Yazar Eren Maraş’ı ve Nuri Pakdil’i anlattı

Yazar Zeliha Eren, Kahramanmaraş'ın edebiyata ve fikir dünyasına kattığı isimleri kaleme aldığı denemesinde Nuri Pakdil'i anlattı.

Yazar Zeliha Eren, Kahramanmaraş'ın edebiyata ve fikir dünyasına kattığı isimleri kaleme aldığı denemesinde Nuri Pakdil'i anlattı. Eren, "Nuri Pakdil, yürüyen adam. Bu öyle bir yürümek ki, bir ideali, bir inanma ve yaşama biçimini dünyaya, sisteme ve zulme başkaldırıyı anlatır. Bu başkaldırıyı anmak, anlamak ve hissetmek gerekir, örnek almak gerekir, düşünmek gerekir her satırdan her cümleden ders çıkarmak gerekir ve şüphesiz altını çizmek gerekir her okunan satırın" dedi.

Türkiye'nin en önemli şairlerinin yetiştiği Kahramanmaraş, bu yönüyle edebiyata büyük bir zenginlik katıyor. Sezai Karakoç, Abdurrahim Karakoç, Cahit Zarifoğlu gibi şairlerin yanı sıra Nuri Pakdil de Kahramanmaraş'ın edebiyata kazandırdığı yazarlardan bir tanesi. Kahramanmaraş'ın edebiyata ve fikir dünyasına kattığı isimler üzerine bir deneme kaleme alan Zeliha Eren, Nuri Pakdil'in bu konudaki önemine değindi.

Eren, denemesinde şu ifadeleri kullandı:

"İnsanlar doğdukları ve büyüdükleri şehre nispet edilirler. Yazarlar, alimler ve şairler doğdukları yerden aldıkları ilhamla vücut bulurlar. Her şairin kendi memleketleri ile kesintisiz bir ünsiyeti vardır. En güzel emsali ise Maraşlı şairlerdir. Bu toprak da büyüyen gönül erbabı insanlar, ruhlarında demlenen tarifsiz acılar ve ümitler ile kalemlerine yön vermişlerdir. Bu şehrin tabiatı, perde-i izzeti ile adeta bir sanattır. Bu şehir silah gücü ile inen bayrağını iman gücü ile yeniden dalgalandırmayı başarıp, dünyada kendi kurtuluşunu gerçekleştiren tek şehirdir. Bu şehir kurtuluş hareketini başlatan Sütçü İmamı, milli mücadele zamanında kahraman bir Türk kadını olan Senem Ayşe'yi görmüş şehirdir. Bu şehir yazmayı elvan-ı ibadet olarak gören, fikirleriyle düşman çatlatan, gönüllerin tahtı üstatları büyüten şehirdir."

Zeliha Eren Nuri Pakdil'in hayatını anlattı

Nuri Pakdil'in Kahramanmaraş'ta gözlerini açmasından başlayarak kısaca yaşamını anlatan Zeliha Eren, "1934'de bu şehirde gözlerini açarak, adeta bir gökkuşağı gibi gözlere gönüllere yürek olmuştur. O, şairler toprağı Maraş'ta büyüyen bir a'midedir. Devrimci duruşu ile Türk Edebiyatında Maraş'ın ekolü olan fikir adamı, yaşamı boyunca her zaman uyarıcı, onarıcı ve inşa edici tutumuyla, fikir ve sanat hayatımızda derin tesirler bırakmıştır. Nuri Pakdil, 1950'li yıllarda lise öğrencisiyken kendini ifade edebilme yolu olarak dergiyi seçer. O yıllarda Hamle adında bir dergi çıkarır ve çevresinde Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Akif İnan, Alaaddin Özdenören gibi istikbalin güçlü kalemleri vardır. Lise yılları birlikte geçmiştir. Nuri Pakdil, bir ağabey konumundadır. Maraş'ın en meşhur caddesinde (Trabzon Caddesi) kol kola gezerler. Pakdil'in lise yıllarında yazdığı yazılar dikkat çekecek bir noktaya gelir ve yazıları Maraş'ın, Antep'in, Adana'nın yerel gazetelerinde ve sanat dergilerinde yayımlanır" diye konuştu.

Nuri Pakdil'in, Türk düşünce ve edebiyat tarihinde özgün duruş ve söyleyişiyle önemli bir ufuk adamı olduğunu gösterdiğini dile getiren Eren, sözlerine şöyle devam etti:

"Lise eğitiminden sonra Ankara'da 1969'da Edebiyat Dergisini çıkarmıştır. Lise arkadaşları Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt ve birkaç arkadaşı da bu dergide özel sayılar çıkarmıştır. Bu dergiyi çıkarmalarının tek amacı, ülke olarak batıcılığı reddetmek; yalnızca yerli düşünceye ve bunun tüm yargılarına bağlı olduklarını ifade etmektedir. Ne yazık ki maddi sıkıntılar nedeniyle Edebiyat dergisi kapanmıştır."

"Pakdil yerellikten aldığı güç ile evrenselliğe taşımıştır kendisini"

Ünlü yazarın üslubu ve yazım tarzı hakkında bilgiler veren Eren, "Pakdil için edebiyat, insanı kalbinden yakalayan bir keder, bazen bir zafer, bazen de sükûttur. Devrimci ve tavır adamı kimliğine sahip olan Nuri Pakdil, laf kalabalığından ve gösteriş çabasından uzak, hakikati kurcalayan her türlü zulme, şiddete, sömürgeye ve baskıya karşı direnmenin anlamını arayarak eserlerini yazmıştır. Nuri Pakdil ahlakiyyat ile konuları işlerken eserlerinde, bunu anlatış şeklide şahsına münhasır biçimdedir. Soyadına uyan pürüzsüz dili ve ince ince yonttuğu üslubuyla, öz Türkçe diliyle, dil alanında da devrimciliğini göstermiştir. Yerliliğini bozmadan yakaladığı evrenselliği ve bu eksendeki batılılaşma anlayışı, onu Türk okurunun gözünde farklı bir yere taşımıştır. İnsan, evrensel bilince, ruhsal gereksinimlerini duya duya ulaşır. Ruhsal gereksinme duyma yeteneğini yitirmiş insan yoksundur evrensel bilinçten. Kendi "yerel'liğini bir evrensellik gibi sunar Nuri Pakdil ve dikkat çektiği nokta çok önemlidir. Her alanda evrensel fikre ve söyleme sahip olabilmenin yönetici gücünün, yerellikte olduğunu hatırlatmaktadır bizlere. Pakdil yerellikten aldığı güç ile evrenselliğe taşımıştır kendisini ve eserlerini. O artık edebiyat dünyasının bir duayenidir" şeklinde konuştu.

"Bir ideali, bir inanma ve yaşama biçimini dünyaya, sisteme ve zulme başkaldırıyı anlatır"

"Nuri Pakdil, yürüyen adam" diyen Eren, "Bu öyle bir yürümek ki, bir ideali, bir inanma ve yaşama biçimini dünyaya, sisteme ve zulme başkaldırıyı anlatır. Bu başkaldırıyı anmak, anlamak ve hissetmek gerekir, örnek almak gerekir, düşünmek gerekir her satırdan her cümleden ders çıkarmak gerekir ve şüphesiz altını çizmek gerekir her okunan satırın. Cahit Zarifoğlu'nun dediği gibi "Biz sakalları şiirle karışık, yüreği Allah ile barışık adamları sevdik" ve biz de diyoruz ki adına şiirler, kitaplar yazılan güzel adamları ve Nuri Pakdil'i eserleriyle kalbimizi mest eden ve gönüllerde hayat bulan okuyucular olarak çok seviyoruz ve minnetle, hasretle ve şükranla yad ediyoruz. Şairler Şehri Kahramanmaraş'tan selam olsun" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Magazin Haberleri