Ülkemizde obezite (şişmanlık) ülkemizin geleceği noktasında bir sorun olarak gelecek yıllarda karşımıza çıkacaktır.

Doktor falan değilim, doktorların işine karışacak da değilim. Ancak ülkemin geleceği noktasında, iş başında olan iktidarların sağlık politikası noktasında da önerilerde bulunarak, siyasilerin, eğitimcilerin ve de sağlıkçıların dikkatini de çekmek isterim.

Yaklaşık 7 yıla yakın bir zamandır uyku odaklı sağlık sorunlarım var. Benim yaşadığım bu sorunları karşılaştığım bir çok insan da yaşamakta olup, ancak hasta olduğunu bilmeden yaşamaktadırlar. Yani turp gibi adamdı gece yatmış sabah vefat etmiş şeklinde konuştuğumuz ve genç yaşta gece yatarken kalp krizi geçirmiş vefat etmiş dediğimiz bu vakaların altında yatan esas sorundan habersiz hayatımızı devam ettirmekteyiz.

İnternete girip; uyku bozuklukları şeklinde bir arama yaptığımızda milyonlarca sayfa açılmakta ve yüz binlerce de sorun karşımıza çıkmaktadır.

Obezite ile doğru orantılı olarak gördüğüm uyku bozuklukları ve buna bağlı hastalıklar için Devletimiz tedbirler almalıdır.

***

Günümüzde karşılaştığım her on insandan 6-7 tanesinin uyku sorunu yaşadığı gerçeği ile yüzleşme ve bu konuda adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde de uyku bozukluğu ana bilim dalı kurulmuştur.

Ancak bunun yeterli olmadığını ve sağlık kurumlarımızda olduğu kadar Üniversitemizde de bu konu ile ilgili daha ciddi yapılanmaların büyük önem taşıdığına inanıyorum.

Halk arasında horlama olarak bilinen hadise bir çok hastalığında öncü habercisidir.

İnsanlar horlamaya başladığı ilk yıllarda kendi sesini duyarken ilerleyen yıllarda bunu duymamaktadırlar.

Horlamayı sadece burun etine, burun eğriliğine ya da geniz etine, boğaz etine indirgeyerek sorundan kurtulma yoluna gitmek doğru bir yaklaşım değildir.

Ben son altı ay içinde burun ve boğazımda ki etler nedeniyle küçük operasyonlar geçirdim. Ancak nefes alışverişim düzene bindi. Bu sayede baş ağrılarım azaldı. Fakat gece uyku ve horlama sorunum devam etti.

Uyku testine girdim. Kahramanmaraş Yenişehir Devlet Hastanesinde 2, KSÜ'de 2 ve Megapark da 2 olmak üzere toplam 6 uyku odasının bulunduğunu öğrendim. Bu yerlerde en yakın 6 ay sonrasına randevu verilmektedir. Bu günlerde Yenişehir Hastanesi bu sayıyı 4'de çıkartıyor.

Mesele bununla bitmiyor. Verilen uyku makineleri bizleri rahatlatıyor. Bir kaç gün zorluklar yaşadıktan sonra da hayat normale biniyor. Ben bu süreci yaşıyorum.

***

Buradan KSÜ Üniversitesi ile siyasilere çağrıda bulunmak istiyorum. Kahramanmaraş'ta Üniversite bünyesinde Uyku Bozuklukları Fakültesi kurulmalıdır.

Tıp fakültesini bitiren genç doktorlarımız bu fakültede branş noktasında uzmanlaşmalıdır. Uzmanlaşan bu doktorlarımız çağın hastalığı haline gelen Obeziteyi de tetiklediğine inandığım bu sorunların çözümü için gerekli olduğuna inanıyorum.

Çünkü yeterli oksijeni alamayan vücudumuz günlük yediklerimizi eritemediği için şişman ve sağlıksız bir nesil yetişiyor.

Bu da ülke ve millet olarak geleceğimizi tehdit etmektedir. Sağlıklı bir nesil geleceğimizin teminatıdır.

***

7 HAZİRAN SEÇİMLERİ VE GENÇ NÜFUS

10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy veren nüfus sayımız 686 bin civarındadır.

7 Haziran 2015 tarihinde ise bu sayımız 696 bin civarına çıktı. Yaklaşık 10 bin yeni seçmenimiz var. Yani 18 yaşına ulaşmış yeni seçmenimiz. yani 10 bin yeni gencimiz bu seçimlerde ilk defa oy verecek. Bu gençlerin tercihi sonucu etkileyecek bir rakam olabilir mi? Bana göre 1 oy bir milletvekili ve 1 milletvekili de iktidar demektir. Onun için de önemlidir.

Her şehirde ortalama 10 bin yeni seçmen var ise toplam da 1 milyon yeni seçmen demektir.

Bu sayı da bir partinin baraja takılmaması noktasında önemli olduğu kadar vekil sayısının artması oy yüzdesinin de artması noktasında önem arz eder.

Bakalım bu yeni 1 milyon oy hangi partilere gidecek. Çünkü bu yeni seçmen kitlesi bir kaç yıl sonra ülkenin geleceğini de inşaa edecek seçmen kitlesidir.