüşüme en çok tarım sektöründe gereksinim duyulmasına rağmen tarımsal girişim ve girişimciliğin üzerinde hemen hemen hiç durulmadığı görülmektedir. Tarımsal kesim, bazı adını anıp geçme biçimindeki değinmelerin ya da konu ile ilgili ufak tefek devinmelerin dışında bu konuda ilgisiz davranmaktadır. Örneğin, gerek Tarım Bakanlığı ve gerekse de ziraat fakülteleri tarımsal girişimciliğin, kendi alanlarını ilgilendiren yönleri üzerinde programlar geliştirememişlerdir.

1.20111027165218.jpg

BAŞLANGIÇ YAPILMALIDIR

Kahramanmaraş'ın tarım dünyası böyle bir açılımı sağlayabilecek ve örnek olabilecek başlangıç özelliklerine fazlasıyla sahip bir yapıda olduğunu belirten Prof. Gökçe konuşmasını şöyle sürdürdü;  Kahramanmaraş özelinde tarımsal girişimciliğin olanakları ve darboğazlarını irdelemek, tartışmak ve bu konuda öneriler üretmek gerekiyor.  Bilindiği gibi her canlı yaşamak için bir şeyleri tüketir. Tüketim yaşamanın vazgeçilmez bir gereğidir. Biz insanlar için tüketim ise ancak üretmekle mümkün olur. Artık, doğada kendiliğinden var olan, bütün insanların dilediğince tüketebileceği kadar bol bulunan ve ekonomistlerce adına serbest mallar ya da doğal inallar denilen bir mal yoktur. Artık, ne su bedava ne de hava bedavadır. Yani tüketmek için üretmek, dolayısıyla da yaşamak için üretmek zorunludur.

EMEK VE SERMAYE ÖNEMLİ

Üretim, üretim faktörleri ile elde edilen üretim miktarı arasındaki ilişkileri gösteren bir fonksiyon çerçevesinde gerçekleşir. Emek, sermaye ve doğal kaynaklar temel üretim faktörleridir.Ancak, bu faktörler kendiliğinden bir araya gelerek üretim yapmazlar. Bunları bir araya getiren ve üretimi yapan girişimcidir. Dolayısıyla girişimci, riski de göze alarak, üretim faktörlerini bir araya getiren ve mal ya da hizmet üreten kişidir. Bu  riskin karşılığı kar payını da alır” dedi.

TARIMSAL GİRİŞİMCİLİĞİ TEŞVİK ETMELİYİZ

 Yalnız memurluk etmek, askerlik yapmak, kazançlı işlere rağbet göstermemek Türkleri eksiltmiş ve fakirleştirmiştir. Türklerin, arazi sahibi olan birkaç yüz bininden gayrisi memurluk ve askerlikle geçinen proleteryadır. Bunlar açlıktan ölmeyecek kadar bir maaşla iktifa ederler. Türkler zaten şayan-ı hayret derecede kanaatkardırlar tespiti yapan Prof. Dr. Gökçe konuşmasını şöyle sürdürdü;  Mühendislik dalları içerisinde de en olumsuz görüntüyü ziraat fakülteleri vermektedir. Ziraat fakülteleri girişimcilik ve girişimci insan yetiştirilmesi konusunda henüz yeterli programlara kavuşturulamamıştır. Bu fakültelerde hala, komuta-kontrol sistemine göre devlet kadrolarında çalışacak özellikte eleman yetiştirmek için ziraat mühendisliği eğitimi ve öğretimi yapılmaktadır. Üretim, işleme, pazarlama vs. gibi alanlarda çok büyük bir işlem hacmine sahip olan tarım sektörümüzde, bu işleri en iyi bilmesi gerekenlerin yani ziraat mühendislerinin işsiz kalmalarını başka türlü açıklamak da mümkün değildir. Bizim çiftçiler örneği düşünülürse bu ölçüt çok eleştirilebilir. Kahramanmaraş'ta da 50.22 dekardır. Ortalama işletme büyüklüğü AB'de 174 ve ABD'de ise 1900 dekardır. Bizim işetmelerimiz de üretim fonksiyonunun temel faktörleri olan sermaye yetersiz, emek niteliksiz, doğa küçük ve parçalı ve girişimci de yoktur.

Gerek tüm Türkiye'de ve gerekse Kahramanmaraş'ta gerçek girişimci kimliğinde tarımsal girişimcilerin olduğu da bilinmektedir. Tarımsal girişimcilikte ikinci bir alan tarımsal ürün işlemesi ya da endüstrisidir. Sanayisinin %80'i dokumacılık olan Kahramanmaraş, bu alanda pamuk için güzel bir örnek oluşturuyor. Ancak, bu yeterli değil. Örneğin, tarıma dayalı sanayinin merkezi olan Bursa ilimizde

Türkiye domates salçası üretiminin %54'ü, meyve-sebze konservesi üretiminin %59'u, turşu üretiminin %50'si ve meyve suyu üretiminin de %24'ü üretilmekte ve ürününe göre değişmekle birlikte, üreticilerle meyve sebze işleme sanayisi arasındaki bütünleşme (entegrasyon) de %40 ile %100 arasında bulunmaktadır Oysa, Kahramanmaraş'ın da bu alanda Bursa benzeri birincil tarım ürünü üretim olanakları vardır. Olmayan şeyse tarımsal girişimcidir” dedi.

3.20111027165233.jpg

KİPAŞ BU ALANDA CİDDİ BİR YATIRIMA GİRDİ

Kahramanmaraş tarıma dayalı bir sanayi geliştirmesine rağmen, KİPAŞ tarıma ciddi bir yatırım yaptı. Seracılık, bağcılık ve meyvecilik üzerine kurulmuş doğal tarım yapan bir şirket oluşturdular. Doğal tarım ilkesiyle hormonsuz olarak serada üretilen yüksek kalite, tat ve lezzette domatesleri Kipaş markası ile pazarlamaktadır. Yıllık yaklaşık 600 ton civarında domates üretilmeye başladı.

2004 yılında meyvecilik alanında giren Kipaş, ilk olarak 3.000 adet Amerikan asma ağacı üzerine aşılı Çekirdeksiz Sultani (İzmir üzümü) ve Yalova incisi çeşitleri ile ilk dikimi yapmıştır. Bugün 3 yaşında olan bu fidanlardan ilk ürün alınmıştır. Ayrıca 2006 yılın içinde İtalya'dan getirtilen 3 farklı çeşitte ( Red Globe, Autumn Royale ve Crimson Seedless) 1.800 adet fidan 20 dönüm arazi üzerine dikilmiş olup, 2008 yılında ilk mahsulün alınması hedeflenmektedir. Kipaş meyvecilik alanında yaptıkları bir çok genel kaideyi yıkmıştır. Örneğin; genel olarak "Meyvecilik dağda yapılır" gibi bir düşünce vardır. Ancak Kipaş bunu ovada yaparak hem teknolojinin imkanlarından en üst seviyede faydalanmakta, hem de Kahramanmaraş ovasının tabi verimliliği sayesinde birim alandan kat kat fazla ürün almayı hedeflemektedir. Tesislerde sulama, damlama sulama yöntemi ile yapılarak bitkiye ihtiyacı kadar su verilmekte böylelikle su sarfiyatı minimum seviyede tutulmakta ve aşırı sulama neticesinde bitkinin ihtiyacı olan minerallerin yıkanarak uzaklaşmasını önlemektedir. Bağlarda İtalyan tipi yüksek telli çatı sistemi kurulmuş olup, içeride traktör ile her türlü kültürel işlem rahatlıkla yapılabilmektedir. Ayrıca bağın üzerine gerilen bir ağ ile kuş, dolu, rüzgar gibi tabii zararların etkisini azaltılmaktadır.

Son olarak gene 2006 yılı içinde 12 dönüm alan üzerinde bir deneme bahçesi kurulmuş ve bu bahçede farklı çeşitlerde bodur kiraz, nektarin, erik, bodur elma, bodur armut fidanları dikilmiştir. Gelecek yıldan itibaren bu fidanlardan ürün alınması beklenmektedir. Buradan alınacak sonuca göre 100 dönüm ve 200 dönüm büyüklüğünde kapama bahçeler kurulması planlanırken. Domates,  Üzüm (İzmir üzümü), Üzüm (Yalova İncisi), Üzüm (Red Globe, Autumn Royale ve Crimson Seedless), Bodur Kiraz, Nektarin,  Erik, Armut üretime yapılacağını açıkladılar.

Yapılan açıklamada; “ Öncelikle planlanan ürüne uygun toprak analizi yapılmaktadır. Prensip olarak ova imkanlarından yararlanmak için dağlık araziler tercih edilmemektedir.

Deneme alanlarında ekim yapılmakta ve ürünün özellikleri öğrenilmektedir. Ayrıca gerekiyor ise ıslah çalışmaları yapılmaktadır.En son aşamada ise verim analizi yapılarak toplu dikim aşamasına geçilmekte ürün yetiştirilmekte ve test laboratuvarlarında kontrolü yapılmaktadır.

Kipaş Tarım özellikle bağcılık konusunda yaptığı çalışmalarla bölgesin de örnek olmuştur. Örneğin ürün kalitesini tutturmamızda en önemli paylardan birisi olan damla sulama tekniği bölgede gittikçe yayılmaya başlamıştır.” Denildi.

PROJELERİMİZİN YÜZDE 20 Sİ TARIM

İl Koordinasyon kurulunun geçen haftası toplantısında Vali Kocatepe, 2011 yılında yürütülen 505 projeden: 187 proje tamamlandığını, 37 projenin ihale aşamasında olduğunu, 225 proje üzerinde çalışmaların devam ettiğini, 56 projeye ise henüz başlanmadığını söylerken.  Bu  projelerin % 45’i üzerinde çalışmalar devam etmektedir. Yatırım projeleri ağırlıklı olarak: DKH, ulaştırma, tarım ve eğitim sektöründe yoğunlaşmaktadır. 505 projenin % 30’udiğer kamu hizmetleri, % 28’i ulaştırma, % 20’si tarım, % 8’i eğitim sektörü ve geriye kalan % 14’lük kısmını ise diğer yatırımlar oluşturduğunu söylemişti.

Bu rakamlar son yıllarda tarıma ağırlık verdiğimizi gösterse de Prof. Gökçe’nin de işaret ettiği gibi tarımda üretime ağırlık verip, yatırımcı sayısının artırmamız gerektiği de ortada.  

2.20111027165247.jpg

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.