Daha önce de haberleri çıktı, demirci çarşısında demirci kalmamıştı, kasaplar çarşısında da kasap bulmak mucizevi bir hal almıştı.
Şehir büyüdü, çarşılarda biriken esnaf, kentin dört bir yanına dağılınca, çarşılar da işlevleri sebebiyle sadece isimde kaldı. Bir dönemler çarşılarında demirci, köşker, semerci, bakırcı barındıran çarşılar, bu çarşılarda el sanatlarını yaşatmak ve evlerine ekmek götürebilmek için çekiç sallayan, göz nuru döken esnaf, artık el sanatlarının da bittiğini, her şeyin fabrikasyon hale geldiğinden şikâyet edince, kökleşmiş esnaf gurupları meslek değiştirmeye başladı.
Bakırcı Çarşısı değil sadece, köklü meslek guruplarını barındıran bütün çarşılar artık özelliğini ve güzelliğini kaybetmiş durumda iken, üzeri kapanmadığı için, ilkel görüntüden bir türlü kurtulamayan, bez parçaları, naylon ve kâğıtlarla kışın yağmurundan, yazın güneşin sıcağından kurtulmaya çalışan esnaf, iğreti görüntüyü müşteriye yansıtmak istemese de yerli ve yabancı turistlerin her daim ilgi odağı olan bakırcı çarşısının üzerinin ilkellik kokan manzarası, esnafı da, vatandaşı da çileden çıkardı senelerdir.
ÇARŞININ ÜZERİNDEKİ BEZLER,
NAYLON PARÇALARI VE İLKELLİK
Belediye Başkanı Mustafa Poyraz da her dönemde söz verdiği halde, bir türlü bu çarşının üzerini kapatamadı. Şimdi öğreniyoruz ki, çarşı esnafları ile bir araya gelip, tarihi dokuyu korumak adına çarşılara gerekli makyaj yapılacak.
Geç oldu ama, temiz oldu diye buna derler. Nihayet yani…
Diğer çarşılar da Bakırcılar Çarşısından farklı değilken, dede-baba mesleği olan bakırcılık artık yok olmak üzere. Yeni nesil, daha farklı meslek peşinde koşarken, eski ustalarda zaten çırak yetiştirmiyor, bu mesleği kimseye tavsiye etmiyor. Zaten Bakırcılar Çarşısında bu yüzden bakırcı kalmadı, çarşı ile alakasız meslek gurupları çarşıyı doldurdu. Kala kala 5-6 bakırcı kaldı, bir nesil sonra onlar da kaybolup gidecek anlaşılan.