Selçuklular Dönemi'nde Elbistan’ı Yöneten Melikler ve Valiler

“Tarih bir milletin hâfızasıdır; tarihini bilmeyen millet, hâfızasını kaybetmiş insana benzer.”  (B. Lewis)

Selçuklular zamanında Elbistan önemli gelişmeler göstermiş ve büyük vilayet olmuştur. Selçuklar döneminde Elbistan çoğu zaman Maraş’tan ayrı bir idari birimi olarak yönetilmiştir. Maraş’ı Hüsameddin Hasan’ın soyundan gelen valiler idare ederken, Elbistan genellikle Selçuklu hanedanından melikler yönetirdi. Ayrıca da bazı zamanlarda da önemli ümera tarafından yönetilirdi. Elbistan o dönemlerde bu coğrafyanın en önemli merkezi idi. Bu Elbistan emirliğin hudutlarına Maraş’tan başka Göksun, Afşin, Pertus, Dülük, Raban, Tel-Bâşir ve Derbsuk gibi şehir ve kalelerde girmekteydi.

Not. Melik kime denir?(Selçuklularda hükümdarın oğluna "melik" denmekteydi. Büyük Selçuklularda Melik küçük yaşlarda bir eyalete tayin edilirdi. Yanlarına vilayeti idare etmek üzere bilgili ve tecrübeli devlet adamları verilirdi. Selçuklularda bu kişiye "Atabeg" dendiği görülmektedir. Osmanlı'da ise "Lala" denmiştir. Selçuklularda Melikler bulundukları yerlerin hükümdarı idiler. Öldükleri zaman yerlerine oğulları geçerdi. Melikler içişlerinde diledikleri gibi hareket ederler, dışişlerinde ise Büyük Sultana tabi idiler. Kirman, Suriye ve Irak Selçukluları bu nitelikte idiler. Anadolu Selçuklularında melik tayini olmuş, fakat onların bir hükümdar gibi davranmalarına izin verilmemiştir. Özellikle I. Alaededdin Keykubat melik ve valilerin yetkilerini azaltmış, memleketi tek elden idare etmeye çalışmıştır. Veliaht İse başkente yakın bir eyaletin valiliğine getirilirdi.) Selçuklu döneminde Elbistan Selçuklu melikleri başta olmak üzere, daha sonraları başkent Konya’ya bağlanarak oradan gönderilen valiler tarafından yönetilmiştir.

Elbistan, bu gelişmesini Dulkadırli Devleti döneminde de sürdürerek Dulkadırlilere yüz yılı aşkın süre başkentlik yapmıştır. Ancak Osmanlı coğrafyasına katıldıktan bir süre sonra önemini yitirerek önce sancak(il)ve sonrada sıradan bir kaza şekline dönmüştür.

1-Emir Buldacı (1085- 1197)

Emir Buldacı ile ilgili ilk bilgilere Anadolu’nun fetih sürecinde rastlanılmıştır. Şahsi özellikleri ve hayatı hakkında kaynaklarda sağlıklı bilgiler yoktur. Malazgirt zeferi sonrası Anadolu’yu Türk İslam yurdu yapmak isteyen Türkmen beylerinden Süleyman Şah, Saltuk Bey, Mengücük Gazi, Danişmend Gazi, Kara Tegin Bey, Çubuk Bey, Artuk Bey, Çavuldur Bey, ve Tanrıbermiş Beyler Anadolu’nun fethine aşkla, şevkle katılmışlar ve Roma’nın diğer adıyla (Bizans)’nın yönetiminde ezilen ve Anadolu’nun gerçek sahibi olan Türk Ulus’unun tarih sahnesine bir kez daha çıkmalarına vesile olmuşlardır.

Selçukluların ilk Elbistan valisi Emir Buldacı’ydı. 1085-1086 Yukarı Ceyhan Bölgesi denilen Efsus, Göksun ve Elbistan’ı Ermeni Phileretos’tan almıştır. Emir Buldacı Maraş ve Elbistan’ı birlikte fethetmiştir. Tarihçi yazar Claude Cahen Emir Buldacı’nın Güney Kapadokya’da ki Abdül Kasım’ın kardeşi olduğunu belirtmiştir. Cahen, kısa bir süre önce yine aynı yörede görülen ve hatta Hasan Dağı’na adını veren Hasan Bey’in aynı kişi olarak yazmış olup bizce bu benzetme yanlıştır. Çünkü Emir Buldacı Kayseri Emiri Hasan Bey değildir. 

Sultan Melik Şah tarafından Isfahan’da tutulan Süleyman Şah’ın oğulları Kılıç Arslan ve Kulan Arslan 1093 yılı başlarında İznik’e gelmiştir. Kılıç Arslan iktidarı Ebulgazi’den devralmış, dağılmış bulunan devletin birliğini yeniden tesis etmeye çalışmıştır. I.Kılıç Arslan’ın Malatya’yı kuşattığı günlerde I.Haçlı Seferi ile Anadolu’ya giren Haçlılarda İznik’i kuşatmıştı. I.Kılıç Arslan 1097 yılı Mayıs ayı sonlarında yanında Emir Buldacı ve diğer Türk beyleri olduğu halde otuz günden fazla süren yürüyüşle İznik önlerine gelmiş ve Haçlılar ile savaşmıştır. İznik’i kuşatan I.Haçlı ordularına karşı savaşanların içinde Emir Buldacı’da vardır. Emir Buldacı’nın şehit veya gazi olduğuna dair bilgi olmadığı gibi ne zaman öldüğüne dair kaynaklarda bilgiye rastlanmamıştır.

I.Haçlı Seferi sırasında Elbistan Maraş’la birlikte Haçlıların eline geçti.1103’te I. Kılıç Arslan Maraş’ı Haçlıların elinden geri almıştı. Elbistan kesin olarak Selçukların eline geçtiği 1165’e kadar birçok kez bölgede bulunan devletlerarasında el değiştirdi. Haçlılar, Bizanslılar, Danişmendliler gibi devletler Elbistan’ı idare ettiler.  I. Kılıç Arslan’ın ölümünden sonra 1108’de Elbistan bir kez daha Haçlıların eline geçti. Bizans İmparatoru Alexios ile Antakya Haçlı Prenskepsi Bohemond arasında yapılan anlaşmayla Elbistan ve çevresi Haçlılara terk edilmişti. Bir ara tekrar Türkler tarafından alınsa da Antakya Prenskepsi Tangred 1111’de Elbistan’ı tekrar işgal etti. Kısa süre sonra Malatya Selçuklu meliki Tuğrul Arslan’ın atabeği olan İl Arslan şehri geri aldı. 1114’de Elbistan büyük deprem sonunda tahrip olmuştu. 1119 yılında Artukluların Harput kolu hükümdarı Belek Gazi Elbistan’ı almıştır. 1124 tarihinde Elbistan Danişmendlilerin eline geçmiştir. Bu tarihten 1143 yılına kadar Elbistan Danişmendlilerin elinde kalmıştır.

2- Ziyâeddin Muhammed

Elbistan’ı yeniden fetheden Sultan I. Kılıç Arslan şehri veziri Ziyâeddin Muhammed’e ikta etmiştir. Ziyâeddin Muhammed I.Kılıç Arslan’ın 1107 yılında ölümünden sonra bölgede ortaya çıkan karışıklıklara ve Antakya Haçlı Prensi Prenskeps Tankred’in muhtemelen 1108 yılında Elbistan’ı elegeçirişine kadar şehri yönetmiştir.

3-II. Kılıç Arslan

Sultan Mesud tarafından Danişmendli Aynü’Devle’nin elinde 1141-1142’de alınan Elbistan’a melik olarak atanmıştır. Burasını kendisine merkez edinmiştir. 1149’dan sonra da meliklik topraklarına Maraş’ı da dahil etmiştir. Sultan olduktan sonra bir ara Elbistan Danişmendlilerin eline geçmişti. Bunun üzerine Sultan II. Kılıç Arslan 1165’te Elbistan’ı tekrar Selçuklu topraklarına katmıştır.

4-Mugiseddin Tuğrulşah (1165-1202)

Sultan II. Kılıç Arslan, Elbistan’ı 1165’te Danişmendlilerden aldıktan sonra oğlu Mugiseddin Tuğrulşah’ı buraya vali yapmıştır. II. Kılıç Arslan’ın 1188’de devleti 11 oğlu arasında paylaştırması sırasında Tuğrulşah’a uzun yıllar valilik yaptığı Elbistan verilmiş oldu. Mugiseddin Tuğrulşah 1196’da tahtı II. Rükneddin Süleymanşah’a bırakmak zorunda kalan ağabeyi I. Gıyaseddin Keyhüsrev’i bir süre burada ağırlamıştır. Sultan II. Rükneddin Süleymanşah’ın tehditleri üzerine Mugiseddin Tuğrulşah, I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in Elbistan’ı terk etmesini talep etmiştir. Bunun üzerine eski sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev, Elbistan’ı terk ederek Eyyubilerin elinde olan Halep’e gitmiştir. 1202’ye Elbistan’da kalan Mugiseddin Tuğrulşah, bu tarihte II. Rükneddin Süleymanşah tarafından Saltuklardan alınan Erzurum’a gönderilmiştir. Burada yeni bir Selçuklu şubesi kurulmuş ve oğlu Cihanşah 1230’a kadar burayı idare etti. Mugiseddin Tuğrulşah 37 yıl süre Elbistan’da melik olarak görev yapmıştır. Tabii Selçuklu hanedanına mensup birinin Elbistan’da görevde bulunması bu şehrin gelişip büyümesine neden olmuştur. Bundan sonrada Selçuklu hükümdarı Elbistan’ı doğrudan başkent Konya’ya bağlayarak burayı merkezden gönderilen valilerle idare etmeye başladılar.

ELBİSTAN’I YÖNETEN SELÇUKLU VALİLERİ

5- Emir Hüsameddin Yusuf (1237-1243)

II. Gıyaseddin Keyhüsrev, zamanında Elbistan Subaşılığı yapmıştır. Bu şahıs aynı zamanda Diyarbakır kuşatmasına katılmıştır. Emir Hüsameddin aynı zamanda emir-i meydan görevini de yapmaktaydı. Bu görevin ne anlama geldiği ve ne görevi yaptığı bilinmemektedir. Günümüzde Elbistan’da Emir Yusuf köyü bu emirin adından gelmektedir. Ayrıca Malatya Elbistan arasında yer alan Yarımca Köyü’nde inşa olunan Han da bir kitabeye göre Emir Hüsameddin Yusuf tarafından yaptırılmıştır.

6-Emir İlyas

Konya’dan Elbistan’a gönderilen valilerden biri olup onunda adına günümüzde Afşin’e bağlı İlyas Köyü bulunmaktadır.  Kerimüddin Mahmud Aksarayî, Emir İlyas’tan eserinde sıkça bahsetmiştir. Özellikle de Anadolu’yu baskıları altına alan İlhanlılar(Mogollar) 1305 yılının Temmuz- Ağustos’nda İrencin Noyan adlı kumandanı 20 bin asker ile iki ay gibi bir süre mücadele ederek karşı koymuştur. Emir İlyas Alâeddin Kervansaray’nı Mogollara teslim etmemiştir.

7- Mübarezeddin Behramşah

Anadolu Selçuklu devlet adamlarının önde gelenlerinden biri olan Mübarezeddin Behramşah’a Sultan I. İzzeddin Keykâvus tarafından 1211 yılı sonlarından Elbistan Behramşah’ikta edimiş ve bölgede vali olarak görev yapmıştır. İsmi özellikle Ermenilere karşı yaptığı savaşlarla öne çıkmıştır. I.Keykâvus’un, Fahreddin Behramşah’ın kızıyla yaptığı evliliğinde Mübarezeddin Behramşah gelini getirmek için görevlendirilmiş, verilen bu emri yapmak üzere hızlıca Elbistan’dan devletin başkenti Konya’ya sultanın yanına gelmiştir. Mübarezeddin Behramşah, 1216 yılında Halep Eyyubileri üzerine düzenlenen sefer öncesi I.İzzeddin Keykâvus tarafından Elbistan’da ki görevinden alınarak Sivas’a gönderilmiş olabileceği gibi Elbistan’da ki görevine ek olarak Sivas’ı idare etme vazifesi verilmiş olabilir. Bu sefer esnasında Sivas Subaşısı Mübarezeddin Behramşah, kumandasında ki dört bin kişilik öncü Selçuklu kuvveti I.Keykâvus’un başında bulunduğu ordunun merkez kolundan epeyce uzaklaşmış olduğundan el-Melikü’l- Eşref tarafından ağır bir yenilgiye uğratılarak Mübarezeddin Behramşah’da esir düşmüştür. Bu duruma çok öfkelenen I.Keykâvus el-Melikü’l- Eşref ile savaşmayıp geri dönmüş ve ihanet ettiklerinden şüphelendiği bazı emirleri Elbistan’da ki bir eve toplayıp yakarak cezalandırmıştır.

Mübarezeddin Behramşah’ın ölümü 1224 yılında Sultan Alâeddin Keykûbad döbeminde olmuştur. I.Keykûbad sadakatinden şüphelendiği Mübarezeddin Behramşah’ı diğer nüfuzlu beyler gibi hadim Ruzbe ile Kayseri’de ki Zamantı kalesine göndermiş ve zindanda ölmüştür.

8- Mübarezeddin Çavlı es- Sultani

Suriye’den Anadolu’ya geçiş yolu üzerinde önemli bir stratejik bölge olan Elbistan’a idareci olarak görevlendirilenlerden biri de Mübarezeddin Çavlı es- Sultani’ dir. Uzun bir süre Elbistan ve çevresinin yöneticiliğini yapmış ve Anadolu Selçuklu Devletin’de önemli görevler icra etmiştir. Özellikle I.İzzeddin Keykâvus zamanında yıldızı parlamaya başlamıştır. I.Alâeddin Keykûbad ve II: Gıyâseddin Keyhüsrev dönemlerinde de önemli görevler üstlenmiştir. Devlet en önemli adamlarından biri olan Rbu’İzz Mübarezeddin Çavlı es- Sultani’ ilk olarak çaşnigirlik (çeşnigir: Sarayın mutfağından sorumlu olup herhangi zehirlenme tehlikesine karşı sultana sunulan yiyecekleri ilk tadan kişiye verilen isimdir)  görevinde bulunmuştur. Sultan II. Gıyaseddin ‘in sultanlığının ilk zamanlarında Elbistan valiliği yapmıştır. Daha sonra I. İzzeddin Keykavus da onu 1211’de Elbistan valisi atamıştır. I. Alaeddin Keykubat ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in zamanında önemli görevler üstlenmiştir

 Ermenilere, Eyyubilere ve Moğollara karşı düzenlenen seferlere iştirak etmiştir. I.Alâeddin Keykûbad zamanında 1225 yılında tacirler Franlar ve Ermenilerden şikayetçi olması üzerine Ermenilere ve Franklara karşı savaş açmıştır. Mübarezeddin Çavlı es- Sultani’ ve Emir Komnenos kumandasında ki Selçuklu kuvvetleri Mut ve Silifke yörelerini fethetmiştir. Daha sonra Mübarezeddin Çavlı es- Sultani’komutasında Elbistan yöresinden hareket eden Selçuklu kuvveti Kilikya Ermeni Krallığın topraklarına girerek Çinçin Kalesi’ni ele geçirmiş Ermeni Kral Hetum barış istemek zorunda kalmıştır. Mut, Ermenek, Gülnar, Anamur, Silifke Selçuklu topraklarına katılmıştır. Ayrıca Ermeni Kralı Hetum I.Alâeddin Keykûbad’a 40 bin altın ödemeyi kabul etmiştir.

1226 yılında Mübarezeddin Çavlı es- Sultani ve Esedüddin Ayaz kumandasında ki Selçuklu ordusu Malatya yöresinde ki Kanta ve Hıns-ı Mansur(Adıyaman)’u kalaleriyle Harput yöresinde ki Çemişgezek kalesi’ni Artuklu Beyi Mesud’dan almştır.

Uzun yıllar Elbistan valiliği yapmıştır. Kösedağ Savaşı sonrası beylerbeyliği makamına getirilerek Elbistan ve Malatya valisi olarak tayin edilmiştir. Maraş ve Elbistan’da pek çok eser inşa ettirmiştir. Bu eserlerden başta geleni Elbistan Ulu Camii ve Çavlı Han’dır.

9- Emir Kamareddin (Kemalleddin) Kamyar

Sultan I. Alaeddin Keykubat döneminde Elbistan valiliği yapan ünlü komutanlardan biri olup devlete yararlı hizmetlerde bulunmuştur. İzzeddin Keykâvus ile Alâeddin Keykûbad arasında yaşanan saltanat kavgasında I.İzzeddin Keykâvus’un yanında yer almış oluşan kırgınlık sonrası I. Alâeddin Keykubad tarafından affedilerek önemli görevlere getirildi. Özellikle Eyyubilerin Anadolu’yu istila etmek için çıktıkları kuvvetlerin karşısına Emir Kamareddin Kamyar komutasında öncü ordu birliklerini ve Akçaderbend’i tutmak için göndermiştir. Selçuklular coğrafyayı iyi bildiklerinden Eyyubileri yenmeyi başarmışlardır.

 Emir Kamareddin Kamyar  II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Sadettin Köpek’in hilesiyle bertaraf edilerek Gâvele  Kalesi’ne sürgü olarak gönderilmiş ve öldürülmüştür. Elbistan – Besni arasında bulunan meşhur Kamareddin Han’ı (Derbent Ağızı) inşa ettirmiştir.

10- Emir Alameddin

1.nci İzzeddin Keykavus zamanında Elbistan valiliği yapmıştır. Elembey Köyü bu vali adına nisbetle teşekkül ettirilmiştir.

11- Emir Felekeddin Halil

II. İzzeddin Keykavus ve IV Kılıç Arslan zamanlarında Elbistan valiliği yapmıştır. İki kardeş arasında ki saltanat kavgasında IV. Kılıç Arslan ‘ı desteklemiştir. Ancak II. İzzeddin Keykavus tarafından mağlup edilmiştir.

12- Emir Seyfeddin Ebu Bekir Candar

III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında Elbistan valisiydi. 1277’de Sultan Baybars ‘ın Selçuklara yardım için düzenlediği sefere Emir Seyfeddin Ebu Bekir Candar ve oğlu Bedreddin Kuş’da katılmıştır. Mezarının şimdiki Jandarma Komutanlığı ve Belediye binası arasında kalan yol üzerinde idi. 1929 yılında yıkılmıştır.

Sonuç:  Elbistan coğrafi ve stratejik konumu sebebiyle Ortaçağ Anadolu’sunda askeri ve siyasi faaliyetlerin yoğun olarak yaşandığı bir bölge olmuştur. Anadolu’ya yönelik İslam akınlarının ilk uğrak yerlerinden biri olan ELBİSTAN bölgeye yakın her devletin sahip olmak istediği ve uğrunda savaştığı şehir olmuş olup, Rumların, Arapların, Haçlıların, Ermenilerin, Moğolların ve Türkmenlerin yaşadığı şehir sıksık hakimiyet değişikliğine uğramıştır. 18 yüzyıla kadar Elbistan ve çevresi çeşitli olayların, isyanların ve savaşların yaşandığı bir bölge olma özelliğini taşımıştır. Dönem dönem istilara uğrayıp yağmalarına sahne olmuştur. Elbistan vilayetinin etnik yapısının değişmesine paralel olarak başta siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel değişimlerde yaşanmıştır.

Elbistan ve çevresi yaşanan hakimiyet mücadeleleri sebebiyle belki de en çok tahribe uğrayan bölgelerin başında gelmiştir. Bu değerli valiler yaşadıkları dönemde idareleri altında ki Elbistan’a Türk- İslam mührünü vurmuşlardır. 

 Faydalanılan Kaynaklar

Maraş Tarihi ve Coğrafyası Besim Atalay (ukde yay. İlyas Gökhan-Mehmet Karataş 2008)

Selçuklu zamanında Türkiye Osman Turan (ötüken yay. İstabul 2010)

Tarihte Ermeniler ve Ermeni meselesi Esat Uras (Belge yay. Ankara 1987)

Maraş Emirleri M.Halil Yinanç TTEM 1340 N.6. (83)

Türkiye Tarihi Selçuklular Devri M.Halil Yinanç (haz. Refet Yinanç) Ekol yay. Ankara 2009

Uluslararası Selçuklu Döneminde Maraş Sempozyumu 17-19 Kasım 2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan GÜLLÜ Arşivi