Hadi Ordan…

.

MHP’liler bana yine kızacaklar! Kızsınlar kardeşim, kızsınlar.. Zaten kime ne söylesek kendine bakmıyor, “acaba benim ayran mı ekşi?” demiyor, aynaya bakmıyor, sadece kızıyor.

Bahçeli 28 Şubat’a yönelik sözlerinde, Kılıçdaroğlu ve Selahattin Demirtaş’la aynı söylemi kullanıyorsa bu benim suçum mu?

Aklı başında ve daha mantıklı bir açıklama yapamaz mı? En azından farklı ve milletin az da olsa üzerinde düşünüp “ya adam doğru söylüyor olabilir mi acaba?” diyeceği…

***

Evet, Sayın Bahçeli 28 Şubat’la ilgili açıklamalarında milletin yanında yer alacağına, bir kez daha CHP ve DTP ile birlikte saf tutup, aynı hezeyana düşüp, “karşı taraf”ta yer almayı tercih etti.

Bahçeli kaybetmeye devam ediyor. Tabi MHP de… Anayasa referandumunda da aynı tarafı tercih etmişti..!! Aferin böyle devam…

***

Biraz daha yakından bakalım:

Kılıçdaroğlu: “AK Parti 28 Şubat ürünü..” (Breh.. breh.. breh!!!!)

Bahçeli: “A-K-P zihniyeti 28 Şubat'ta yeşerdi” (Ne kadar yaratıcı!!!!)

Ve “ağabeyleri”nin söylemlerini kullanarak aynı minval üzere zırvalayan Selahattin Demirtaş!..

BDP Cephesi”ni pek dikkate almaya değmez. Onların “iplerinin kimlerin elinde olduğu”nu zaten Başbakan çok güzel anlatmıştı!

***

Milleti “enayi” yerine koyuyorlar.

Evet, “28 Şubat” olmasa belki bu gün Ak Parti olmazdı, ama tutup bunu “ürünü” olarak değerlendirirsen, 28 Şubat’ın özellikle AK Parti’yi doğurmak için planlandığı gibi “absürt” bir durum çıkar ortaya ki, buna sadece Türkiye değil Papua Yeni Gineliler bile güler.

Gerçi Kılıçdaroğlu bir adım daha ileriye gidip; “28 Şubat’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı iktidar yapmak için plandığı”nı söyledi. Ama söyleyen Kılıçdaroğlu olunca kimsenin pek kaale alacağını da tahmin etmiyorum doğrusu. Yani vatandaş “Kılıçdaroğlu’dur, ne yapsa yeridir” deyip geçecektir diye tahmin ediyorum.

Zaten O’na kalsa “Cumhuriyet bile Ak Parti’yi iktidar yapmak için kurulmuştur”!! Bir gün bunu da söylerse kimse şaşırmasın!

Oysa ki gerek CHP, gerekse MHP Ak Parti’nin “28 Şubat ürünü” değil; milletin “28 Şubatçılar”a attığı bir tokat olduğunu “bal gibi” biliyorlar. Biliyorlar ama, çıkıp bunu böyle söyleme erdemliliğini gösteremiyorlar.

***

Kılıçdaroğlu 28 Şubat’ın mağdurunun Rahmetli Erbakan olduğunu söylüyor.

Sayın Kılıçdaroğlu: 28 Şubat’ın esas mağduru Türkiyedir… Anadolu’dur... Fişlenen simitçilerdir. Okullarından alınıp, otobüslere doldurularak İstanbul’un ücra köşelerine bırakılan imam hatipli kız çocuklarıdır. Ordudan atılan şerefli subay-astsubaylardır.

Duyanda, “Kılıçdaroğlu Erbakan’ı ne çok seviyormuş meğer” diyecek.

Rahmetli’nin deyimiyle: “Hadi ordan.. hadi ordan...”

 ***

Bu günler 28 Şubat’ın 13. yıldönümü.

Geçmişe dönük bazı olayların iç yüzünü öğrendikçe “vay anasını” demeden edemiyoruz.

Mehmet Ali Birand’ın belgeseli “Son Darbe 28 Şubat”la hafızamızı bir kez daha tazeliyor, hayretle ve dehşetle Türkiye’nin nerelerden bu günlere geldiğini görüyoruz. O günlerin “pısırık” siyasetçileriyle şimdikileri karşılaştırıyor beyinlerimiz ister istemez!

Bizleri en çok dehşete düşüren şey ise, “o gün” atılan gazete manşetleri ve “o gün”, o manşetleri atanların bu günkü yüzsüzlükleri!

Kalemlerini kiralayan adam sıfatlı gazeteciler… “Dikkaaatt” komutuyla esas duruşa geçen ciğersizler…

Sahi onlara da gerekli mi yüz nakli ne dersiniz? Gerçi sadece yüz nakliyle olmaz. Bazı kişiler için kişilik nakli gerekli. Kişilik nakli gerektirecek o kişilerden ne yazık ki Kahramanmaraş’ta da var.

Dün “ak” dediğine bu gün “kara” diyen, tarlayı bulutların altında dolaştıran, her devrin adamı olan, bulunduğu kabın şeklini alan…

Yalan riya her taraflarından akan…

Yavşak!..

Suratsız!..

Pinti!..

Neyse, bu konuya fazla girmeyelim şimdilik….

Sevgi ve muhabbetle kalın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri