KAHRAMANMARAŞ’TA ESKİ YIKILMAYA YÜZ TUTMUŞ EVLER VE KAPILAR-3

.

Kahramanmaraş’ta eski toprak kerpiç evleri inceleme yazımızı devam ettiriyoruz. Bu çalışmalar hasbel kader yolumuz üzerine denk gelen evler şeklinde olmaktadır. Bu araştırma için daha profesyonel bir çalışma gerekmektedir. Şahsen ben bu çalışmalarımla biraz heyecanlandım. Çünkü sokak aralarında kendisini gizlemiş bir çok eski evlerimiz var. Bu evleri ortaya çıkardıkça sevinmekteyim.

Bu evlerin haricinde eski kapılar da dikkatimi çekti. Bazı evlerin kapısı eski kapı olarak kalmış. Ev değişmiş ama kapı orada duruyor. Bu kapıları da kazanmak için araştırma sahama kattım. Önceki yazımda bu kapıları turistlerin satın aldığına değinmiştim.

“Bahtiyar Yokuşu” ve “ Demiciler Çarşısı” ile “Tarihi Kapalı Çarşı” ile bazı  hanlarımızın turizme kazandırılması bizleri sevindirmektedir.

Bunlara ilaveten;  “Uyuz pınarı sokağı” ile bu çalışma  yukarı yokuşa doğru Süleyman Zülkadiroğlu’nun evine  kadar uzatılabilir.

Diğer taraftan Şekerli Yokuşu ile eski Yahudi mahallesinin girişi birleştirilebilir. Kurtuluş mahallesinin ara sokakları ideal bir restorasyon alanı olabilir. Buralar tarih kokuyor. Orada Yahudilerin gittiği yıkık bir hamam var.

Ne olur yolları genişletmek uğruna bu eski evleri yıkmayalım! Bu ev sahiplerini  memnun edecek şekilde başka bir yerden ev verilsin.

İşte bizim evin hikayesi; Kuyucak’taki eski evimizi dedem boş yıkık arsa olarak almış ve orayı ev yapmak için uzun uzun kalasları at ile köyden getirmişti. O kalaslar ile dam direkleri yapılmıştı. Altı iki ahır, üstü iki oda ve ayaz yeri yapılmıştı. Altta ahırın yanında da  bir mahzen yerimiz vardı.  Ahırda at, inek vardı. Avluda bir dut ağacımız vardı. Yine tuvalet avluda idi. O avluda mahşer kazanında tarhana pişirilirdi. Rahmetli nenem becerikli idi. Avluda fırın yapmış,  konu komşuya pişirim yapar, ev ekonomisine katkı sağlardı. İki odalı evde 10 kişi yaşardı. Yeni evlenene bir oda verilir, belli bir süre sonra o ayrılır, diğeri evlenir o bir odada kalırdı. Dedem vefat ettikten sonra nenem bir süre bekar iki kızıyla kaldı. Biz de aşağı odada kaldık. Hayatın geçim cilvesi  vardı. Nenemin maaşı yoktu. iki kızını daha sonra evlendirdi. Şimdilik burada keselim.

Sokakta çocuklar neşeyle; çizgi oyunu, gülle, ip atlama, Çelik-çomak oyunu, birdir bir oyunu, gazoz kapaklarından oyun, çomçalı gelin, saklambaç, deveme döndürme gibi oyunlar oynanırdı.

İşte bu evlerimiz hep tarih kokmaktadır. Aslında her bir evin veya konağın ne güzel hikayeleri vardır. Okuyucularımızdan kendi eski evlerine ilişkin hayat hikayelerini beklemekteyim.

Sokakta komşular buluşurlar, konuşurlar, dertleşirlerdi. Bazen ortaklaşa kısır köftesi, turşu veya kahvaltı yapılırdı.

Bu yazımda Divanlı evlerini sizlerle paylaşıyorum. Sağlıcakla kalınız!

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri