LENİN HEYKELİ

.

Doksanlı yılların ortasın da Türkiye'nin et ve süt sanayinin önde gelen mütahit firmasıyla, Ukrayna da kesim salonlarının Bakanlığımız normlarına uygun olanlarını raporlamak üzere başkent Kiev'deyiz.

Heyetimiz, Türk firmasından ve Bakanlıktan ikişer, Ukrayna ekibi ise, biri tercüman olmak üzere yaşları bizlerden on onbeş büyük ticaret yapan matematik doçenti ve uçak mühendisinden müteşekkil.

Kiev, Dinyeper nehri kenarında tepeler üzerinde kurulu büyüleyici güzellikte bir parklar şehri. Meşhur şehir meydanında gezinirken, bizim Türk arkadaşlar  "Aâ Lenin !" diye birden heyecanlandılar. Şimdi yerinde duruyor mu bilmem ama Lenin heykeliydi bu..Bir veya ikisi sarılıyor öte ki resimlerini alırken, heyette ki Ukraynalılıların dikkatlerini çekmiş olmalı ki; önce şaşkın şaşkın birbirlerine sonra da bu enstantende yer almıyan bana gülerek bakıp el işaretiyle de " noluyor yâv ?" yaptılar. Bende tercümana söylediklerimi bir bir anlatmasını rica ettim. Pür dikkat tercümanı  dinliyor arada " yapma yâ ! " demek öyle !? " "sizde bizler gibi acılar çekmişiniz desene ?" sözlerini  tercümandan anlıyorum. Onlar konuştukça bizler hep bir ağızdan; "ne dedi ? ne dedi ?" diyor tercümanda bire bir bizlere aktarıyordu. İşin özeti şuydu; Bu arkadaşlarımızın sosyalist olduklarını Türkiye de Lenin heykeli olmadığı için görünce heyacanlandıklarını, üstelik 1968 - 80 yılları arasında, gençlerin düşuncelerini açıkça beyan etmek istediklerini, aslında her kesimin; sömürüye, gelir adaletsizliğine,  soygun-vurguna, pür kapitalist sisteme isyanını dile getiriyorduk. "sağ-sol " denilen sonunda şiddetli silahlı çatışmaya dònüşen, ekseriyeti üniversite öğrencisi ve sendikalı işçi memur olmak üzere 5000 den fazla insanın can verdiği Türkiye'ye sosyalizm gelsin gelmesin mücadelesiydi bu diye Ukraynalıların şaşkın, yer yer dudak büken tavırlı davranışları arasında epeyce anlattı tercüman. 
"İlginç ! 1968 de mi başladı bu çekişme ?" diye söz aldı matematikçi Ukraynalı " 68 de bizler de ögrenciydik, prezityum üyeleri ve onların çocuklarına köle olmaya, KGB sultasına ve açık hapishaneyi andıran adına sosyalizm denen ama ne olduğu belirsiz rejime isyan ediyorduk ve bu uğurda çoğunluğu üniversiteli 100 binden fazla insan cezaevi, Sürgünler le hayatları karartıldı ve katliamla yok edildi" demez mi ? Bu defa şaşkın şaşkın dinleyen biz türklerdik.. .Öteki Ukraynalı da " Demek biz bu cani rejimden nasıl kurtuluruz diye mücadele ederken, sizler de bizdeki rejime heveslendiniz ? Hep birlikte aldatılmışız desene !?" dedikten sonra gülüştük.  Öteki Ukraynalı " İngiliz ! İngiliz !" dedi. 

Lenin' i devrim için şartlar Avrupa uygunken, proleteryası olmayan, sırf Avrupa'ya belâ olmasın diye Rusya'ya gönderenin İngiliz beyni ve sermayesi olduğunu biliyordum da; 1968-1980 Ukraynalılıların Sosyalizmden kurtarmayı, Bizim gençleri de sosyalizme yöneltmelerinin ardında Önce İngiliz sonra  ANGLO-ABD olduğunu YEŞİL KUŞAKLARI v.s bilsem de bu Ukraynalının söylediği "İngiliz ! İngiliz !" den ne kasdettiğini geç ögrendim...
Tâ ki İngiliz gizli servisi SIS popüler adıyla M16' nın kendi belgelerinde "Türkiyede ki sağ-sol hareketlerini ben yònettim" itirafına kadar...Zâten Türk belgelerinde de, aynı silahın hem sol hem sağcıyı katlettiğini söylemiyormuydu ki ?  

Gençler, bilesiniz ki bu yazıyı sizler için hazırladım. Çoğunluğuzun, size revâ görülen  aş-iş derdinde, hemen her evde işsiz bir de kardeşinizin olduğunu, ebebeyinlerinizin sizlerin gelecek kaygısından iki büklüm oldugunu, sizlerinde artık bunlara ilgi duymadığınızı, size yaşanabilir bir Türkiye bırakamadığımızdan, hayallerinizin yazmaya elimin varmadığı "yurt dışı" olduğunu bilsemde, siz yine de bizim kuşak gibi yanmayın yanılmayın olur mu...?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri