İstemek

.

Camın kenarından dışarıyı seyrederken kalabalığın aşağı doğru ilerlediğini gördü ve içi sızladı…

Yıllardır komşuluğu ile kendini iyi hissettiren komşusu artık yoktu ve gidiyordu bir daha dönmemek üzre.onun yaptığı iyilikleri unutması mümkün değildi ve sakin , onun dinlemeleri ve nasihatlarını hiç unutmayacaktı.keşke bir kolundan da o tutabilseydi  tabutuınun ucundan ve onu son yolculuğunda yalnız bırakmamak isterdi ama olmuyordu işte.evde kimse kalmamıştı.

Kendisi de çakılı kalmıştı bu sandalyeye ancak oturduğu yerden görüyor için için ağlıyordu, zaman zaman hıçkırık sesleri çıkıyordu boğazından.evde bir tek kendisi kalmıştı ve mutsuzluğunun demi öylesine derindi ki …

Kendisi bu sandalyeye oturalı yıllar olmuştu da artık kendisi bunu saymıyordu bile.evde yalnız kaldığı zamanlar derin bir hüzün her zaman içini kaplardı zaten.bugün en sevdiği komşusu gidiyordu işte ve artık hepten yalnız kalacaktı.eşi katılmıştı cenaze işlerine .

Yaşlılığın verdiği  ağırlıkta eklenince ömrünün sonbaharını yaşıyordu.eşine yük olmamakta istiyordu ama ölmek isteyince de insan ölemiyordu ki…yaşamını böyle idame ettirmesi gerekiyordu.

Yanlızlığa alıştım derken komşusu onunla tanışınca yanlızlığı bitmişti.hergün neredeyse kahve bahanesi ile birlikte oluyorlar,sohbet edip biraz da dedikoduyla vakit geçiriyorlardı…

Oturduğu yerden kalkmak istedi , kenarlarına tutunduğu sandalyenin yavaş yavaş kaymaması için dikkatli davranıyordu.bir cesaret gelmişti.tutunduğu kenarlığı bırakıp önündeki koltuk kenarına tutundu, sendeleyerek bir yarım adım attı.diğer eli sıkı sıkı kenarlığı tutuyordu.sonra bir yarım adım daha attı ve koltuğa oturması için üç hamle kaldı.diğer elini bırakmadan tutunduğu yeri sağlamlaştırdı, diğer ayağını sürükleyerek bir yarım adım attı.bir yarım adım daha derken koltuğa yığılır gibi oturdu.

Kendi kendine “olmadı “ dedi…kendini düzeltmek için biraz arkaya doğru kaydırdı, koltuğa yaslanacak şekilde oturdu.eşi gelince sürpriz olacaktı.uzun bir uğraşıdan sonra başını pencereden bakacak şekilde durdu, bacaklarını katladı.komşusunun helalik almaya gelişi , eller üstünde gidişine şahit olduktan sonra bir cesaret gelmiş ve koltuğa oturmayı başarmıştı.

***

Ne kadar bir süre uyuduğunun farkına varmamıştı ki kapının açılmasıyla eşiyle gözgöze geldi.şaşkın bakışlar la hanımının koltukta oturduğunu gören ali bey “nasıl başardın ! “ dedi…

Olanları anlattı ve aslında en büyük cesareti komşusundan aldığını bir gün mutlaka öleceksem denesem ne olur dedim ve başardım…ve hatta belki çabalarsam biraz daha yürümek olmasada emeklemekle başlayabilirim…buruk ama mutluydu…acı bir olay onu biraz daha bağlamıştı hayata.

Sonraki günler ali bey de destek oldu eşine ve emekleme safhası çok zor olmuştu ki yürümesi belki imkansızdı.oysa koltuğu geçtiği günden beri yürüyüp komşusunun mezarına gitmeyi, markete gitmeyi, parkta oturmayı… özlemişti…

Gündüz pek çalışamasalar bile geceleri hep antremanla geçiyordu.emekleme evresi uzun sürdü, bir kenardan tutunup ayağa kalkmak ise oldukça zorluyordu.günlerce bıkmadan çalıştılar…nafile sonuç vermedi ve kalkarken hep eşinden yardım aldı…

***

Sonra eşi birgün ona koltuk değnekleri hediye etti.onlarla yardımsız yürümesi için çalıştılar ve artık koltuktan bastonlarla kalkabiliyor iki adım atıp yan koltuğa oturuyordu.yılmadı, çalışıyordu ve doktorlar ona yürüyemezsin demişti…

Azimle hergün çalışmalarını sürdürdü.belki hemen sonuç alamayacaktı ama çalışmayı da bırakmayacaktı, devam edecekti.etti de. Aradan sekiz ay gibi bir süre geçti.artık bastonlarla odaları gezer hale geldi ama bastonlarla dışarı çıkmak istemiyor, yürüyerek dışarı çıkmak istiyordu.bu nedenle alıştırmalar daha da artı.yanlız kaldığında boş durmuyordu.

Bastonları elinden bırakıp adım atma çalışmasına başlamıştı ama bunu henüz eşiyle paylaşmıyordu.süpriz yapmayı seviyordu istiyordu ki güzel bir sürpriz olsun…

Yaşı biraz daha genç olsa daha iyi sonuç alabilirdi.ama altmış altı yaşın son demindeydi.yiyeceklerini de kontrol ediyor kendini dinç hissediyordu.

Günler günleri kovaladı…

***

Ve bir gün o günü hiç unutmayacağım annemin ahiretliği ilk yürümesini bize yaptı bir akşam vakti ve yarın içinde söz aldı mezarlığa birlikte gidecektik…o mutluydu ben de çok mutlu olmuştum.vesselam sabırlı ve hırslı bir kadındı Fatma teyze, başarmıştı…

Bizden çıkmadan gizlice ayakkabı numarasına baktım,yarın giderken ona ayakkabı hediye edeceğim için mutluyum…

Ve kimbilir tabi ki ben bilirim çok mutlu olacak…

Selam ve sevgilerimle

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri