CHP’de hesap şaşar mı?

.

Cumhuriyet Halk Partisi, parti içi didişmeyi bir kenara bırakıp, iktidar olmaya odaklandığı zaman şimdiki aldığı oy’dan daha fazlasını alacağına inananlardanım.

Ama 12 Eylül 1980 sonrası kurulan Sol ve Sosyal Demokrat Partilerde gördüğüm parti içi demokrasi kavgasından ziyada sen- ben kavgası daha ön pandadır.

İşte bu sebepten dolayı da CHP iktidar alternatifi olamadığı gibi, Ana muhalefet olarak kendi gündemini oluşturmak yerine, iktidarın dümen suyunda yürümeyi tercih ediyor.

12 Eylül sonrasında sol partilerden Kahramanmaraş’ı temsil eden milletvekillerine baktığımda, performanslarına baktığımda yukarıda Allah var, Durdu Özbolat açık ara öndedir.

Hemen hemen haftada en az iki gün Kahramanmaraş’ın sorunlarıyla TBMM’ye, Bakanlara, Başbakana soru önergesi veren, bu şehrin sorunlarını sürekli TBMM’de canlı tutan Özbolat, muhalefet milletvekili olarak görevini yapıyor.

Ne yazık ki, Kahramanmaraş’ta özellikle merkezde, CHP’de siyaset yapanlara yaranamadı.

Çünkü merkezde siyaset yapan CHP’lilerde otuz yıllık anlayışa baktığımızda eskilerin deyimi ile Maraş kulüpte CHP siyaset yapar, algısı henüz değişmedi.

Merkezde ki CHP siyasetçilerini sokakta ben pek görmem, dar alanda kısa paslaşmalarla ve sadece mevcudu eleştirerek siyaset tarzı ve bu tarzın getirdiği bir sonuç olarak, CHP hep küçüldü.

30 yıldır bu şehrin havasını gazeteci olarak soluyan biriyim. Bu yazımı bir eleştiri olarak değil de dost tavsiyesi olarak okumanızı ve şapkanızı önünüze alıp düşünmenizi istiyorum.

İl Genel Meclisi her ay 5 gün toplantı yapar. Kahramanmaraş Belediyesi ayda bir meclis toplantısı yapar. 30 yıldır ben bu toplantıları takip ederim. Ve bu toplantılarda muhalefet partilerin İl ve İlçe Başkanlarını hiç görmedim.

Halktan kopuk, sokaktan kopuk, yerel yönetimlerde yapılanlardan bi haber olan bir parti teşkilatı seçmene ne söyleyecek? Hamasi sözlere ve laflara da vatandaşın karnı tok. TV’lerde her gün dinliyorlar…

Şimdi bu durumda muhalefet partileri olan CHP ve MHP yerelde ne söyleyecek?

Değerli dostumuz Mehmet Fiskeci’nin “CHP’de hesaplar alt-üst olurken” başlıklı yazısını okudum.

Mesela İl Başkanı Galip Yılışın’a eleştirilerinde bana göre kantarın topuzunu kaçırmış. Her şeyden önce centilmen ve bey efendi kişiliği ile tanıdığım Galip Yılışın ile kişisel sorunlar yaşanabilir. Ancak bunun temcit pilavı gibi gündeme getirilmesi doğru değil. Seçim dönemlerinde siyasi partiler ile gazeteler arasında ekonomik ve diğer konularda sorunlar çıkabilir, çözülür, çözülmez, ama bunların yazı ile gündeme getirilmesi bana göre uygun değil...

Ayrıca sevgili üstad, Durdu Özbolat’ın bittiğini ima etmiş. Özbolat sadece merkez ilçeyi kaybetmesiyle bitecek bir vekil değil. Özbolat’a rağmen kimse de Kahramanmaraş’ta İl Başkanlığını kazanamaz.

Sevgili Hürriyet Taşın’ın seçim kaybetmesinin esasında kendi yaptığı yanlışlar yatıyor.

İl Başkanı ile sürekli kavgalı bir görüntü ortada dolaştı. Teşkilat arasında her türlü kavga olabilir, ama bunun iki insan arasında kalması ve partiye sirayet etmemesi gerekir diye düşünüyorum.

Ak Partide öyle Teşkilat ve Vekiller, Belediye Başkanları uyum içinde çalışmıyorlar. Bunu biz biliyoruz. Ama aynı kare içinde yer alıyorlar, hesaplarını parti içi kavga düzeyine kadar taşımıyorlar. Ak Partinin teşkilat başarısı burada yatıyor.

CHP ve MHP’de böyle değil. Kaybeden taraf partiden uzaklaşıyor, uzaklaştırılıyor. O zaman parti büyümüyor ve hep küçülüyor…

Sevgili üstadım Fiskeci; Milletvekili Durdu Özbolat’ın kimi İl başkanı yapacağını bilmiyorum. Ancak parti içinde gücünü bilmediğim birkaç defa bir araya geldiğim Esat Şengül’ü aday göstereceğini dile getirmiş. Bu sözleri bende duydum.

Sayın Özbolat’ın kurt bir siyasetçi olduğunu düşünüyorum. İl Başkanlığını kaybedecek bir isimi destekleyerek kendini riske atmaz. Kaldı ki Hürriyet Taşın ile Ejder İşlek arasındaki oy farkı da çok az. Bu muhalefetin başarısı olarak kutlanacak kadar, il başkanlığını kazanacak kadar da büyük değildir.

CHP köklü bir parti, onlarca isim sayabiliriz İl başkanlığı için… Ancak kim kazanırsa kazansın ama muhalefet yapsın. Şehre dair, şehrin sorunlarını gündeme alsın, Genel Başkanın söylemleriyle yerelde siyaset yapılmaz.

Son söz olarak Sevgili Mehmet Fiskeci, sevgili Hürriyet Taşın, sevgili Ejder İşlek, Sevgili Esat Şengül ve sevgili Galip Yılışın şapkalarını önlerine koyarak, düşünmeye davet ediyorum.

Başarı olarak gördüğümüz bir şey aslında bitişimizin bir göstergesi de olabilir.

Hiçbir şey aynada yansıdığı gibi değil….

CHP ve MHP İl Genel Meclis toplantılarını, Belediye Meclis toplantılarını takip etmedikleri sürece yerelde başarı sağlayamazlar ve konuşacak da bir şeyleri olmaz…

İki yıl sonra yerel seçim sürecinde ne söylerseniz söyleyiniz, millet sizin söylediklerinizi ciddiye almayacaktır. Çünkü sözler, sıcağı sıcağına söylenirse bir ses ve yankı bırakır…

O gün siz ne söylerseniz söyleyiniz.

Vatandaş size; - sizler o gün neredeydiniz?

Bende aynen öyle diyorum.

Ey muhalefet içinde muhalefet edenler siz seçim gününde neredeydiniz?....

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri