12 Şubat 1920’den 2017’ye

.

Türk kurtuluş Savaşının” ilk kıvılcım ateşini çakan Kahramanmaraş’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 97. Yılını büyük bir coşku içinde kutladık.

Halay çektik, dua ettik. Güldük, eğlendik. Hem o günleri yad ettik, o acıları yaşadık. Hem de her zifiri karanlık sonrasında aydınlığa ulaşarak gönlümüzce kutladık.

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Onikişubat Belediyesi, Dulkadiroğlu Belediyesi başta olmak üzere bu yıl kutlama törenleri için ter döktüler, emek verdiler. Bütün Başkanlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

İKİ FİLM VE İZLENİMLERİM

Onikişubat Belediyesinin İstiklalden İstikbale isimli 25 dakikalık belgesel nitelikli kısa film beni büyüledi. Farklı bir sinema diliyle beyaz perdeye aktarılan bu kısa film bana göre 7 güzel adam dizisine bin çeker. En azından tahrifat yok, saptırma yok.

Öte yandan  12 Şubat’tan 15 Temmuz’a isimli 30 dakikalık belgesel filmi Filozof Medya sahibi Selim Işık tarafından yaptırılarak Kahramanmaraş’a hediye edildi.

Filmi izledim. Senaryosunu Tarihçi Mehmet Işık’ın yazdığı bu film sadece Kahramanmaraş için değil bütün ülkede izlettirilecek kalitede ve iyi bir emek ürünü olarak çıkmış karşımıza.  Bizde haber yaptık. Bu linkten bu haber ve filmi de izleyebilirsiniz.

BU YIL ÇETELERİMİZ RENK KATTI

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere mahallelere çete kıyafetleri dağıtıldı.

Kutlamalar il genelinde yapıldığı için şehrimizin bütün ilçelerinde çete elbiseli gençleri görme imkanı bulduk.

Tören alanında neredeyse her mahalle çete çıkartmıştı. Çete elbisesi giymiş genç kızlarımız ve genç delikanlılarımız belli bir disiplin ve sıra içinde yürürlerken göğsümüz kabardı.

Halkın içinde, halkın bu yürüyüşlerde tepkisini ölçebilmek, onlarla birlikte alkış tutmak, kızmak, öfkelenmek güzel oluyor.

Gelecek yıl elbise fazla dağıtılmalıdır.

Elbise giyerek çete olmak ve bir hafta bu elbise ile dolaşmak isteyen gençlerimizin ihtiyaçları giderilmelidir.

GELELİM 12 ŞUBAT RUHU VE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUMA

Bundan 97 yıl önce Türk Milletinin yeniden var oluş mücadelesi olarak gördüğümüz Türk Kurtuluş Savaşı bu günde aynı şekilde devam ediyor. O gün ülkemiz silah zoruyla işgal edilerek dize getirilmek istenmişsek bu günde şekil ve yöntem değişikliği ile bu savaş devam ediyor.

Bu savaşın kısaca adı; haç ile hilalin savaşıdır.

Milli ruh ve seciyesini kaybetmiş insanlar bu günkü savaşı göremezler. Çünkü bunları görecek kadar tarih ve milli bir bilinçle yetiştirilmediler. Bunun suçlusunu da dışarıda aramamıza gerek yoktur.

Bunun suçlusu bizatihi biziz.

Çünkü İyi ve kötü noktasında orta yol bulunamadı. Cumhuriyet öncesinde yaşanan hadiseler ve Cumhuriyet döneminde yaşananlar ya iyi ya da kötü olarak millete anlatıldı.

Bunun sonucu karşı karşıya olan iki nesil yetiştirildi.

Yıllar önce bir Alman’a Hitler ile ilgili ağır bir ifade kullanınca bozuldu ve şunu söyledi. “Hitler 1. Dünya savaşında umutlarını yitirmiş bir millete yeniden ruh verdi. İyi ya da kötü bizim için bir önderdir.”

Şimdi Osmanlı Paşası olarak büyüyen bizdeki birçok insana bizler neler söylüyoruz? Neler yazıp çiziyoruz? Burada bir sakatlık yok mu? Bu tarih yazılırken bunun hiç orta yolu bulunamaz mı?

Biz tarihi olayları o günün şartlarına göre değerlendirmiyor, tu kaka ederek hepten yok ediyoruz.

Bunun sonucu olarak da hızla birbirlerinden uzaklaşan insanlar topluluğu oluşturuyoruz.

Geçmişte bu ülkeyi PKK terörü değil de Cemaat terörü böler diye konuşup yazdığımızda bize yapılan hakaretleri şimdi gözümün önüne getirdiğimde, 15 Temmuz ihanet darbesi söz konusu olduğunda ne kadar da isabetli yazdığımı görüyorum.

Gerek 12 Şubat ve gerekse de 15 Temmuz her ikisi de birer kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesidir.

Bunları yazarken yorumlarken mübalağadan uzak, sadece gerçek olanları yazmak ve buradan milli bir ruh çıkartmak için çalışmamız gerekmez mi?

Milli Eğitim ders kitapları yeniden yazılıp çiziliyor. İnşallah bu kitaplarda milli duruş, milli ruh gibi kavramların içi doldurulmuş bir şekilde olur ve dil olarak üslup olarak birleştirici, kaynaştırıcı bir dil kullanılırsa 30 yıl sonra bunun faydası görülecektir.

Okullarımız hain değil de milletine hizmet eden bir nesil yetişmesine katkı yapar.

Bu günkü eğitim sisteminin ortaya çıkardığı gençlik gözümüzün önündedir.

Bu duygular içinde 12 Şubat Kurtuluş mücadelesinde her şeyini ortaya koyan isimler teker teker ele alınmalı ve kitaplaştırılmalıdır.

12 Şubat denildiğinde siyah bir fotoğraf ve o fotoğrafta yer alan şahısların da kim olduğunu bu milletin bilmeye hakkı var…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarlar Haberleri