Sözün Bittiği An
Geçtiğimiz günlerde, Aksu Televizyonu da başta olmak üzere, az sayıda basın mensubu ile okula gittik. Gittik ve gördük ki, inşaat malzemeleri artık çürümeye terk edilmiş, okul inşaatı çevresinde oluşan bataklıklar hastalık saçmaya başlamış, mahalle sakinlerinin çilesi biteceği yerde daha da artmış.
Bir veli çok dertliydi, Çocuklarımız buradan 2- 3 kilometre uzaklıktaki okullara gidiyorlar. Tabi yol yok, her yan çamur içinde olunca, gittikleri yerde çocuklarımızı okula almıyorlar. Ayaklarınız çamur, gelmeyin! diyerek çocukları evlere gönderiyorlar. Mahalle sakinleri olarak bizlerin durumu malum. Servise verecek paramız yok. Okulumuz bitse de çocuklarımız kendi mahallemizdeki okulda öğrenim görseler! diye dert yakınırken, bir mahalle sakini; Bu mahalle AK Partiye yüzde 85 oranında oy verdi. Ama ne yazık ve ne kadar acıdır ki, okul inşaatını ve çocuklarımızın kaderini kendileriyle baş başa bıraktılar. Siyasetçililerimize, Milli Eğitim Bakanlığı komisyon başkanı olan sayın Mehmet Sağlama sesleniyoruz. Sayın Sağlam, siz eğitim adına bu şehre çok hizmet verdiniz. Ne olur, şu perişanlığımızı görün ve bir çözüm bulun! feryadına alkış veren çok oldu.
Çarpıcı haberlerin ve çarpıcı yorumların usta ismi Aksu Tele vizyonu Genel Müdürü Turgay Terzibaş, yine olay mahallindeydi. Mahalle sakinlerinden Hanifi Doğan ile diğerlerini dinledi, Şahin Temizalpın düşüncelerini aldı, mahalle muhtarı İsmail Çelike sorulara sorarak cevaplarını aldı ve kendi yorumunu da katarak, ortaya çarpıcı, ama insanların yüreğini burkan haberi çıkarttı.
Bir başka mahalle sakini Şahin Temizalp ise, kendilerinin üvey evlat olmadığını kaydederek; Güya parkımız var. Ama içinde bir gram su yok. Başka parklara bakıyorum, ellerini yıkayacak suları var. Ne yani, onların kanı kırmızı da bizimki lacivert mi? diye yakınmadan duramadı.
BİZLERİ SEÇİMDEN SEÇİME
ADAM YERİNE KOYDULAR!
Haberi bitirip, muhtarlık önünde bir yorgunluk çayı içmek isterken, dert küpü mahalle sakinleri bizi bırakmadı. Durun, haberin büyüğü ve tehlikelisi burada, burayı çekin, burayı haber yapın! dediler ve bizi molozların, inşaat artıklarının olduğu yere getirdiler.
Gayberli Mahallesinin nüfusu bayağı var, 6 bin küsür. 2.700 seçmeni var, son yerel seçimlerde muhtar İsmail Çelik 1.300 oy alarak muhtar seçilmiş. Bizi alıp bataklığa götürdüler. İnşaatın sağında solunda oluşan bataklık, hastalık, zehir saçıyor. Neredeyse balık tutulur mu, tutulur. Hele sıcak yaz günlerinde yaydığı kokudan durulmadığını söylüyor insanlar. Fakat mahalle sakinleri, illa da okulumuz diyor, başka birşey demiyor. Bizi seçimden seçime dinliyor, ziyaret ediyorlar. Artık gelmesinler, istemiyoruz. Belediye başkanını ve milletvekillerini başbakana şikâyet edeceğiz, başka çıkar yolu yok. Ya adam gibi hizmet ederler, ya da çekip giderler. Çocuklarımızın her biri bir okulda, akşam almak için aile fertleri bir sağa, bir sola dağılıyor, çocukları toplamak için. Ama devlet bizden vergisini alıyor takır-takır. Hizmete gelince, biz üvey evladız!
DİKKAT! PARKA GİRMEK
TEHLİKELİ VE YASAKTIR
Park alanına geldik. O da ne? Parktaki levhada aynen şunlar yazılı; Park alanına girmek tehlikeli ve yasaktır! Hiç öyle şey olur mu, dedik, mahalle sakinleri ile konuşmaya başladık. Meğerse, hemen üzerlerindeki yolun ihata duvarı çürükmüş. Duvar çürük olunca, (Müteahhidi Esertaş inşaat) her an yolun çökme ihtimali göz önüne alınarak, yol altındaki evler istimlâk edilmiş, yıkılmış. Birkaç ev çarptı gözümüze, bunlar neci, neden yıkılmadı? diye sorduğumuzda, ev sahibi, Belediyeye gittik, paramız bitti, şimdi istimlâk edemeyiz! cevabını almış.
Yol üzerindekiler ve altındakiler için tehlike çanı çalıyor. Ancak muhtar Çelik, durumun vahametini belediyeye, diğer yetkililere bildirmemiş. Büyük suç! Bu işin vebali var.
Mahallenin duyarlı sakinlerinden Hanifi Doğan bizi bir başka yere götürüyor, mahallenin açıkta akan kanalizasyon sularını gösteriyor. Koku, zaten metrelerce uzaktan burnunuzu yakıyor. Belediyeye meseleyi iletmişler ama, nafile
************************
Haber - yorum
Gayberli semtindeki ilköğretim okulu için, müteahhit Hasan Varol ile görüştük. Varol bize şunları söyledi: Evet, iş mahkemede. Birinci mahkeme sonuçlandı. İkincisi için de gün sayıyoruz. Ancak bu süreç iyice daraldı. Mahkeme süreci bittiğinde, bu okulu 6 ayda tamamlarım
İnanılan, güvenilen müteahhit Hasan Varol, sözünün eri insan. Sonra mesleğinde başarılı ve sabıkası olmayan biri. Dediği doğrudur. Dürüst, aldığı işi layıkı ile yerine getirenlerden. Bugüne kadar mesleki sabıkasına rastlayan yok. Üstlendiği işleri de zamanında bitirip teslim eden birisi.
İnanıyoruz, mahkeme kısa sürede neticelenir, inşaata yeniden başlar, okul da biter, mahalli sakinleri işkence çekmekten, çocuklarını uzaklara göndermekten kurtulurlar.
Kamu İhale Kurumunda itibarlı, saygın müteahhitler arasında yer alan Hasan Varol, okulun gecikmesinden dolayı üzüntülü. Bunu dile getirirken bile kaşları çatılıyor o güzel, mütevazı insanın.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.