“YÜZDE ELLİ’NİN BİR FAZLASI” KURALINI BİZ KOYMADIK!

Af buyurun ama, tabiri caizse “söke söke” geçti “EVET”

Ha, referandum öncesi Kandil’den ve Avrupa’dan gelen “HAYIR” çağrılarını göz önüne aldığımızda “söke söke” tabiri hafif bile kalıyor ya... Neyse…

Başarının ardından, “EVET cenahı”nın kendi içindeki kısır tartışması “siz verdiniz, biz verdik”

Beyler, bir “apartman yönetmeliği”ni oylamadık!

Yapılan; Kemalist sistemi “kuranlar”a ve “kurduranlar”a rağmen, 94 yıl sonra bu milletin öz evlatları tarafından demokrasi eliyle gerçekleştirilen bir “millet ihtilali”dir.

***

Kritik dönemlerde yaptığı hamlelerle, devlet düzeninin işleyişinde önemli belirleyicilik sağlayan Devlet Bahçeli bir kez daha üzerine düşeni yaptı.

Lafı dolandırmanın anlamı yok!

EVET’çisinden HAYIR’cısına herkesin bilmesi ve kabul etmesi gereken husus, Bahçeli’nin dik duruşudur. Bu dik duruş sayesinde bu başarı elde edilmiştir.

Tamam, MHP’den gelen oylar beklenenin çok altında kalmıştır. Ama bu durum Bahçeli’nin samimi ve dik duruşunu gölgeleyemez.

Olmadı, kendinize şu can alıcı soruyu sorun: “Ya o oylarda gelmeseydi?...”

O yüzden, Bahçeli’yi ve sürece katkı sağlayan ülkücüleri yok saymak nankörlük olur.

Diğer yandan MHP’lilerin de “biz olmasak olmazdı” demeleri olsa olsa abesle iştigaldir. Zira kimse kimsenin için EVET vermedi beyler!

Bu bir “memleket meselesi”ydi ve Bahçeli’yle yürüyenler sınıfı geçti.

***

Gelen MHP oyları ve Güneydoğu’dan gelen farkları üst üste koyduğumuzda Ak Parti’den kaçan oyların korkunçluğu ortaya çıkıyor. Bu kaybı kimse görmezden gelemez.

Hele önümüzde “Aziz İstanbul” ve “Gökçek Ankara’sı” gerçeği dururken…

Suçu başka yerlerde arayıp insanları kırmanın anlamı yok!

Herkes işine baksın!

Siyaset, doğru zamanda doğru hamleleri yapmaktır. Öyle seçim bürolarında özçekim yapmakla, bayrak asmakla, Cuma mesajı atmakla olmaz bu işler. (Abdurrahman Dilipak’ın Ak Partililerin seçim çalışmalarını eleştiren yazısını hatırlatmak isterim.)

Ak Parti’nin oylarındaki sert düşüş’ün sebebi, “nasıl olsa kazanacağız” zihniyeti ve “ikna yetersizliği”dir.

 “Yatırım”, “hizmet” hikaye… Bu işler “yatırıma orantılı” olsaydı İstanbul, Ankara, Bursa, Mersin ve Antalya gibi illerde sonuç böyle olmazdı.

Hele Maraş’ta hiç böyle olmazdı..!!!!

***

Dikkatlerden kaçmayan başka bir ayrıntı ise Güneydoğu’dan gelen oyların yükselişi…

Kürt vatandaşlar, devletin yumruğunu da seviyor, şefkatini de… Bir artı parantez açacak olursak; “açılım”ın Türkiye için “zaman, para ve insan kaybı” olduğunun net bir şekilde ortaya çıktığını söyleyebiliriz!

Kürt vatandaşlarımız, Kandil’den yapılan “Faşist A-KE-PE”, “Faşist MHP” zırvalarına aldırış etmediler. Ak Parti’nin milliyetçi bir partiyle birlik olup anayasa değişikliği yapmasına onay verdiler.

Terörle yapılan kararlı mücadele, yeri ve zamanına göre devletin tatlı sert yüzü işe yaramış görünüyor.

***

Hayırlı olsun…

Netice itibarı ile dünyada üzerine vazife olan olmayan herkesin burnunu soktuğu bir referandum süreci yaşadık ve “kıl payı” da olsa “biz” kazandık.

“Yüzde elli’nin bir fazlası” kuralını ise biz koymadık!

Hoşçakalın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veli KARALAR Arşivi