Kahramanmaraş’ta 7’den 70’e herkesin adını duyduğu, siyasetle, sporla ve en çok da hayırseverliğiyle gönüllere dokunan bir isimdir Haluk Şerbetçi… Onu ilk tanıdığım günden bu yana, bu şehrin insanına fayda üretmeyi kendine vazife edinmiş, sözünün eri, açık yürekli bir insan olarak bildim.
2002 Genel Seçimlerinde Doğru Yol Partisi’nden milletvekili adayı olduğunda, kent gündemine hızlı bir giriş yapmıştı. Ama esas mesele, seçim bittiğinde bile onun gündemden hiç düşmemesiydi. Çünkü Haluk bey sadece siyasetin değil; sporun, gençlerin, ihtiyaç sahiplerinin ve bu şehrin kader birliğini yapan herkesin yanında durmayı seçti.
UNUTAMADIĞIM BİR GECE…
Daha dün gibi hatırlıyorum…
2002 seçim gecesi DYP barajı aşamayınca Trabzon Caddesi’ndeki seçim bürosu yavaş yavaş boşalmaya başlamıştı. O dönem, seçim çalışmalarında birlikte yol yürüdüğümüz için partiden hatırı sayılır bir alacağımız vardı. Tecrübeyle sabittir; seçim sonrası alacağını almak her zaman kolay olmaz. İş arkadaşım Abdurrezzak Akbaba ile seçim bürodan ayrılırken “Bu işten artık para çıkmaz” diye konuştuğumuzu dün gibi hatırlarım.
Ve ertesi sabah, daha güne yeni başlarken telefon çaldı:
“Sanayide Haluk Şerbetçi Bey’in iş yerinden arıyoruz… Partiden olan alacağınızı ödemek istiyoruz, gelebilir misiniz?”
Şaşkınlık ve sevinç birbirine karışmıştı. Gittik, paramızı kuruşu kuruşuna aldık. Üstüne bir de teşekkür edilerek uğurlandık. İşte o gün, Haluk Şerbetçi’nin nasıl bir adam olduğuna dair zihnimde koskoca bir kapı açıldı.
SPORUN VE GENÇLİĞİN SESSİZ KAHRAMANI
Yıllar içinde gördüm ki Haluk bey sadece iş dünyasında değil, Kahramanmaraş sporunun gelişmesinde de büyük rol oynamış bir isimdi. Futbol kulüplerine verdiği destekler, sahada değil ama perde arkasında koca bir yükü omuzlayan insanların hikâyesidir.
“Bir elin verdiğini diğer el görmeyecek” anlayışıyla sayısız ihtiyaç sahibinin kapısını çaldığını bilen bilir… Bilen de anlatmaz zaten; çünkü o yapılan iyilik için değil, insanlık için yapanlardandır.
DEPREMİN ARDINDAN YÜREĞİYLE KOŞAN BİR EVLAT
6 Şubat depremlerinden sonra şehir büyük bir acının içindeyken, Haluk bey yine en öndeydi. Fedakârlığı, kadirşinaslığı, sessizce yaptığı yardımları anlatmakla bitmez. Daha yakın zamanda, Tıp Fakültesi’ne yoğun bakım ünitelerinin yapımını üstlenerek şehre çok kıymetli bir katkıda bulundu. Yine aynı şekilde emniyet, jandarma ve birçok kuruma araç desteği sağlayarak kamu hizmetlerine nefes oldu.
Haluk Şerbetçi’nin toplumdaki saygınlığı sadece ticaretteki dürüstlüğünden ya da hayırseverliğinden değil; kültüre, sanata, edebiyata verdiği değerden de gelir. Şairleri, yazarları, düşünen ve üreten insanları himaye eden bir duruşu vardır. Belki de bu yüzden, Kahramanmaraş’ın ruhunu bilen herkesin gönlünde farklı bir yeri vardır.
KAPISI HERKESE AÇIK BİR DOST
Yıllar boyunca şuna defalarca şahit oldum: Haluk beyin kapısı herkese açıktır. Ne ayrım yapar ne uzaklaştırır. Sade, beyefendi, dürüst ve açık sözlü bir duruş… İşte bu şehir onu bu yüzden sevdi, gönlünde baş köşeye yerleştirdi.
Kahramanmaraş’ta iz bırakan, şehir kültürünün ruhunda kendine taht kuran güzel insanlardan biridir Haluk Şerbetçi.
Allah ömrünü uzun eylesin; sağlık, huzur ve iyilik üzere daim kılsın.
Bu şehir, böyle güzel insanların varlığıyla daha güçlü.