CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN SAMİMİ ÖZELEŞTİRİLER

.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta katıldığı İbn Haldun Üniversitesi Külliyesi Açılış Töreninde bazı özeleştirilerde bulunarak; ‘Eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadık’ dedi ve eğitimde ‘topyekun değişim’ gerektiğine işaret etti ve ‘Bu değişimden kastım sıradan müfredat tadilatından ziyade topyekun eğitim-öğretim reformudur’ diyerek kastını açıkladı.

AK Parti döneminde gerek sınav sistemiyle gerek müfredatla gerekse eğitimin süresiyle ilgili sık sık değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler maalesef hiçbir işe yaramadı.

Bir üst okulların öğrenci seçme ve yerleştirme sınavlarının ismi ve LGS, OKS, SBS, TEOG ve LGS olarak değiştirildi. Bu değişiklikler hiçbir işe yaramadı.

AK Parti döneminde müfredatı değiştirilmeyen hiçbir ders kalmadı. Müfredat değişiklikleri de istenilen olumlu sonuçları doğurmadı.

5 yıllık İlkokul, 3 yıllık Ortaokul ve 3 yıllık Lise eğitimi değiştirilerek; İlkokul ve Ortaokul birleştirilerek 8 yıla, 3 yıllık Lise eğitimi ise 4 yıla çıkartıldı. Bir netice alınamadı.

Sonra uzun süren tartışmalar ve kavgaların ardından İlkokul 4 yıl, Ortaokul 4 yıl ve Lise 4 yıl olmak üzere temel eğitim 12 yıl olarak belirlendi. Bu düzenleme de bir işe yaramamış olacak ki Sayın Cumhurbaşkanı; ‘yeniden ve topyekun bir değişimin gerekliliğini’ vurguladı. 

Sayın Cumhurbaşkanı değişim derken haklı. Sadece müfredat tadilatı değil topyekun değişim derken de haklı. Fakat bu değişikliğin neleri kapsayacağını bilmeden bu öneriye ‘olur’ dememiz beklenmemeli. Önce bu sisteme devam eden evlatların başına neler geliyor bir bir hatırlayalım:

*Az gelişmiş ülkelere 12 yıl zorunlu eğitim çok geliyor…

*12 yıl zorunlu eğitim alan evlatlar sonunda bir meslek sahibi olamıyor…

*12 yılın sonunda herhangi bir mesleği olmayan evlatlar anne ve babaların da zorlamasıyla üniversite okumak zorunda olduklarını kabul ediyorlar…

*Üniversite kazanabilmek için birkaç yıl da özel ders almaları veya kurslara devam etmeleri gerekiyor…

*Zorda olsa, beğenmeseler de sonunda bir yüksek öğretim programına kayıt yaptırarak en az bir 4 yıl daha eğitime devam ediyorlar…

*Üniversiteyi bitiren ama bir mesleği olmayan evlatların çoğunluğu bir iş bulamayınca ‘madem bu kadar emek verdik hadi birde yüksek lisan yapalım’ diyerek en az iki yıl süren bir eğitim daha alıyorlar…

*Yüksek lisansı bitirenler yine iş bulamıyorlar. Parası olanlar, Özel Üniversitelerin doktora programlarına devam ediyorlar. Anlayacağınız parayla doktora yapıyorlar. Sonuç değişmiyor. *Diploma sahibi olan ama mesleği olmayan evlatlar yine iş bulamıyorlar. Bu kadar eğitimin sonunda haklı olarak her işi de beğenmiyorlar.

*Ne yazık ki ülkemizin eğitim modeli sonunda işsizler ve de mutsuzlar ordusu yaratıyor. Bu eğitim sistemi değişmeli mi? Elbette değişmeli… Mümkünse hiç beklenilmemeli, akşamdan sabaha değiştirilmeli…

Sayın Cumhurbaşkanının da işaret buyurduğu değişim sadece Milli Eğitim Bakanlığına çöreklenmiş, halktan kopmuş, kendisini bir halt zanneden bürokratlara asla bırakılmamalı.

Nasıl olacağı oturulur konuşulur. Bakanlık tüm paydaşları bir araya getirir, değişimin nasıl olacağı ciddi çalışmalar sonunda belirlenir.

Bu ülkede dünyaya gelen her birey, ister erkek olsun ister kadın mutlaka 3 yaşında başlayan ve en az 7 veya 8 yıl süren bir temel eğitim almalıdır.

Sonrasında bu bireyler mutlaka bir meslek okuluna alınarak en az 3 yıl süren bir mesleki eğitime tabi tutulmalıdır.

Eğitimini aldığı mesleğin Lisans düzeyinde eğitimine devam etmek isteyenler bir defaya mahsus olmak üzere sınava alınarak başarılı olanlar üniversiteye devam edebilmelidir.

Böylece mesleksiz vatandaş kalmaz. Bu planlamalar devletin bir birimi tarafından planlanabilir. Böylece işsizler ve mutsuzlar ordusu da ortadan kalkmış olur…   

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri