‘Ayı derisinden post, düşmandan dost olmaz’

Paköz, 'Birleşmiş Milletler’in hazırladığı rapor Ankara’yı isyan ettirdi.' dedi.

           Kahramanmaraş Muhtarlar Derneği Başkanı Vedat Paköz,  “Mavi Marmara gemisindeki silahsız insanlara saldırıp, 9 kişinin ölümüne sebebiyet veren, Birleşmiş Milletlerin, İsrail lehine almış olduğu yanlı karar, bizleri derinden üzmüştür. Aklımızı başımıza alalım. Gün birlik ve dayanışma günü, kardeşlik günü, sıfatımız ne olursa olsun, öpüşme, kucaklaşma ve kenetlenme günüdür.” dedi.

           Paköz yaptığı açıklamada şu  görüşlere yer verdi:

            İsrail askerlerinin Gazze’ye giden ‘Mavi Marmara’ gemisine 21 Mayıs 2010’da baskın düzenleyip 9 kişiyi öldürmesi olayıyla ilgili, Birleşmiş Milletler’in hazırladığı rapor Ankara’yı isyan ettirdi. Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi, tazminat ödemesi ve Gazze’deki ablukanın kaldırılması yönündeki taleplerin yerine getireceği tarihe kadar 5 maddelik yaptırımı, 2 Eylül 2011 tarihinde açıklamıştı.

Türkiye için İsrail bitti. İsrail’e “Bedel ödetmenin zamanı gelmiştir” diyen Davutoğlu’nun 5 maddelik yaptırım şöyle;   

  l-Türk-İsrail diplomatik ilişkileri ikinci katip düzeyine indirilecektir. Bu seviyenin üzerindeki tüm görevliler, başta büyükelçi, en geç çarşamba günü ülkelerine geri dönecek.

2-Türkiye ile İsrail arasındaki tüm askeri anlaşmalar askıya alındı.(Silah alım ve uçak-tank modernizasyon anlaşmaları dahil)

3-Doğu Akdeniz’de en uzun kıyısı bulunan sahildar devlet olarak Türkiye, Doğu Akdeniz’de seyrü sefer serbestîsi için, gerekli gördüğü her türlü önlemi alacaktır (gerekirse İsrail kıyılarına askeri gemileri gönderebilecektir).

4-İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı tanımıyoruz. İsrail’in 31 Mayıs 2010 tarihi itibariyle Gazze’ye yönelik uyguladığı ambargonun Uluslararası Adalet Divanı’nda incelenmesi sağlanacaktır. Bu doğrultuda BM Genel Kurulu’nu harekete geçirmek için girişime başlanacak.

5-İsrail saldırısının Türk ve yabancı tüm mağdurların, mahkemelerdeki hak arama girişimlerine gereken destek verilecek, açıklaması yapmıştır.

Bu 5 ana başlıktan oluşan İsrail’e özgü söylemlerin, çok doğru olduğunu, aslında Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıdan sonra alınması gereken önlemlerdi. Birleşmiş Milletlerin, raporunun beklenmesi de daha isabetli olmuştur. Gereken cevap bu 5 madde ile gerekli yerlere uyarı yapılmıştır. Türkiye büyük bir devlettir. Gerekirse anlamayana anlayacak dilde konuşacak gücümüz de, evvel ALLAH vardır.

Birleşmiş Milletlerin Mavi Marmara raporunda: İsrail’in büyük bir kuvvetle gemilere saldırmasının, aşırı ve izah edilemez olduğu belirtilmektedir. Ama Gazze’ye yönelik ablukanın ise hukuka uygun olduğu ileri sürülüyor, anlamak mümkün değil. İsrail’in tazminat ödemesi ön görülüyor. Elinde silahı dahi bulunmayan Mavi Marmara gemisindeki insanlar, İsrail tarafından tutsak edilen ve açlığa ve sefalete sürüklenen, Filistin’de ki kardeşlerimize götürülen yiyecek ve giyecek yardımı idi. Birleşmiş Milletler Soruşturma Komisyonu’nun raporunda, 9 Türk’ü acımasızca katleden, İsrail Komandolarının kendilerini savunduğunu, nasıl izah edebileceksiniz? Bu baskını bir Müslüman devleti yapsaydı, Müslümanların lehine karar çıkartır mıydınız? Cevap verin? Çünkü suçlu bir Yahudi devleti, ona sesiniz çıkmaz,  değil mi? 

İlk Tepki Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’den geldi. “Bu daha ilk aşama,  rapor yok hükmünde” diye açıklama yapmıştır. Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’nun açıkladığı tedbirlerin daha erkene alınmasını planlandığını da ifaden eden Gül,”Ancak Müttefik ülkelerin iyi niyetli gayretlerine fırsat vermek için bugün beklenmiştir,’’dedi. Bu  çok güzel bir ifade. Daha önceden alınan bu karar bekletilmiş ve Birleşmiş Millerin raporu beklenmiştir. Ben bunu böyle anlıyorum. Müttefik ülkelerde çok iyi niyetliymiş, aferin onlara.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, BM’nin Mavi Marmara Raporu’nun üzerine,  Adalet ve Kalkınma Partisi’nin dış politikası başarısız olmuştur. Raporun İsrail lehine çıkması AKP dış politikasının istenilen sonuçları almakta başarılı olmadığının, en somut örneğidir. “Türkiye’yi İsrail’le sıcak çatışma eşiğine taşıması kabul edilemez. İlişkiler düzelemeyecek hale getirildi,” dedi. Sayın Loğoğlu, “acele etmeyelim bekleyelim, sürecin akışı nereye gidecek, sabır da selamet vardır. Peşin hükümlü olmayalım,”

MHP Sözcüleri, “iktidarın açıkladığı sert tedbirler, Türkiye’nin bir B planı olmadığını gösteriyor. Böyle bir dış politika olmaz. Komşularla sıfır sorun politikasıyla yola çıktığını iddia eden, AKP’nin Türkiye’yi sıcak çatışma eşiğine taşımış olması ihtimali hazin ve kabul edilemezdir. Birleşmiş Milletlerin Türkiye’nin taleplerini karşılamaması da AKP dış politikasının istenilen sonuçları almakta, başarılı olmadığının en son örneğidir,” diyor. CHP ve MHP aynı dili kullanıyorlar.

 Sayın muhalefet sözcüleri, alınmış yeni bir kararı hemen, sıcak çatışmaya çekmek doğru değildir. Tabiî ki haklarımızı koruyacağız. Alınmış tedbirlere de destek olmak gerekirken köstek olmaya gerek yoktur. Bunu asla unutmayalım. Türkiye’nin ve İsrail’in bir sıcak çatışmaya girmesi dahi söz konusu değildir. Bu söylemler doğru değildir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a çağrı: “Yahudi cesaret ödülü’nü teslim et,” dedi. “AKP Hükümeti’nin, aniden İsrail karşıtı sert bir tutum takınmasıyla bu ülkeyi İran’a karşı korumak üzere planlanan füze savunma sisteminin, Türkiye’ye yerleştirme zamanlaması arasındaki paralelliğin dikkat çekici olduğunu’’ belirterek şunları kaydetti: “Uluslararası alanda sözü dinlenmeyen, teklifleri kabul görmeyen AKP zihniyetinin iç politika da mevzi kaybetmemek ve füze kalkan projesinin kurulma tartışmalarını önlemek adına, sahte bir İsrail düşmanlığına tevessül ettiği izlenimi gittikçe güçlenmektedir. Eğer AKP, füze savunma sisteminin kurulmasıyla ilgili sürecin gölgelenmesini sağlamak ve bu kapsamda gündem değiştirmek adına İsrail kartını ileri sürüyorsa, bu yaptığı tezgâh kısa sürede deşifre olacak ve bunun bedelini de mutlaka ödeyecektir,’’ diye O6.09. 2011 tarihinde, 5 maddelik yaptırım hakkında, demeç vermiştir.

 Sayın Bahçeli, önceden bu söylediklerini düşünmek, belki doğru değildir. Zamana yaymak daha doğru olacaktır. Eğer Hükümetin aldığı kararlar ciddi ise, İsrail’e bir tokat atmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. Uluslararası arenada İsrail’e öyle bir ders verilmeli ki, Ortadoğu da ve dünyada at oynatamaz hale getirilmeli. Türkiye’nin dış politikası şu anda desteklenmeli. Aksi sabit olursa, söylemlerinizde haklılık payı olur. O zaman konuş, konuşacağın kadar. Şimdi destek zamanı, köstek zamanı değildir.

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise 06.09.2011 Tarihinde “İsrail’in şımarık oğlanlığının süreceğini sandı,” deyip yeni yaptırım sinyali, “C Planı da olacaktır,” dedi’ “ Normalleşme olmaz”… Özellikle de savunma sanayine yönelik ticari ilişkileri tümüyle askıya almış bulunuyoruz, bu süreç devam edecek. Şuandaki adım B planı olarak değerlendirilirse, bunun C planı da olacaktır. Şartlarımız yerine getirilmeden, İsrail’le normalleşme olmaz.” Türk gemilerinin Akdeniz’de daha çok boy göstereceğini söyleyen Erdoğan “ İsrail, BM’nin kararları karşısında hep şımarık oğlan rolünü oynadı. Ve şımarık oğlanlığının süreceğini sandı,’’ diye konuştu. Sayın Erdoğan’ın tepkisi büyük olmuştur.

 Şımarık çocuk, İsrail kendini ne sanıyorsun? Yıllardan beri kabadayı rolünü iyi oynayan, bana kimse karşı gelemez diyen, İsrail’e bu korku yeter. Kararlılıkla bu sürecin devam etmesi sağlanmalı, aksi takdirde, dünya ülkelerince, Türkiye’nin büyüklüğü anımsanmayacaktır. Peki, İsrail özür diler, tazminatı kabul eder, Gazze deki ablukayı kaldırmasa, ondan sonraki süreç nasıl işleyecek? Filistin’deki Gazze ablukası devam mı edecek? Buna rağmen ilişkiler düzelecek mi?

 Ortadoğu ülkelerini,1967 yılından bu yana cehenneme çeviren, Ortadoğu’nun şımarık çocuğu Amerika Birleşik Devletleri’nin Ortadoğu’daki yedek jandarması, İsrail devletinin, neler yaptığını hep biliyoruz. Filistin’e devamlı saldırıp Müslümanları öldüren, özgürlüklerini, duvarla örüp hapseden, yaşamlarını zehir eden, o bölgeyi yaşanmaz hale getiren, açık cezaevi yaparak insanları köle gibi gören, İsrail Değil mi? Hani insan hakları savunucuları neredesiniz? Yerin dibine mi battınız? Yıllardan beri Filistin’e ve diğer Müslüman devletlerine yapılan, zulümler görülmez ve sesiniz çıkmaz? Hay di bir sesinizi çıkartın, yiğitliğinizi görelim? Gazze de insanlık onuruna yakışmayan, abluka uygulanırken, dünya bu konu da vurdum duymaz davranamaz. Çünkü insanlık suçu işleniyor.

Özgürlükleri kısıtlanan Filistinlilerin, yaşama hakkı yok mu? Filistinlileri öldüreceksin ev hapsinde tutacaksın, Birleşmiş Milletlerin İsrail’e hiçbir yaptırımı olmayacak. Müslüman, bir Yahudi’yi öldürse, hemen İsrail, Filistin’e girer. Binlerce Müslüman’ı katleder. Yahudi’nin, Hıristiyan’ın ve Ermeni’nin ve ayriyeten Dünya devletlerinin, sesi de hiç çıkmaz. Çünkü… Ölenler Müslüman’dır. Birleşmiş Milletler, bazen kınama cezası verir. Dünya’nın jandarması Amerika kararı veto eder. Ortadoğu’nun şımarık çocuğu bu nedenle, bildiğinden bir karış, geri adım atmaz. Kan kusturur, zulüm eder, işkence eder, bombalar, yakar yıkar, masum insanları öldürür, ( Türkiye hariç, Müslüman devletlerinden de sesi çıkmaz) Doğru değil mi Müslüman kardeşlerim?

Gelelim İsrail cephesine:  Türkiye’nin aldığı yaptırım kararlarının ardından, İsrail’in Mavi Marmara gemisindeki ölümler için, kendimizi savunduk, özür dilemeyeceklerini, ancak can kayıpları için üzüntü duyduklarını söylediler.  İsrail Başbakanı Türkiye’nin uluslararası deniz hukukuna uyma çağrısı yapmıştır. Çok gülünç, İsrail devletine soruyorum: Uluslararası Deniz Hukuku’na sen uydunda mı Türkiye’nin uymasını bekliyorsun? Avrupa Birliğini, Birleşmiş Milletleri, NATO’yu ve Amerika Birleşik Devletleri’ni arkana aldın, özür dilemeyeceğini söylüyorsun. İkiz kuleler vurulduktan sonra, Amerika Birleşik Devletleri başkanı, “haçlı seferi başlatılmıştır,” dediğini unutmadık. Bu bir senaryodur. Orta doğu ülkelerinde haçlı seferi zihniyeti hızla devam ediyor. Ortadoğu ülkelerinin, devlet başkanları, silah zoru ile indiriliyor. Devletler parçalanıyor,( İkiye bölünüyor) kukla devlet adamları atanıyor, petrollere, ülkenin diğer zenginliklerine el konuyor. Ülkeler bombalanıyor, her taraf harap ve oturulamaz hale getiriliyor, sivil insanlar öldürülüyor, çıt ses çıkmıyor. Nasıl lastik top patlar, oynanmaz hale gelir, devlet başkanları da kullanılamaz hale gelince, silah zoru ile kovulmaya ve öldürülmeye çalışılıyor. Halen arkası kesilmeden devam ediyor. Sonu nereye varır bilinmez. Yıllar önce tasarlanmış, proje adım adım ilerliyor, uyanık olalım.

 Mavi Marmara gemisindeki silahsız insanlara saldırıp, 9 kişinin ölümüne sebebiyet veren, Birleşmiş Milletlerin, İsrail lehine almış olduğu yanlı karar, bizleri derinden üzmüştür. Aklımızı başımıza alalım. Gün birlik ve dayanışma günü, kardeşlik günü, sıfatımız ne olursa olsun, öpüşme, kucaklaşma ve kenetlenme günüdür. Kısır çekişmeleri artık bırakalım ileriye bakalım! İktidarı ve muhalefeti ile Türkiye’mize sahip çıkalım. Sorunları hep birlikte çözelim. Boyun bükme zamanı değil. Dik durma zamanıdır. Gösterilen ROTADAN vazgeçmeyelim.

“AYI DERİSİNDEN POST,  DÜŞMANDAN DOST OLMAZ” Atasözümüzü unutmayalım.

 Vedat PAKÖZ

Kahramanmaraş Muhtarlar Derneği Başkanı

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri