Büyük Değerimize Nice Mutlu Umutlu Yıllar Dileğiyle

.

Son birkaç gündür yine Güney Doğu Bölgemizden gelen şehit haberleri, Ege Bölgemizde üniversite öğrencilerini taşıyan otobüsün devrilme haberi ve sınırlarımızda devam eden  çatışma görüntülerini görmemek için oturmuyordum televizyon başına. Ana yüreğinin dayanamayacağı, ülkesini seven herkesin yasa boyanacağı haber ve görüntüler yüzünden toplumsal  pozitif elektirik yayan şiir ve yazı yazamamanın güçlüğünü yaşıyordum. Bu gün biraz kendime gelmiş gibiydim; televizyonun karşısında kahve yudumlamaya karar vermiştim ki Karaman’dan maden işçilerinin mahsur kaldığına dair kara bir haber daha düştü ekranlara. Henüz Soma’nın yarası dinmemişken.

Ya Rabbi olmayacak mı bu milletin bir aydınlık günü? Diyerek burkuldum yine.

Tam da Cumhuriyetimizin 91. Yıldönümü arefesinde.

Dilerim bu haber bir facianın ayak sesi değildir.

Dilerim anaları ağlamayan bir millet olarak müreffeh nice yıllarda da kutlarız Cumhuriyetimizi.

İçimiz kan ağlasa da onurumuz gururumuz, büyük değerimiz Cumhuriyet Bayramımızın 91. Yıldönümünü en kalbi dileklerimle kutluyorum. Bu değerleri, bu bayrağı kolay elde etmedik. Ona sahip olabilmektir vazifemiz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürkümüze ve Silah arkadaşlarına ayrıca dün ve bugün vatan uğruna can veren tüm vatan evlatlarına minnet ve şükranla Rahmet Diliyorum.

BÜYÜK DEĞERİM

29 Ekim'im;

El emeğim, göz nurum, büyük değerim,

İstikbalim, hürriyetim, bereketim

Özüm, özetim, son kalem benim

 

Cumhuriyetim!

Suyu helal pınarından dökülen kan

Mustafa Kemal hedefinden derhal

Edilmiştir milletime armağan

 

Sahibi Türk'tür onun, coğrafyası Türkiye

İnsanlığa kucak açan özel bir ülke

Onu bölüp bölüşme niyeti,

 

Alçaklık duygusundan gelir elbette!

Cumhurun tacıdır o, kutsallık taşır

Her ferde her inanca hakça yaklaşır

İlkellikten kaçıp medeniyete ulaşır

 

Ey Türk Evladı!

Onu hedef alan olmuş ve olacaktır bir şekilde

Dün, bu gün ve gelecekte

Dönen dolaplara sakın bineyim deme!

Döndürmesin başını alçakça yalan ve hile

Şefkat, minnet, sevgi olmalı içine dolan

Değişilmez böyle bir ülkü

Ve böyle bir vatan,

Hiçbir şeye!

 

BAŞIMIZIN TACINA

Başımızın tacına göz koyan kaç aç millet

Kırk bir yerden saldırdı kaç plan, kaç art niyet

Tahminleri yanıldı, hasta sandılar onu

Kanıyla öz canıyla direndi şanlı Mehmet

Son nefese yetişen Başkumandan elinden

Yepyeni bir can geldi, şifalı reçeteden

Ağustosun sıcağı, zafere kattı onu

Yıllanmış bir çileden, murada attı onu

Bir tepeden tepeye, yalın kılıç süvari

Çıban başını kesip tekrar yaşattı onu

Çelikten yelek giydi; beyhudeydi tasalar

İstiklâlimi yazdı, yeni baştan yasalar

Baştacımın al yüzü nurlandı, aydınlandı

Masmavi bir sonsuzluk, huzur ile boyandı

Huşu ile dinledim bir tarihin nabzını

Atam'ın gür sesiyle yüreğim dalgalandı        

Hakkıdır Hilalim'in, dalgalanıp da coşmak

Sığ yerleri aşarak, derinliğe ulaşmak

Gönderlerden göklere, arşa kadar yol vardı

Dünya duruncaya dek, dolmayacak miyâdı

Ben, sen, o değildi ki; “biz”dik onun öz adı

Cumhurdan güç alarak  yarınlara uzandı

Diyordu ki; gafille yükselemez bu değer

El ele tutuşarak sahip olmazsak eğer!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri