Malesef diyorum, Suriye politikamız şu haliyle İsrail'e yaramış gözüküyor. Aslına bakılırsa daha ortada Suriye iç savaşı yokken rahmetli Erbakan "aman hâ !" diyerek bizleri uyarmıştı. İsrail, İran'ı bölgeden attıktan sonra, Lübnan ve Filistin'i ezerek, sessizce ülkesini alttan oyduğu ezeli düşmanı Esad'ı devirerek ironik bir şekilde bize komşu oldu. Sahi onlarca yıl süren Suriye iç savaşında, İsrail adını hiç duydunuz mu ? Meğer her şeyi en ince ayrıntısına kadar organize eden güç İsrail'miş.
Gazeteci Hüseyin VODİNALI'nın yazısından anladığımız kadarıyla, Yahudi Sheldon Adelson'un sahibi olduğu İSRAEL HAYOM gazetesi attığı başlıkta "Kuzey Kıbrıs'da bir İsrail sorunudur" u okuyunca; hemen aklıma rahmetli Rauf DENKTAŞ geldi. O ki, 24 Nisan 2004'de oylanacak Annan Planı referandumunda "niçin hayır !" dememiz gerektiğini, Türkiye'nin Meslek odaları ve en sonda TBMM'inde milleti aydınlatmak için çırpınıp duruyordu. İsrail'i anmadan "Kıbrıs giderse Mersin, Hatay'da gider, hatta Anadolu'da..." diyordu. Hani "ne işin var burada konuşacaksan git Kıbrıs'da konuş !?" diyerek, kovduğumuz Gazi Denktaş, öngörü sahibi lider Denktaş, devlet adamı Denktaş.
İsrail Hayom gazetesi devamla "Kıbrıs'ı kurtarmak İsrail'in rolü ve arzusu değildir. Ancak bölgeden gelen tehdit kritik bir eşige ulaşırsa, İsrail'in stratejik duruşunu değiştirmesi gerekir. Yunanistan ve Kıbrıs ile koordinasyon içinde, Adanın Kuzeyini kurtarmak için bir acil durum operasyonu hazırlamalıdır"
Aşırı sağcı Yahudiler Kıbrıs'ın da kendilerine vaadedilmiş topraklar olduğu söylemeleri yeni değil, epeydir dillerinde. Nil'den, Fırat'a Büyük İsrail'in bir kısmıda Kıbrıs. Bu projenin alt yapısı için İsrail durmaksızın çalışıyor. Rumlarla birlikte Kuzey Kıbrıs'da hâ bre emlak alıyorlar. Envayi çeşit yahudi tarikatları Kıbrıs'a çöreklenmiş durumda.
Aslına bakılırsa, yahudilerin Kıbrıs'a ilgileri yeni değil. Tâ 1800'lü yıllarda Rothschild yine kendisi gibi yahudi olan İngiliz başbakanı Benjamin Disraili'den ne yapıp yapıp Ada'yı istemişti. Nitekim 1878'de Abdülhamid onayı ile Kıbrıs İngiliz korumasına geçmişti. Biliyorsunuz İngiltere burada Türk ve Yunan gibi garantör bir ülke. Şu anda bile sahip olduğu üstler aynı zamanda ABD ve İsrail ordusunada açık. Yine biliyoruz ki, 12 günlük İsral- Iran savaşında İsrail uçaklarının zarar görmemesi için bu üstlere alınmıştı. Filistin ve Suriye'yi darmadağın eden İsrail, doğal gaz ve petrol zengini Doğu Akdeniz'e, Ada'mıza el sallayıp duruyor.
Demem odur ki, Anadolu'muzun güney sigortası Kıbrıs'ımıza dünden daha çok sahip olmamız gerekiyor. Bir Kıbrıs Turk'üne " niye İngiltere'ye gidiyorsunuz ?" demiştim de; " Ada yaşanmaz hâl aldı, her türlü melanet-pislik var !" Demişti.O hesap, ilkin şehit kanlı Ada'mızın, kumar, uyuşturucu, beyaz kadın, çocuk kaçırma ticareti ve kara para aklama merkezi gibi kötü imajlardan kurtarılması gerekir.
Hem bu mücadeleyi Allah'da sever, yardımda eder.
Gerisi kolay...