Yeşil Ümit Perisi

.

Bir kapı kapanırken başka biri açılıyor bugün...

Yepyeni bir yılın kapı eşiğindeyiz. Birini uğurlarken, diğerine hoş geldin diyoruz…

Yeni yıla ümit dolu temenniler dilekler gönderirken geçen yılın muhasebesi nedense hep bu günler içinde yapılıyor. Diğer günlerden ne farkı var sanki?

Uluslararası kabul, bu gün değil de, nisan veya ağustosa denk gelseydi yılbaşı diye, biz de o zaman kutlayacaktık. Top yuvarlaktır sonuçta, başı sonu olmadığı için, yılbaşı da tamamen bir kabulün ürünüdür.

Ezel ve ebed kavramı yani uçsuzluk,sınırsızlık, insanoğlunun bu dünyada ki idrak sınırlarını zorladığı için bir başlangıç noktası mutlaka istiyoruz. Ve her değeri o başlangıç noktasına göre yürütmek istiyoruz. Yani bu bizim fıtratımızdan geliyor…

Her neyse fazla bilimsel ve felsefik takılmadan bu günümüzün tadına varalım. Muhasebesini tutalım biz. Geçen yıllar  bu zamanlar neredeydik ne yapıyorduk? Neler yaptık bu süre zarfında? Kâr kazanç dengesi ne durumda? Ne bulduk, ne kaybettik? Ne öğrendik neyi unuttuk? Değişim yaşayanlar, yerinde sayanlar, geriye kayanlar…

Giden yılın ardından gelecektir yenisi

Böyle yazmış, dizmiş, düzenlemiş birisi

Beklenti tohumları dökülüyor sel gibi

Beyaz karın altında yeşil ümit perisi…

*

Hayatımın 56. Senebaşı… Elli altı defa geçmişim demek ki bu kapıdan. Bilmem daha kaç kez geçeceğim!

Bu süreyi, duygularımla kontrol ettiğim zaman asla kabul etmiyorum… Hayır, ben bu kadar yaşamış olamam diyor duygularım. Henüz yolun başındayım, bu merdivenleri ben çıkmadım diyorum… Sonra da dönüp yaşam başlıklarına bakıyorum. Of ne sular akmış köprülerin altından…Değişmeyen tek şey değişimin kendisi tabi ki!  Değişimin kendisi yerinde sayarken bizleri hallaç pamuğu gibi attırarak kırk şekle sokmuş bakıyorum da…

Düşünüyorum ve soruyorum şimdi;

Nerde benim sessiz sakin çocukluğum?

Arayışı, sorgusu bol olan; yarı asi yarı uysal gençliğim!

Papatya tarlasına dalarken coşkudan başı dönen kız, nerde?

Seyrettiği her Türk Filmini,  onuncu kez bile anlatırken ağlayan ben,

Okul tatilinden nefret eden öğrenci,

Baba delisi, arkadaş delisi, okul delisi kız nerde?

Yirmi dört saat içinde kırk sekiz saat çalışan anne;

Çocuklarının aşçısı, hizmetçisi, hemşiresi, psikoloğu, öğretmeni, arkadaşı velhasıl her tür sancısı...

Şimdi ise üç torunlu anneanne!

Hayatın gözlemcisi;

Şiir yazan, yazı yazan, resim yapan...

Kalem ve fırçasının hakiki dostu…

Yaşamış ve düşünmüş olduğu her şeyi

Ebedileştirmek isteyen bir yalnız yolcu...

Bakalım ruhumun hangi resmi olacak, tuvalimde sonuncu?

Yaşanmış yılların bıraktığı tecrübenin parıltılı meşalesiyle nice aydınlık yıllarda yürüyelim.

Yeni yıl ve nice yeni yıllar insanlık alemine, miletime, sevdiklerime pişmanlık içermeyen, aman dedirtmeyen, kardeşliği bol, umudu bol olarak GELSİN.

Yeni yılın gönlüne ümit tohumu ekip

Yeşil fidan, gür ağaç oluşunu görelim

Sevgiler yağdıran mutlu yarına sahip

Hayat dolu yılların gelişini görelim………..

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri