ÇADIR KENTTE KAPI ZULMÜ

.

Çadır kentte yirmi binin üstünde bir nüfus yaşamaktadır. Bu insanların bir bölümü Suriye Türkmeni, bir bölümü telafer ırak Türkmeni ve diğerleri ise Araplaşmış Kıpçak Türkleri ve gayet az bir kısmı ise gerçekten arap ve diğer milletlerden insanlardır. Bu yazıyı yazmamın sebebi ise bu insanların kökenleri ile ilgili bir yazı olmayıp, insani sebeplerdir.

Bu insanlar canlarını, sadece canlarını kurtarmak için bize sığınmış kardeşlerimizdir. Bunlar bizim misafirlerimiz ve  baki alemde Rabbimizin huzurunda şahitlik ederek kurtarıcılarımız olacaklardır inşallah. Tabii biz onlara gerçekten ensar olabiliyor isek.

 Bu nüfusun büyük kısmı kadın ve çocuk olup, devletin verdiği yardımlar ile yaşamaya çalışmakta, eli iş tutanlar ise hem bu yükü azaltacak işler yapmakta ve biraz olsun insanca bir hayat yaşamak istemektedirler. Bu insanların devamlı ihtiyaç içinde, yardıma muhtaç  olmaları istenen bir hal olmasa gerektir. Bu insanlar nasıl bir işe ihtiyaç duyuyorlar ise aynı zamanda onları çalıştıran işyerleri de bu insanların iş gücüne ihtiyaç duyuyorlar.

Birilerinin Suriyeliler bizim işimizi alıyorlar yalanı ile yapmakta olduğu yanlış algıya inanılmasın. Bu insanlar bizden başkası değil, bizzat biziz ve kardeşimiz olan insanlar olup, onlar  kaderin bir cilvesi sınır çekilir iken bizden koparılan kardeşlerimiz olup, bizim ile  bir farklarının olmaması lazımdır. Bu insanlar Osmanlı devletinden koparılan yurt parçalarımızda elleri yüreklerinde yıllarca bizi gözetleyen kardaşlarımız olup, yerli muhacir ayırımı yapmamız hem dinimize ve hem milletimize yakışmamaktadır.

 Bu muhacir kardeşlerimiz iyi kötü bir iş bulmuşlar ve devlete yük olmadan kendi hayatların kurma ve mümkün ise çadır kentten, kent içine taşınacak hale gelmek için çırpınan insanlardır. Son zamanlarda çadır kent yönetiminin haklı sebepler ile almış olduğu kontrol tedbirleri dolayısı ile giriş ve çıkışlarda büyük zorluklar yaşanmakta ve bazı günler işlerine hiç gelememekte veya en az iki üç saat gecikmeli gelmektedirler. Bu kardeşlerimizin ve çadır kentte yaşayanların güvenliği için yapılan denetim mekanizmalarının, bu yoğunluğa ve sıkışıklığa sebep olduğu aşikardır.

 Gerek afad’tan , gerek ise çadır kent yönetiminden sorumlu olanlardan istirhamımız, bu giriş ve çıkışların yapıldığı mekan sayısının arttırılarak, hem güvenli ve hem de hızlı bir şekilde giriş ve çıkış yapılabilmesinin temin edilmesidir. Hiç kimse sürekli olarak işe geç gelen veya gelemeyen insanları  yanında çalıştırmaz, çalıştıramaz. Bu insanlar işsiz kalıp şimdiki hallerinden dahi kötü durumlara düşerler, onları çalıştıran iş yerleri de onların yerine çalışacak iş gücünü bulamazlar.

Bazı insanların Suriyeliler çalışmaz ise onların yerine bizim gençlerimiz çalışırlar diyeceğini biliyorum. Fakat işin gerçeği, bu kardeşlerimizin yaptıkları işleri, bizim gençlerin yapmak istemediğidir. Bizim gençlerimiz bu işleri beğenmiyor veya işler onların istediği şartları sağlamıyor ve bu işleri yapmak için işverenlerin bu muhacir kardeşlerimize ihtiyacı var en azından bu günlerde.

Yazımı tekrar çadır kent yönetimine seslenerek bitirmek istiyorum. Saatler süren giriş ve çıkışlar yüzünden işinden olan, hastaneye zamanında gidemeyen bu insanlar için bir şeyler yapınız. Kapı sayısının arttırılmasını ve daha bir çok kolaylık meydana getirecek çalışmalar yapılmasını istirham ediyoruz. Bu kapı zulmünün sona ermesi ve  insanların yağmurda ve güneşte saatlerce beklemesinin önüne geçilmesi için gerekenin yapılmasını yetkili mercilerden bekliyoruz. Rica ediyoruz. Vesselam.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri