YABANCILARIN TÜRKİYE’DE GAYRİMENKUL EDİNME TEHLİKESİ

Osmanlı Devleti ile Fransa arasında ilk kapitülasyon 1536 yılında imzalanmıştır. Kapitülasyon,  bir ülkede yurttaşların zararına olarak yabancı verilen ayrıcalık hakları olarak değerlendirilmektedir. 1582 de ise İngiltere, Hollanda, Polonya, Venedik ve Ceneviz’e aynı ayrıcalıklar tanınmıştır. Daha sonra diğer ülkelerle bu ayrıcalık genişletilmiştir.

1913 de ise yapılan bir düzenleme ile yabancı şirketlerin Osmanlı’da taşınmaz mülk edilmesinin önünü açtı. 1934 yılında çıkarılan 2644 sayılı Tapu Kanunun 35 maddesi uyarınca karşılıklı olmak ve  kanunlarla konulmuş kısıtlamalara uymak koşulu ile yabancı gerçek kişilere Türkiye’de taşınmaz edinme hakkı sağlanmıştır.

5444 sayılı Tapu Kanunu  ile Son Yasal Değişiklikler ve Yabancıların Türkiye’de Gayrimenkul Edinmesi 6302 sayılı Tapu ve Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile yabancıların taşınmaz edinimlerine ilişkin aranan koşullarda önemli değişiklikler yapılmıştır. 03/05/2012 tarihinde kabul edilen kanun ile Türkiye’de taşınmaz edinmek isteyen yabancı ülke vatandaşları için getirilen koşullar kolaylaştırılırken, kanun ile Türkiye’nin sınır komşusu olduğu ülkelerle ilgili bazı kısıtlamalar devam etmektedir.

Değişiklikle beraber kanun, 183 ülke vatandaşına Türkiye’de “mütekabiliyet koşulu aranmaksızın” taşınmaz edinimine hak tanımıştır. Taşınmaz yatırımına ilginin yüksek olmasından dolayı, Türkiye’yi yabancı ülke yatırımcılarının edinimlerine açmak bu yasal değişikliğin en önemli nedeni olduğu düşünülmektedir.

Bu Kanun çerçevesinde yapılan en göze çarpan değişiklik başvurularda aranan mütekabiliyet koşulunun kaldırılması olmuştur. Bu sayede yabancının vatandaşı olduğu ülkede Türk vatandaşı taşınmaz edinemese bile yabancı gerçek kişi Türkiye topraklarında taşınmaz edinebilecektir.

Tapu ve Kadastro Kanunu’nda yürürlüğe giren 1934 yılından beri mütekabiliyet ilkesinden vazgeçilmemekle birlikte değişiklik öngören 6302 sayılı Kanunun 1. maddesinde “Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişiler Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler.” denilmek suretiyle mütekabiliyet koşulu kaldırılmıştır.

Buna göre yabancı uyruklu gerçek kişilerin edinecekleri gayrimenkuller ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu olan ilçe yüz ölçümünün %10 ‘unu ve kişi başına ülke genelinde 30 hektarı (300 dönüm) geçemeyecektir. Bununla birlikte Bakanlar Kurulu kişi başına ülke genelinde edinilebilecek 30 hektarı 2 katına kadar arttırmaya yetkili kılınmıştır. Bu düzenleme sonucu yabancı ülke vatandaşı Türkiye’de Bakanlar Kurulu kararı ile 60 hektar (600 dönüm) taşınmaz edinebilecektir. Değişiklikten önce ise yabancıların ülke genelinde alabileceği taşınmazların toplam yüzölçümü 2.5 hektarı (25 bin m2) geçememekteydi.

7/7/2006  ‘de Yabancı uyrukluların edindiği taşınmaz sayısı istatistiklerine göre; ilk beş sırada Yunanistan, Almanya, İngiltere, Suriye ve Avusturya bulunmaktadır. Yunanistan kendi ülkesinde ve adalarda toprak satışını yasaklamıştır. Ama Türkiye’de arazi alımını yapmaktadır. Avusturya, yabancılara mülk ve toprak satışını sadece AB ülkeleri vatandaşlarına izin vermektedir. İngiltere’de mülk kraliyete ait olduğundan sadece İngiltere’de oturma izini olanlar taşınmazı kullanma izninden faydalanıyor. Polonya’da yabancılara toprak satışı yasaklanmıştır. Bazı ülkelerde toprak devlete aittir. Bazı ülkelerde toprak üzerinde yabancılara mülkiyet hakkı vermemektedir. Durum böyle olunca devletler arası karşılıklılık esası uygulanmamaktadır.

SONUÇ:

Son günlerde Çinlilerin ülkemizden çok miktarda emlak satın alması da düşündürücüdür. Ekonomi uğruna ülkemizi yabancı işgaline getirmiş olmayalım. Ülkemizi silah ile alamayanlar, para ile almasınlar. Gelecekte ülkemizi etkileyecek seçimleri yabancıların kararına bırakmayalım. Yabancıları, Oy kullanma hakları yeniden gözden geçirilsin. İşte Filistin’in durumu! Şimdi artık Filistinliler toprak satmıyor aksine topraklarını canları bahanesine savunuyorlar. Terörist İsrail, satın alamadığı meskenlerden Filistinlileri zorla çıkararak oraya İsrailli işgalcileri yerleştiriyorlar. Acilen yabancılara emlak satışı gözden geçirilerek yeni düzenlemeler yapılmalıdır.

Yabancılara tanınan hak ve özgürlüklerin yasal sınırlarının açık ve seçik bir biçimde yeniden düzenlenmesi,  ülke güvenliği ve bağımsızlığı bakımından gereklidir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer IŞIK Arşivi