Kahramanmaraş Sütçü imam üniversitesi Tarih bölüm Yakınçağ Ana Bilim Dalı Başkanlığı Prof. Dr. Ahmet Eyicil, Osmanlıca'nın zorunlu değil, seçmeli ders olmasının daha doğru olacağını söyledi.
Sütçü imam üniversitesi Tarih bölüm Yakınçağ Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nı yürüten Prof. Dr. Ahmet Eyicil, Osmanlıca dersinin ilköğretimden başlaması ve seçmeli dersin daha doğru olması ile ilgili gazetemize şunları söyledi: “Çocuklarımız Osmanlıca ile beyinleri gelişecek. Çünkü Osmanlıca da kelime dağarcığı çok olunca insan beynini de geliştirmiş oluyor. Aynı zamanda Osmanlıcayı öğrenen ve konuşanda hafızayı güçlendiriyor. Çocuklarımız, başka bir dil öğreneceğiz diye korkmasınlar.
OSMANLICA HAFIZAYI GÜÇLENDİRİYOR
Zorunlu değil, seçmeli olması daha iyi olur. Bu işi çocuklarımıza ve gençlere sevdirerek yapmak lazımdır. Osmanlı devleti dünyada ki üç büyük devletten birisi ve hemen hemen dünyada en uzun yaşayan büyük devletlerden birisidir. Dolayısıyla 624 yıl Osmanlıca yani devletin adına atfen kullanılan bir Türkçedir. Bundan dolayı ‘Osmanlı Türkçesi’ diyoruz. Osmanlıca dediğimizde Türkçeyi kastediyoruz. Osmanlıca demek Türkçe demektir. Ve bu devletin adına izafen Osmanlıca Türkçesi deniliyor.
+++
Ve bu dil o dönemde Osmanlı döneminde bugünde geçerli dir. Osmanlı öncesinde de geçerli bir dil. Çok etkili olmuştur. Hem insanların bilim hayatında veinsanların nitelik itibarıyla gelişmelerinde çok etkili olmuştur. Bunun etkili olmasının sebebi de Osmanlının üç kıtaya yayılmış olmasıdır.”
OSMANLICA ÖZ TÜRKÇEDİR
Prof. Dr. Ahmet Eyicil, Haliyle Osmanlı çok uluslu bir devlettir, diyerek konuşmalarını şöyle sürdürdü: “Bir tarafta Fars kültürü var. Bir tarafta Arap kültürü var. Bir tarafta batı balkan kültürü var. Bütün bu kültürlerin bir araya getirildiği bir bileşiktir Osmanlıca. Osmanlıca öz Türkçedir. Osmanlıca dili ve Türkçesi içerisinde konum itibariyle sınırları biraz önce söylediğim alanları kapsadığı için işte Arapça ve Farsça kökenli kelimelerde bulunmaktadır. Bugün mesela Türkçede İngiliz’ce ve Fransızca kökenli kelimelerin bulunması gibi. Osmanlıca Türkçesinde Arap alfabesi kullanılmıştır. Bu Arap alfabesini kullanmak demek Araplaşmak demek değil. Biz bu alfabeyi kullandık hiç Araplaşmadık, Arapları idare ettik. Şimdi diyelim ki Latince harflerini kullanıyoruz biz İngiliz ’leştik mi? Fransız’laştık mı? Biz onların bu harflerini kullanıyoruz diye kimliğimizi mi kaybettik. Hayır.
OSMANLICA DEMEK ARAPÇA DEMEK DEĞİLDİR
Osmanlıca demek Arapça demek değildir. Sadece Osmanlıca Türkçesinde kullanılan alfabe Arap alfabesidir. Bildiğiniz gibi orta çağdan yeni çağa ve hatta yakın çağın sonlarına kadar özellikle Ortadoğu’da bizde dahil 20. Yüzyılın başlarına kadar Arapça etkili bir dildir. Osmanlıca kelime dağarcığı olarak çok geniş bir dildir. Türkçe Arapçaya göre yüzde 30 yüzde 40 dağılmış bir dildir. Zaten şuanda da biz Arapça Farsça kelimeleri kullanıyoruz. Şu düşünülüyor: biz geçmişimizle barışık olalım. Geçmişimizi tanıyalım. Çünkü 624 yıl bizim kaynaklarımız Osmanlıca yazılmış. Bunları okuyabilen bir nesil yok. Bunlarla ilgilenen yok. Şimdi çocuklar bunları okuyabildiği zaman benim Nenem, Dedem Ecdadım bunları yapmış diyebilecek. Ve dolayısıyla başkalarının bize dayatmış oldukları yanlışları da anlayabilecekler. Aslında Osmanlıcaya karşı çıkanlar Türklerde Osmanlı ruhunun uyanmasından korkanlardır. Eğer bir çocuk ve bir genç delikanlı Dedesinin Babasının bu 20 milyon metrekareyi nasıl idare ettiğini bu dille öğrenirse çok sıkıntılar ortadan kalkacaktır.
İMAMHATİP OKULLARINDA YETERLİ DEĞİL
Bir insanın Osmanlıca bilmesinin kime ne zararı var ki” diyen Eyicil, sözlerine şöyle devam etti: “Osmanlıca İmam Hatip okullarında yeterli değil. Yeterince Osmanlıca dersi verilmiyor.
Binlerce tarih bölümü mezunları var. Bu yetmez ise eski Türkçe metinleri okuyan Türk dili mezunları var. Bunlarda yetmez ise yine eğitim alan ilahiyat mezunları var. Yani ilk etapta bunları ihtiyacı karşılamaz gibi gözükse de zamanla olur fakat son zamanlarda yapılan araştırmalarda beyine ne kadar fazla kelime yüklerseniz beyinin o kadar geliştiğini o kadar da sağlıklı olduğunu ispat etmişlerdir. Osmanlıcada Türkçeden çok fazla kelime var ve öğrenci bu kadar kelimeyi öğrendiği zaman beyni de gelişiyor genişliyor. Beyin güçlenince insanın bunalıma girme hastalığına yakalanma riski kalkıyor. İnsanlara bunu vermekte bir sakınca yok. Tabi almak isteyen almalı zorlama olmamalıdır.
Şuanda bulunan tarihçiler bu dersi vermeye İlk anda yeterli olmazlar. Üç alan piyasada iş bulmakta zorlanıyor. İlahiyatçılar, tarihçiler ve Türk dili okuyanlar. Elde yığılmış eleman var Türk dilci ve tarihçi olarak. İlk etapta bunlarda istifade edilir. Tarih ve Türk dili alanındaki kontenjanlar artırılabilir. Bir dönemde Latin alfabesine geçildiğinde Türkler çocuklarını okula göndermediler. Ama bir müddet sonra kabullendiler.
HERŞEY İHTİYAÇLARA BAĞLIDIR
Her şey ihtiyaçlara bağlıdır.” diyen Eyicil, sözlerini şöyle noktaladı: “Şimdi de aydı şekilde ilk anda karşı çıkacaklardır ama sonra kabulleneceklerdir. Bu normaldir karşı çıkılması muhalefet edilmesi de normaldir. Biliyorsunuz Medreseler Selçukluların bir eğitim kurumu. Ve medreseler Sünni düşüncesini Şia düşüncesi karşısında hakim kılmak için, kurulmuş müesseselerdir. Çünkü Şia düşüncesi İslam dünyasını işgal ediyordu. Çok yanlışlıklar yaptırıyordu. Medreseler kurularak bugün ki Sünni dediğimiz mantığın gelişmesine vesile oldu. Bu daha sonra Selçuklularda Osmanlıya geçti. Ama bir dönem sonra Osmanlıda medreseler ihtiyaçları karşılamadı. Osmanlı bundan uzaklaşmaya ve farklı eğitim yöntemleri kullanmaya başladı. Tabi bu Osmanlıcanın nerede hangi aşamada koyulacağı tam anlamıyla tespit edilmiş değil. Ben bildiğim kadarıyla ortaokul ve liselere koymayı düşünüyorlar. Şu andaki edindiğimiz bilgiye göre konuşuyorum çünkü elimizde kararlaştırılmış bir program yok. Bu bilgiye göre ilköğretim okullarında zorunlu din dersi koymayı düşünüyorlar ortaokul ve liselerde de imam hatip sosyal liselerde dahil olmak üzere zorunlu Osmanlıca dersi diğerlerinde de seçmeli Osmanlıca Türkçesi koymayı planlıyorlar. Bana göre imam hatiplerde ve sosyal liselerde zorunlu olmalı. Ama diğer fen, Anadolu liselerinde, üniversitelerde seçmeli olmalıdır” diye konuştu.