Dünya Rekortmeni Muhtar Vedat Paköz

Dünya Rekortmeni Muhtar Vedat Paköz
Kahramanmaraş Muhtarlar Derneği Başkanı Vedat Paköz ile Gazetemiz muhabiri bir söyleşi gerçekleştirdi.

Kahramanmaraş Muhtarlar Derneği Başkanı Vedat Paköz ile Gazetemiz muhabiri bir söyleşi gerçekleştirdi.

İlginç konuların konuşulduğu söyleşi de Muhtar Paköz’ün Dünya rekorunu elinde bulundurduğu da ortaya çıktı.

Yıllardır çay içmediğini bu söyleşide söyleyen muhtar Paköz, çaydan neden nefret ettiğini de anlattı.

İşte Muhtar Vedat Paköz’le soru cevap şeklinde gerçekleşen söyleşiyi aynen yayınlıyoruz:

Soru    : -Hangi mahallenin muhtarısınız?

Cevap  : -Merkez Sakarya Mahallesi muhtarıyım.

Soru    :-Hangi tarihte seçildiniz?

Cevap  :-27 Mart 1984 yılında muhtar olan rahmetli Babam Mustafa Paköz’ün l.ci azası olarak seçildim. Mahallemin ve babamın isteği üzerine 26 Mart 1989 yılında da rakipsiz olarak muhtar seçildim. 27 yıldır görevimi sürdürmekteyim.

Soru     :-Karşınıza hiç aday çıktı mı?

Cevap   :-1989 yılından 2009 yılına kadar 4 dönem karşıma muhtar adayı çıkmadı. 29 Mart 2009 tarihinde 2 aday çıktı yine ben kazandım.

Soru       :-Bu kadar uzun muhtar seçilmendeki sır nedir?

Cevap     :-İnsanlara yakın olmak, sır sahibi olmak, yalan konuşmamak, hizmet etmek, kırıcı olmamak, her türlü konularda insanlara yardımcı olmak.

Soru   :-Uzun müddet Sakarya Spor Kulübü’nün başında bulundunuz, hangi tarihte kurdunuz ve hangi tarihte bıraktınız?

Cevap   :-Sakarya Spor Kulübü’nü 1976 yılında kurdum. 1998 yılında gençlere devrettim.

Soru    :-Sakarya Spor Kulübü’nü hangi amaç ve ilke için kurdunuz?

Cevap :-Kurmamdaki amaç ve ilke, gençlere spor yaptırmak, sigara, içki, kumar ve kötü alışkanlıklardan kurtarmak ve iyi insanlar yetiştirmek, amaç gençleri topluma kazandırmaktı.

Soru      :-Peki bunda ne kadar başarılı oldunuz?

Cevap   :-Elbette başarılı oldum. Pırıl, pırıl gençler yetişti, bana dua ediyorlar “abi sen olmasaydın bizim halimiz çok kötü olurdu, bizleri kötü yollardan arındırdın,” diye teşekkür ediyorlar ve hürmetlerini esirgemiyorlar. Bundan mutluluk duyuyor, öz güvenim artıyor.

Soru      :-22 yıl spor kulübü yönetmek ve çalıştırmaktaki sır nedir?

Cevap   :-Sır, gençlere sahip çıkmak, sporu sevmem, iyi insan yetiştirmek; bu da benim uzun yıllar spor içinde kalmamı sağlıyordu. Gençleri kötü yollardan arındırmak,  bana ilham veriyor, azmimi daha da artırıyordu; azim ve şevk içinde görevimi yapmamı sağlıyordu. Gençleri iyi yolda görmek, kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak, her insana nasip olmaz.

Soru       :-Kaç dalda spor yapıyordunuz?

