İsrail-Gazze Sorunu Üzerine Güncel Analiz

İsrail-Gazze Sorunu Üzerine Güncel Analiz

İsrail-Gazze sorunu, Orta Doğu’daki en uzun süreli, en karmaşık ve en çözümsüz çatışmalardan biri olarak uluslararası gündemdeki yerini korumaktadır. Uluslararası toplumda destek gören iki devletli çözüm olarak adlandırılan, ( iki devletli çözümü destekleyen uluslararası diplomasinin çoğu, İsrail'in 1967 öncesi sınırlarına geri dönmesini destekliyor…Örnek: Amerika Birleşik Devletleri, İsrail'in güçlü bir destekçisi olmasına rağmen, geleneksel olarak iki tarafın çatışan iddialarını uzlaştıracak diplomatik bir çözüm bulmaya çalışmıştır…) biri İsrail, diğeri Filistin olmak üzere iki ayrı devlet fikri, maalesef yarım asrı geçkin sürede bir arpa boyu ilerlemediği gibi yumak halini alan sorunlarla bütünleşmiştir.

Diğer bir yanda ise İsrail bu geçen süreçte Filistin topraklarının neredeyse üçte ikisini ya işgal etmişyada bombalarla Filistin halkının yaşadığı şehirlerini yok etmiştir.Bu çalışma, 1948’den günümüze uzanan tarihsel süreci, 2023 sonrası gelişmeleri, diplomatik tutumları ve insani krizin boyutlarını analiz etmektedir. Amaç, güncel veriler ışığında çatışmanın dinamiklerini çözümlemek ve sürdürülebilir barış perspektiflerine katkı sağlamaktır.İsrail-Filistin çatışması, 20. yüzyılın ortalarından bu yana uluslararası ilişkiler literatüründe en fazla tartışılan konulardan biri olmuştur. Gazze Şeridi, coğrafi küçüklüğüne rağmen siyasi, askeri ve insani açıdan küresel sistemin en kırılgan alanlarından biridir.

[1] 2007’de Hamas’ın bölgeyi tamamen kontrol altına almasıyla birlikte İsrail’in uyguladığı kara, deniz ve hava ablukası, Filistin halkının yaşam koşullarını ciddi biçimde olumsuz etkilemiştir.

[2] 1948 Arap-İsrail Savaşı, yüz binlerce Filistinlinin yerinden edilmesine ve bölgesel çatışmanın kronikleşmesine yol açmıştır.

[3]1967 Altı Gün Savaşı sonucunda İsrail, Gazze’yi, Batı Şeria’yı ve Doğu Kudüs’ü işgal etmiş, bu durum Filistin topraklarında fiilî bir askeri hâkimiyet yaratmıştır.

[4]1993 Oslo Anlaşmaları, iki devletli çözüm için umut verse de, süreç hem siyasi hem de güvenlik gerekçeleriyle başarısız olmuştur. 2007 yılında Hamas’ın Gazze’de kontrolü tamamen ele geçirmesi, bölgesel güç dengesini kökten değiştirmiştir.7 Ekim 2023 sabahı Hamas'ın askeri kanadı El Kassam Tugayı Gazze’den İsrail’e en ölümcül saldırısını gerçekleştirdi. Gazze'den İsrail'e binlerce roket fırlatıldı ve El Kassam Tugayı askerleri ayrıca Gazze sınırını geçerek İsrail'e girdi. Bu saldırı "İsrail'in 11 Eylül'ü" olarak adlandırıldı. Hiçbir uyarı yapılmadan gerçekleştirilen bu saldırı, İsrail yönetiminin Filistinli halkına yapmış olduğu soykırımın, işgalin ve zulmün on yıllardır süregelen gerginliğin bir sonucuydu.7 Ekim saldırısı, bölgedeki statükoyu altüst eden bir dönüm noktası olmuştur. Saldırılar sonucunda binlerce sivil hayatını kaybetmiş, İsrail hükümeti Gazze’ye karşı “kapsamlı askeri operasyon” başlatmıştır.[5] Birleşmiş Milletler’in 2025 tarihli raporuna göre, Gazze’nin altyapısının %70’inden fazlası tahrip olmuş, nüfusun yaklaşık %80’i yerinden edilmiştir.[6]Bu veriler, bölgedeki insani krizin artık geri döndürülemez bir boyuta ulaştığını göstermektedir.ABD ve Avrupa Birliği, İsrail’in “meşru müdafaa hakkını” desteklerken; Türkiye, Katar ve Ürdün gibi ülkeler ateşkes ve insani yardım çağrılarını sürdürmüştür.[7]BM Genel Sekreteri AntónioGuterres, “Gazze’deki sivil ölümler, uluslararası hukuk açısından ciddi ihlaller barındırmaktadır” açıklamasını yapmıştır.[8] Buna rağmen, diplomatik girişimler kalıcı ateşkes veya siyasi çözüm üretmede yetersiz kalmıştır.Gazze, 2025 itibarıyla dünyanın en yoğun nüfuslu ve en yıkılmış bölgelerinden biri hâline gelmiştir. Elektrik, su ve sağlık hizmetleri neredeyse tamamen çökmüştür. Dünya Sağlık Örgütü (WHO, 2024) raporuna göre, sağlık tesislerinin %60’ı işlevsiz durumdadır. Bu koşullar, sadece Filistinlilerin yaşamını değil, bölgesel istikrarı da tehdit etmektedir.Gazze’deki kriz, Mısır ve Lübnan sınırlarında yeni mülteci hareketlilikleri doğurmuş, bölgesel güvenlik politikalarının yeniden şekillenmesine yol açmıştır.[9] İki devletli çözüm modeli, uluslararası toplumun en fazla desteklediği barış planı olmaya devam etmektedir. Ancak yerleşim politikaları, taraflar arasındaki derin güvensizlik ve Hamas’ın silahlı direniş stratejisi bu modeli zayıflatmaktadır.[10]

Kalıcı bir çözümün;

  1. Filistin’in siyasi temsil bütünlüğünün sağlanması,
  2. İsrail’in güvenlik endişelerinin giderilmesi,
  3. Gazze üzerindeki ablukaların kaldırılması,
  4. Uluslararası garantörlük mekanizmasının oluşturulmasıyla mümkün olabileceği değerlendirilmektedir.

İsrail-Gazze sorunu, yalnızca bölgesel bir çatışma değil; aynı zamanda uluslararası sistemin adalet, hukuk ve insani sorumluluk sınavıdır. 2025 itibarıyla kalıcı barış uzak görünse de, diplomasi, insani yardımlar ve çok taraflı diyalog süreçlerinin güçlendirilmesi, geleceğe yönelik umutları diri tutmaktadır. Gazze’de barışın sağlanması, Orta Doğu’da istikrarın anahtarı olmaya devam edecektir.


[1]Smith, C. (2021). PalestineandtheArab-IsraeliConflict. Bedford/St. Martin’s

[2]UNRWA. (2023). Gaza situationreport. Geneva.

[3]Morris, B. (2004). TheBirth of thePalestinianRefugee Problem Revisited. Cambridge UniversityPress.

[4]Said, E. W. (1992). TheQuestion of Palestine. VintageBooks.

[5]BBC. (2023). Hamasattack on Israel: Whathappened on October 7? London.

[6]United Nations. (2025). Report on thehumanitariansituation in Gaza. New York.

[7]Anadolu Ajansı. (2024). Türkiye’den Gazze için diplomatik girişimler. Ankara.

[8]UN News. (2024). UN chiefcallsforceasefireandhumanitarianaccessto Gaza. New York.

[9]Al Jazeera. (2025). Middle East conflictupdates: Gaza undersiege. Doha

[10]Pappe, I. (2019). Ten MythsAboutIsrael. VersoBooks.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri