Mutlu Olduklarımız

.

Benim çok yakınımda ki herkes bilir ki eskisi gibi bu şehirde yaşamak isteğim yok. Neye elimizi atsak sonuçlarına katkı sağlayacağımıza katlanmak zorunda kalırız. Mesela il genelinde hangi toplantıya katılsam hep aynı yüzlerle karşılaşırım.

Kahramanmaraş’ın sosyal yapısı bize dar gelir. Şehre giriş çıkışlarda konaklama olmaması zorumuza gider. Otantik çarşımızda ki esnafın iş yapamamaktan şikayet etmesi, tek büyük caddemizin gençlerimiz tarafından mecburiyet caddesi olarak tanımlanması, düşünün ki bir çağrı programına Hatay hatta Osmaniye’den bile daha az baş vuruda bulunulması gerçek bir Maraşlı olarak beni üzer.

Yerel ürünlerimizi yeterince tanıtıp ekonomik kazanca dönüştürülememesi, yan sanayimizin olmayışı, ticari sektör sayımızın tekstil, çelik mutfak eşyası ve gıda ile sınırlandırılması, GAP ve DAP bölgesel imkanlardan faydalanamamak, mesela TARSİM için bahçe bitkileri eksperinin sulu tarımın nerede ise hiç bulunmadığı Gaziantep’li bir mühendis olması gururuma dokunur.

İşe çok büyük heves ve hizmetle giren bilinen firmaların ilk sene içinde havlu atması hizmet kalitesini düşürmesi hatta kapanması içimi burkar.

Kahramanmaraş Ticaret Odası dışında sosyal sorumluluklarını yerine getirmeyen STK örgütleri zaten hepimizin ortak düş kırıklığı.

Başta Milli Eğitim olmak üzere iyi ki varsınız diyebileceğim Defterdarlığımız, Çevre İl Müdürlüğümüz, Özel İdaremizin içinde olduğu bir kaç kamu kurumundan başka sosyal sorumluluğunu da yerine getiren bildiğiniz kurum var mı?

Neyse ki var. Dün akşam SKY Türk Tv. de ki programı izledikten sonra şimdi İl Kültür Müdürümüze teşekkür ediyorum. İlk defa bir ulusal kanalda yaşadığım şehir için övgü dolu bir saat izlettirdikleri için. Eğer çok rahatsız olmasaydım sevgili hocamın elini sıkabilmek için ziyaretine gidecektim. Programda mozaiklerimiz işlendi. Mevcut turizm potansiyelimizden bahsedildi. Mutlak turizm haritası içine alınmamız gerekliliği vurgulandı.

Hep söylemişimdir. Bilinen 4000 yıllık tarihimiz 100 yıla sığmaz. Eğer sen başlangıç olarak milli mücadeleyi baz alırsan, Geç Hitit, Asur, Roma, Beylik ve Osmanlı dönemini es geçersen yani reddi miras yaparsan toplam birikimin de o kadar olur.

 Türkiye’nin önde gelen bir arkeoloji müzesine sahip olduğumuz gerçeğini kabul etmek ve sahiplenmek zorundayız. İnanılmaz iklimimizi, endemik çeşitlerimizi, tarihi zenginliklerimizi kazanca da dönüştürmek zorundayız.

Bunun içinde sivil yada değil fark etmez çalışmak zorundayız. Fırsatları değerlendirmeliyiz. Doğa,tarih,su, her şey var. Olmayan insan kaynağı. Daha doğrusu kısıtlı insan kaynağı. Güzel iş çıkaranları övelim, şevk aşılayalım, devamını  istiyoruz diyebilelim. Ama lütfen didinip duran bir insana sen ne yaparsın, istediğin kadar uğraş kimseyi ikna edemezsin eline bir şey geçmez demeyelim.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Yazarlar Haberleri