Cevap   :-Futbol, voleybol, basketbol, branşlarında faaliyet gösterdik,  büyüklerde ve gençlerde futbol ve basketbol müsabakalarına iştirak ettik. Futbolda başarılı bir grafik çizdik. Basketbolda da aynı şekilde başarılı olduk. Büyüklerde son dakikada yediğimiz golle 1984/1985 futbol sezonunda şampiyonluğu, aynı yıl gençlerde de kura ile şampiyonluğu, kaybettik. Aynı yıl Basketbolda 3.lük elde ettik. Futbolda 2 defa centilmenlik kupası aldık,  daha önce de Valilik Kupasını kazandık. Ayrıca kendi yetiştirmiş olduğum futbolcularla lige devam ederken, futbolcu transferine sıcak bakmadım. l. kümede mücadele ettik,  bir alt kümeye düşmedik.

Soru      :-Futbolda “dünya rekorun”  olduğu söyleniyor, bunu açıklar mısınız?

Cevap    :-1976 yılından, 1997 yılına kadar futbolda, 23 defa hükmen galibiyet aldık. 23 müsabaka ise oynanıp neticelendikten sonra, Futbol Müsabaka Yönetmenliğine aykırı hareket eden bu takımlara karşı Futbol Tertip Komitesi’ne, Müsabaka Yönetmenliği’ne uymadıklarından dolayı itiraz yolu ile hükmen galip ilan edildik. 23 oynanmış müsabakayı masa başında almak bilgi gerektirir. Bu şekilde kazanan başka takım olmadığı için, dünya rekoru diye adlandırıyoruz. Ayrıca 4 futbolcu oynatan takıma karşı da hükmen galibiyet aldık. Bir hükmen galibiyet de basketbol müsabakasında gerçekleşmiştir. Toplam 24 müsabaka hükmen kazanılmıştır.

               Futbol Müsabaka Yönetmeliği’ne göre “cezalı ve askerken oyuncu oynatmak hükmen mağlubiyeti gerektirir” der. Buna rağmen bu oyuncuları oynatan bir takımı, 2 defa, yine ayrı ayrı takımlarda oynayan bir sporcudan da aynı şekilde oynatıldığından dolayı hükmen 3-0 mağlup ettik. Bu da dünya rekoru demektir. 24 hükmen maç kazanılması hele- hele, bunu da bir Amatör takımın gerçekleştirmesi ilginç, eşine rastlamak da mümkün değildir. Hükmen kazanılan maçlar, galip, berabere ve mağlup olduğumuz maçlardan ibarettir.

Soru    :-Spor hayatınızda ilginç olaylarla karşılaştınız mı?

Cevap            :-Evet, karşılaştım. Sanıyorum 1995/1996 futbol sezonunda Sakarya Spor Fidan Spor futbol müsabakasında Fidan Spor’un müsabaka esnasında üç sporcu değiştirmesi gerekirken, dört futbolcu değiştirilmesini, ne hakem, ne de Fidan Spor’un Antrenörü, idarecisi, farkına varamadılar. Bu değişikliği takip ettim, maç bittikten sonra hakemler alel-acele soyunma odasına koştular. Bu dört sporcu değişikliğinin maç bitiminde hakemlerin farkına vardıklarını tahmin ettim. Hızla hakem soyunma odasına koştum. Hakemlerde bir tedirginlik vardı. Fidan Spor Kulübü’nün “sporcu değişiklik kâğıtları nerede diye sordum?”.”Yanan sobaya attıklarını” söylediler. Yanan sobanın kapağını kaldırarak elimi içine attım, ateşin içinden değişiklik kâğıtlarını yarı yanmış vaziyetti çıkarttım. Takım ismi ve sporcuların ismi yanmamıştı. Hakemlere niçin delilleri yok ediyorsunuz? Bu suç, dedim. Hakemler de bunun üzerine, Fidan Spor Antrenörünü ve idarecisini soyunma odasına çağırdı,  durumu anlattı ve 4 oyuncu değiştirdiklerini söyledi. Onlar da doğruluğunu, onayladılar. Yeniden bu dört değişiklik kâğıtlara yazıldı, takım isim listesine eklendi. Futbol Müsabaka Yönetmenliği gereğince Futbol Tertip Komitesi’ne itiraz ettim. Bir futbol müsabakasında uzatma dakikası da dahil olmak üzere “üç sporcu değişikliği yapılır” cümlesi yer aldığından, Futbol Müsabaka Yönetmenliği gereğince 3-1 kaybettiğimiz maçı hükmen 3-0 kazandık. Size çok ilginç karşılaştığım bir olayı daha anlatayım. Şöyle ki: Sakarya Spor Ferhuş Spor Kulübü ile yapmış olduğumuz futbol müsabakasında hakemin ceza sahası dışında sporcumuzun yaptığı sert hareketi ceza sahasının içinde kabul ederek haksız bir şekilde penaltı kararına hükmetti. Penaltı atıldı gol oldu. Penaltı atılırken, penaltı atan takım oyuncularından bir kaçı ceza sahasına girdiklerinden dolayı, giren sporculara sarı kart gösterirken; hakemi yanıltmak için, kaleciye topu dik ve oyuna  dahil et, dedim. Kaleci de topu oyuna dahil etti. Atılan penaltının tekrarına karar vermesi gerekirken, hakemin kafası karışmıştı; top oyunda idi. Sporcular oynamaya başlamıştı; hakem oyunu devam ettirdi. Hakeme seslendim sana kural hatası yaptırdım, maçı tekrar ettireceğim, dedim. Hakem de maç bittikten sonra kural hatası yaptığını kabul etti, raporuna yazdı. Maçtan sonra Futbol Tertip Komitesine itiraz ettim ve maçı tekrarlattım.

Soru      :-Futbol tertip komitesinde kaç yıl görev yaptınız,  bunu da açıklar mısın?

Cevap  :-Kahramanmaraş ta 22 yıllık yöneticilik yaptığım sırada 19 yıl Futbol Tertip Komitesi’nde görev aldım.  Futbol müsabakalarının da fikstürünü ben yapardım.

Soru     :-Muhtarım, uzun yıllar çay içmediğiniz söyleniyor, aslı nedir.

Cevap  :-Evet doğrudur.

Soru      :-Çayı neden içmediğinizi ve kaç yıldır içmiyorsunuz, bunu açıklar mısın?

Cevap   :-21.Mayıs 1970 yılında Sakarya Mahalle’mizde ikamet eden Baba-oğlun Tapu işlemi vardı; aynı gün tamamlanması gerekiyordu. Çünkü tapu işlemlerine gün atılıyordu. Başka güne kalmaması için Tapu harcı, hariç ayrı harç yatırılıp Tapu Müdürlüğü dışında tapu işlemi yapılabiliyordu. Öğle tatilinde tapu işlemi muhtar olan babamın yazıhanesinde gerçekleşecekti; alıcı öğleden önce “Yazıhaneme gel, yemek yaptıralım beraber yeriz” dedi. Aynı gün ben de saat 10,30 da yazıhanesine gittim, yazıhanede ev komşumuz çalışıyordu; demli bir çay getirdi. Yarı aç yarı tok çayı içtim. Bir süre sonra yemek yapıldı, yemeği yazıhanemize götürürken, şu anda mevcut bulunan Halk Bankası’nın önünden geçerken, aniden mide bulantısı geçirdim. Yıl 21 Mayıs 1970   Saat 11,50’yi gösteriyordu.  O an rahatsızlığımda 18 yaşındaydım. Çay seni bir daha içmem, dedim. Halen de çay içmiyorum. Tam 42 yıl oldu. İşte… Çayın öyküsü de budur.

Soru     :-Sorularıma açık yüreklilikle cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.

Cevap  :-Bana böyle bir söyleşi fırsatı verdiğiniz için, ayrıca ben size teşekkür ederim.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum