Tam 45 yıldır kalemim Bertiz üzerine defalarca yürüdü. Her yıl, en az bir kez, bu toprakların zenginliklerini yazarım. Çünkü Bertiz, yalnızca bir coğrafya değil; içinde sakladığı değerlerle bir hazine sandığıdır. Petrolü var, doğalgazı var, kaplıca suyu var… Pirit madeni, altın madeni, Menzelet Barajı ile deniz manzarası… Kısacası, ne ararsanız Bertiz’de var.
Geçtiğimiz gün akşamüstü yorgunluktan gözlerim dalmış. Ve ben kendimi bambaşka bir zamanda, 2030 yılında buldum. Ama gördüğüm Bertiz, 2025’in bildiğimiz Bertiz’i değildi. Bambaşka, çağdaş mimarisiyle ışıldayan, rüya ile gerçeğin sınırında duran bir şehir olmuştu.
Oteller, termal tesisler, camiler, okullar yükselmiş. Güreş Eğitim Merkezi, Futbol Okulu ve Dondurmacılık Meslek Yüksekokulu… Sanki taşına toprağına bile hayat üflenmiş; Bertiz yeniden doğmuştu.
Bir termal otelin havuz kenarında vatandaşların sohbetine kulak verdim. “Bu gelişmenin temeli dönemin Belediye Başkanı Fırat Görgel’in attığı imar planıyla başladı,” diyorlardı. Gerçekten de o plan, Bertiz’in kaderini değiştirmişti.
Artık Yedikuyular Kayak Merkezi ile termal oteller bir bütün haline gelmişti. Milcan ile Yedikuyular arasındaki bölge turizm merkezi ilan edilmişti. Bin yataklı otellerin ışıkları geceleri yıldızlarla yarışıyor, futbol kulüpleri kamp için burada yer kapma telaşına düşüyordu.
Menzelet Barajı’nın sularında kürek sesleri yankılanıyordu. Bertiz Çayı üzerinde kurulan su sporları tesisleri gün boyu insanla dolup taşıyordu. Eskinin köyü ya da mahallesi, artık çağdaş bir ilçe kimliğine bürünmüştü.
Ve en önemlisi… Halk, emeği geçenleri unutmuyordu. İsimler bir bir zikrediliyordu: Belediye Başkanı Fırat Görgel, milletvekilleri Vahit Kirişçi, Ömer Oruç Bilal Depgici, Tuba Köksal, Mehmet Şahin, Mevlüt Kurt, Zuhal Karakoç, İrfan Karadutlu ve Ali Öztunç… Hepsi şükranla anılıyordu.
Ulaşımı kolaylaştırmak için Ağdere’den Kılalı’ya tünel çalışmaları başlamıştı. Her şey Bertiz’i uçurmaya hazırlanıyordu.
Derken, minarelerden yükselen ezan sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda, bunun bir rüya olduğunu anladım. Ama rüyalar, bazen hakikatin habercisidir. Kim bilir, belki de bir gün bu hayal gerçeğe dönüşür.
Ne diyelim, hayırlısı olsun…