Seyr-i Bahar

.

Havalar ısınınca, sular coşunca 
Baharın sevinciyle mayışır toprak ana 
Gök gürler, şimşek çakar 
Küme küme bulutlar yağmurla buluşunca 
Her şey don değiştirir, yeşilden yana 
Eriyende karlar, dağların yamacından 
Dereler taşkın akar 

Bitince kış uykusu, bitince rüya 
Devinim başlar önce 
Âlem içre bir canlılık görülür 
Tezâhür ortamında, tüm canlılar gönlünce 
Vedâ eder rehâvetle, uykuya 
Tabiat, usta ellerce itinayla yeniden 
Nakış nakış örülür 

Çekirdekten, ulu çınara değin 
Nebatî ne varsa boy sürer, ışkın sürer 
Kuvveden fiile çıkmasıdır kesin bu, 
Esrârengiz gerçeğin 
Ve sonra dal, yaprak, çiçek armonisiyle 
Mevsim bayrama girer 
Tekmil enerji dolu 

Nergisler, papatyalar, gelincikler, sümbüller 
Açar beyaz, kırmızı, pembe, mor, sarı 
Serâpa renklenir dağlar, ovalar 
Itır saçar iğdeler, sevgiye teşne güller 
Hele de geldiğinde göçmen kuşları 
Mûsikî türünden cıvıltılarla 
Şenlenir o ıssız kalan yuvalar 

Çalkalanır göğ ekinler göcekler 
Tatlı sert estiğinde şol bâd-i sabâ 
Yılanlar, solucanlar sürüngenler zümresi 
Haşarat cinsinden börtü böcekler 
Doğaya der, “Merhaba!” 
Koyunlarla kuzular meleşirken kırlarda 
Duyulur çobanların koygunca kaval sesi 

Öyle ki aşkların en onulmazı 
Mecnunca, sırılsıklam bu aylarda yaşanır 
Baht-ı baran gibidir tıpkı bahar ayları 
Çekilmez olur nazı 
Duygular mecrasından sel misâli boşanır 
Kan basıncı, heyecan, isbat-ı vücut hissi 
Kamçılar olayları 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri