DARBECİLER ŞEHİTLERİN CENAZELERİNİ SÜRÜKLEYEREK KIŞLADAN ÇIKARDI

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini sırasında Genelkurmay Karargahı'nda şehit edilen vatandaşların cenazelerinin, cuntacılarca sürüklenerek kışladan çıkarılması güvenlik kameralarına yansıdı

Genelkurmay Karargahı'nda Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında meydana gelen olaylara ilişkin güvenlik kameralarından elde edilen fotoğraflar, darbecilerin karargahtaki eylemleriyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamelerin eklerinde yer aldı.

Eski Cumhurbaşkanı Başyaveri Ali Yazıcı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın eski emir subayı Levent Türkkan ve eski Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü görevlisi Muhammet Uslu'nun da aralarında bulunduğu 221 sanık hakkında hazırlanan çatı iddianamede Celalettin İbiş, Erhan Dural, Gökhan Yıldırım, Mehmet Şengül, Mesut Acu, Mucip Arıgan, Mustafa Avcu, Resul Kaptancı, Yıldız Gürsoy, Yusuf Çelik ve Ziya İlhan Dağdaş'ın karargahtaki sivil şehitler, Bülent Aydın'ın da asker şehit olduğu belirtildi.

İddianamenin ekinde yer alan görüntülerde, saat 02.32'de bir grup vatandaşın Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterlik katına çıktığı kameraya yansıyor. Görüntülere göre, eski Kurmay Albay Mustafa Çiçek, Kurmay Yarbay Erdoğan Kurt, tam teçhizatlı bir grup askerle Genel Sekreterlik katına geliyor. Bu sırada Genelkurmay Başkanı'nın eski emir astsubayı Serhat Pahsa da sivil kıyafetle koridorda görülüyor.

Saat 02.45'te Genel Sekreterlik katında bulunan vatandaşlara ateş eden Sinan Sürer, Abdurrahim Aksoy, Gökhan Balcı ve Mustafa Mengi, vatandaşlardan Resul Kaptancı ve Mesut Acu'yu şehit ediyor.

Saat 02.55'te eski Uzman Çavuş Mustafa Mengi'nin de aralarında bulunduğu darbeciler, Genel Sekreterlik katında şehit edilen Resul Kaptancı'nın cenazesini sürükleyerek koridora getiriyor. Kurmay Albay Mustafa Çiçek, kısa süre koridorda bekletilen cenazenin fotoğraflarını çekiyor. Bu sırada Kurmay Yarbay Kurt ve Binbaşı Gökhan Balcı da koridorda bulunuyor. Darbeciler, daha sonra el ve ayaklarından tutup sürükleyerek cenazeyi merdivenlerden indiriyor.

Saat 03.08'de de şehit Mesut Acu'nun cenazesi, 3 tam teçhizatlı darbeci asker tarafından el ve ayaklarından sürüklenerek koridora getiriliyor. Darbeciler, şehidi asansörle Genel Sekreterlik katından çıkarıyor. Bu sırada Binbaşı Abdurrahim Aksoy, Uzman Çavuş Serkan Candan, Astsubay Murat Bingöl ve bir karacı uzman çavuşun da koridorda bulundukları ve olayı seyrettikleri dikkati çekiyor.

Çatı iddianamesinde, 15 Temmuz'un ilk şehidi Koruma Astsubayı Piyade Başçavuş Bülent Aydın'ın öldürülmesine de yer verildi. Aydın, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak ile saat 21.43'te Genelkurmay Karargahı'na girmelerinin ardından, Özel Kuvvetler mensubu darbecilerin açtığı ateşle şehit oldu.

ŞEHİTLERİN CENAZESİNİ KALDIRIMA BIRAKTILAR

Genelkurmay Başkanlığının araç nizamiye çıkış kapısını gören başka bir kameradan alınan görüntüye göre, darbeyi engellemek isteyen bir grup vatandaş, ellerinde Türk bayraklarıyla saat 22.40'tan itibaren Genelkurmay Başkanlığının Milli Müdafaa Caddesi tarafındaki araç protokol çıkışı önünde toplanıyor.

Demir kapıyı zorlayan vatandaşlardan bazıları, parmaklıklardan atlayıp içeri giriyor. Saat 02.25'te demir kapının kırılmasıyla çok sayıda vatandaş, protokol çıkış kapısından Genelkurmay Karargahı'na giriyor. Saat 02.31'de Meclis Kavşağı bölgesine helikopterden, kışlaya giren vatandaşlara da içeriden ateş ediliyor.

Saat 02.52'de cuntacıların açtığı ateşle şehit olan bir vatandaş, kırılan protokol araç kapısından, silah ve teçhizatlı 4 asker tarafından çıkarılarak kaldırıma bırakılıyor. Bu sırada askerlerle tartışan bir vatandaş, askerlerden biri tarafından darp ediliyor. Şehidin cenazesi, vatandaşlarca bırakıldığı kaldırımdan alınıyor.

YARALI VATANDAŞI İTEREK KIŞLADAN ÇIKARDILAR

Görüntülere göre, saat 02.57'de başka bir şehidin cenazesi, silahlı ve teçhizatlı 3 asker tarafından aynı kapıdan çıkarılıp, kaldırıma bırakıldı. Yaralı bir vatandaş da sürünerek kışladan çıktı, ayağa kalkan vatandaş, topallayarak bölgeden uzaklaştı.

Saat 03.09'da kapıya yaklaşan bir ambulanstaki görevliler, şehit vatandaşın cansız bedenini kaldırımdan aldı.

Saat 03.14'te şehit bir vatandaş daha silahlı ve teçhizatlı 3 asker tarafından kışla dışına çıkarılarak kaldırıma bırakıldı. Saat 03.18'de kamuflajlı bir asker tarafından kışla dışına doğru itilen yaralı bir vatandaş, kapının hemen dışında yere düştü.

Saat 03.21'de biri polis 2 kişi, kaldırımda yüz üstü yatan yaralı vatandaşla şehidin yanına geldi. Yaralı vatandaş, saat 03.24'te olay yerine çağrılan ambulansa bindirildi. Ambulanstaki görevliler, polisin yardımıyla şehidin cenazesini de ambulansa aldı ve bölgeden uzaklaştı.

Saat 04.05'te Misakı Milli Caddesine havadan yoğun biçimde ateş açılması da güvenlik kameralarınca görüntülendi.

TANKLA VATANDAŞLARI EZDİLER

Mamak 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı Tank Taburundan Genelkurmay Başkanlığına gelen personelin katıldığı eylemlerle ilgili iddianamede de kışla çevresinde biri polis 5 kişinin nasıl şehit edildiği anlatıldı. Buna göre, Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğünde görev yapan polis memuru Fırat Bulut, 2 polis arkadaşıyla 15 Temmuz 2016 gecesi saat 21.00 sıralarında Genelkurmay Başkanlığı çevresinde görevlendirildi.

Kızılay'dan Eskişehir yolu istikametine tankların geçeceği anonsu üzerine saat 00.30'da ekip aracıyla olay yerine geçen Bulut, darbecilerin kullandığı 2 tanktan açılan ateş sonucu şehit düştü.

Darbeyi önlemek için oğluyla Kızılay'a gelen Davut Karaçam ise tankların yolda dizildiğini görünce, oğlu ve diğer vatandaşlarla el ele tutuşarak tankları engellemeye çalıştı. Bu sırada arkalarından gelen bir başka tanktan kalabalığa ateş edildi. Açılan ateş sonucu yaralanan Karaçam, kaldırıldığı hastanede şehit oldu.

Necati Sayın, kızları Ayşe ve Ülkü Sayın ile akrabaları Fazıl Gürs de darbeyi önlemek için Kızılay'a gelenler arasında yer aldı. Yürüyerek Genelkurmay Başkanlığının önüne giden Necati Sayın ve kızı Ülkü ile Gürs, darbecilerin kullandığı tankın polis aracını sürükleyerek üzerlerine gelmesi nedeniyle Genelkurmay'ın önündeki tünelin yan bariyerlerinden aşağı düştü. Hastaneye kaldırılan Necati Sayın ve Fazıl Gürs şehit düştü, Ülkü Sayın yaralandı.

Darbecilerin karşısında duranlardan Yusuf Çelik de tanklardan açılan ateşle şehit oldu. Çelik, Genelkurmay kavşağı üzerinde bir tankın üzerine yürümeye başladığı sırada, taşıttan açılan ateşle vuruldu. Yol ortasına düşen Çelik, darbeciler tarafından zırhlı araca alınarak karargah içine taşındı.

Vatandaşların İnönü Caddesi'ndeki köprüden düşerek şehit olmasına ve yaralanmasına yol açan olaya ilişkin iddianamede şu bilgilere yer verildi:

"Gençlik Caddesi'ne gelen 12 zırhlı mekanize aracı, vatandaşlar ve polisin müdahalesi sonucu Genelkurmay Başkanlığına giremedi. Bir müddet Gençlik Caddesi'nde bekleyen bu gruba Genelkurmay Başkanlığı içine girmeyen 2 tank, 87. Sokak veya Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi'ni kullanarak katıldı. Bu 2 tank, Gençlik Caddesi'nde havaya ateş açarak ve ters şeritten ilerleyerek yolda bulunan araçları ezip vatandaşları yaraladı.

Bu tanklarla birlikte 3 zırhlı araç, Necatibey Caddesi'ne ters istikametten girerek Kumrular Caddesi'nden Milli Müdafaa Caddesi'ne çıktı. Genelkurmay Başkanlığı içerisine girmeye çalışan tanklardan 092635 plakalı olan, yolu kapatan polis aracını namlusuna takarak İnönü Caddesi köprü üzerinde bulunan sivil vatandaşlara çarptı. Tank, ezerek ve yoldan alt geçide düşürerek vatandaşların şehit olmalarına ve yaralanmalarına sebep oldu."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Eğitim Haberleri