Ekonomiye Güven Endeksi,Yerlerde Sürünüyor

.

Türkiye İstatistik Kurumu ve Merkez Bankasının birlikte gerçekleştirdikleri, Nisan 2022  Tüketici Güven Endeksi geçen hafta açıklandı. Buna göre Tüketici Güven Endeksi Nisan ayında 67.3 düzeyine geriledi.

Çok geniş kapsamlı anket olan Tüketici Güven Endeksi her ay düzenli olarak hesaplanıarak açıklanıyor. Tüketici ekonomik gidişata nasıl bakıyor ? Yetkililerin ekonomiye güven veren açıklamalarına ragmen tüketicinin buna güveni var mı, yok mu gibi tüm bu soruların cevabı bu ankete verilen cevaplarla belirleniyor. Bir nevi ekonomik gidişatın piyasa da çekilen bir resmi.

Tüketici Güven Endeksi sıfır ile 200 arasın da değer alıyor.
100'ün üstü iyimserliği, 
100'ün altı kötümserliği,
100 ise ne iyimserlik ne kötümserliği gösteriyor. Yeni açıklanan 67.3 rakamı, 2004 yılından bu yani 220 aydır en düşük bir rakam oluyor.

2008 küresel kriz dönemin de endeks belirgin bir düşüşteydi, o zaman bile bu kadar düşüş göstermemişti. Tüketici Güven Endeksi 2004 yılının ilk 6 ayı ve 2007 yılının nisan ayında toplam 7 ayda 100 sınırını biraz aşmıştır.  O günden beri 100'ün altında seyreden endeks ilk defa 67.3 gibi çok düşük bir rakama iniyor.

Açıkçası, tüketici ekonomik gidişatı hiç beğenmediğini, yetkililerce verilen moral ve motivasyon söylemlerine de inanmayıp, onlara kırmızı kart gösterdiğinin bir belirtisidir bu rakam.

Hem tüketici nasıl inansın ki, çarşı pazar, manav, market, kasapda ki etiketler, enflasyonla ücreti iyice eriyen dar gelirli kulağa hoş gelen, "damardan girilen söylemlere" değil, elini attığın da boşalan cüzdanına inanıyor.

Siyasi partilerin ülke ve vatandaşları için hedefler koyması, gayet tabi olduğu kadar önemlidir de. Ancak konulan hedefler kadar, hedefleri gerçekleştirebilmek daha önem arz eder. 

Hedefleri ortaya koyarken, tüm dünya stratejilerini, içsel ve dışsal  faktörleri, ekonomi kriterlerini göz önüne alarak, gerçeğe yakın hedefler koymak gerekir. Aksi halde bu iş "yalancı çoban" hikayesine döneceği gibi, top yekün milleti moralsizliğe sevk eder ki,  moral gücü olmadan bir millet kalkınma ve gelişmesini tam gerçekleştiremez. 

Türkiye'miz öteden beri, Dünya'nın  G20 olarak adlandırılan ekonomisi gelişmiş 20 ülke içinde, 14 ilâ 17 nci sıraların da yer almaktayken, 2021 yılın da malesef G20 kümesinden de düşerek, 21 nci sıralara inmiştir.

Öngörüleri yüksek ekonomistler göre bu gidişatla 2022 yılın da 22 nci sıralar da yer bulacağı söyleniyor. Üzücü ve garip olanı ise, Türkiyenin küme düştüğü G20'nin 17 nci sırasına İran'ın girmiş olmasıdır...

Son günlerde dilden düşmeyen "Dünya'nın ilk 10 ekonomisi olacağız ! " sözlerinin, G20 kümesinden düşmemizle ilgisi var mıdır, anlamakta zorlanıyor insan. Bizim hedeflediğimiz Dünya'nın ilk 10 ekonomi büyüklüğüne sahip ülke olarak yaklaşık 2 trilyon dolarlık üretimiyle, yani bizim 2.5 kat büyüklüğümüz de G. Kore yer alıyor.

Kim istemez ilk 10 ülke içinde yer almayı ? İstemeyenin gözü çıksın. Diğer ülkeler boş duracak değil ya, biz o treni 1980'ler de, şimdiki gibi bir birimizle kavga ederken kaçırdık. Güney Kore o zamanlar kişi başı gelirde Türkiye'nin çok gerisindeydi. Eğitim reformuyla başladılar bu işe, demokrasi, hukuk, iç barış, gelir adaleti, yolsuzlukla mücadele, sanayi derken bugün devâsa bir ekonomik güç oldular.

Ekonomi "çetin bir cevizdir". Kabuğunun dışında ise, her şeyden önce çetin cevizi yumuşatan, toplumun eşit faydasına kavuşturan; hukuk, adalet, liyakat gelir.Toplumu çürüten, yolsuzluk ve yoksulluk hukukun işlemesiyle ortadan kalkar.

Dahası, yönetenlerin keyfiliği, savurganlığı hukuk tarafından engellenir.Toplum hep birlikte ileri hedeflerine ancak böyle ulaşır. Hukuk varsa kalkınmada vardır. Keyfiliğin olduğu yerde ideal bir kalkınma ve gelişmeden bahsedilemez.

Hem sonra, 10 yıldır dilimizden düşürmediğimiz "2023 Hedefi"nin neden gerçekleşmediğinin hesabı millete açıkca verilmeden, olmadı "2053  Hedefi "demek gerçekten içimize siniyor mu ? Ya da bu da olmadı 2071 ?

Tüketici Güven Endeksi, kime ne söylüyor ? Kim, başını iki elleri arasına alarak, nereler de hata yaptık diye düşünmeyecek mi ?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri