Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

TÜRKONFED DİYARYBAKIR TOPLANTISI VE ÇÖZÜM SÜRECİ İHANETİ

Yazıma  bu başlığı atmak istemezdim. Fakat konuşulan konuları dikkatle takip eden birisi olarak, özellikle Diyarbakır ve diğer doğu illerimizde yapılan hainlikten ders almayanların olduğunu gördüğümden bu yazının başlığını bu şekilde yazdım.

Hendek kazarak, yurdun bir kısmını Türk milletinden alıp, ingilizin (bu İngiliz kelimesi bütün batıyı tarif içindir) oyunlarına alet ederek işgal ile elimizden almak isteyenlerin niyetlerini kanımız ile durdurduk. Kürtçülük yapanların kime hizmet ettiğini, bölgede yaşayan ve Kürtçe konuşan insanların yüzde seksenden fazlasının Türkmen olduğunu, bölücülük yapan hainlerin ise Kürtçe konuşan Türkmenler ile bir ilgisinin olmadığını herkes gibi bizde biliyoruz. Fakat aradan geçen yıllar içinde bu Türkmen kardaşlarımızın konuştuğu Anadolu Türkmencesinin farsi lehçesi yüzünden bu hainler tarafından kandırılıp kendi saflarına çekildiğini gördük.

 Hükümetin yapılan bir çok ikaza rağmen, akil adam denen hainleri ve onların akıl babalarını dinleyerek, kendisine Türk milletinin düşmanlarından tipleri danışman olarak seçmesi ve onların gösterdiği çamurlu yola sapması neticesinde, hendekler ile Türk devletine tuzak kuranların, tuzaklarının ber taraf edilmesi aziz Türk milletinin hem canına ve hem maddi imkanlarına çok zarar vermiştir. Yapılan ihanet neticesinde, sesleri çıkmayan bu akılsız akil adam denen hainler ve onların yerli işbirlikçilerinin bu günlerde tekrar sahneye çıktıklarını görüyorum. Bu şahıslar, Türk milletini aptal, devletini de enayi yerine koyan, güya demokrasi isteyen insanlar kılığında bizi aynı oyuna bir defa daha getirme çabasındadırlar.

 Diyarbakırda ve yurdun diğer yerlerinde yaptıkları hain kalkışmalar ile onlarca canımızın yitip gitmesine, milyarlarca liranın boş yere harcanmasına sebeb olan bu hainler, bu gün Türkonfed’in diyarbekir de ekonomik kalkınma için yaptığı toplantıda konuşmaları ve verdikleri beyanlar ile bütün bu hadiselerden ders almadıklarını göstermişlerdir. Tarım ve köy işleri eski bakanı sayın Mehdi Eker beyin, kediye kedi denecek. Bunu demeyenler yanlış yaparlar diye ikaz ettiği bu güruh, bu halis tavsiyeye rağmen, devletimizden beklediğimiz demokrasidir. Buzdolabına kaldırılan çözüm sürecinin tekrar buzdolabından çıkartılıp ısıtılmasnı utanmadan teklif etmişlerdir. Bu adam bozuntularının, ekonomi ve Türk devleti umurlarında değildir. Bunlar ingilizin uşaklığını yapan ata babaları gibi Türk devletinin altını oymak için her fırsatı değerlendirme peşindedirler.

Buradan hükümetin bütün yeni ve eski üyelerine ve Akp ye oy vermiş herkese açık çağrı yapıyorum. Bu millet çözüm süreci meselesinde hükümetin niyetinin üzüm yemek olduğunu kabul ile ona açtığı krediyi geri almamıştır. Açık açık ihanet süreci olan bu çözülme sürecinin tekrar sözünün edilebilmesi çok acı bir ikaz olmalıdır. Bunu seslendirenlere bu meselenin bir daha tekerrür etmeyeceği en yetkili isimler tarafından söylenmeli ve kulakları çekilmelidir. Diyar Bekir tarihin kaydettiği en büyük Türkmen şehirlerinden birisi olmasına rağmen. Şehir içinde gündüz lamba ile arasan Kürtçe bileni bulamadığın bir şehir iken, bu gün Türkiyenin bölünmesi için merkez durumana gelmiş ise herkesin şapkasını elime alıp nerede hata yapıldığını düşünmesi lazımdır. Urfamızda yedi adet Türkmen derneği kurulmuş, bu dernekleri kuranların nerede ise tamamına yakını Kürtçe ve zazaca konuşmaktadırlar. Bu pırıl pırıl Türkmen kardaşlarımızın kurduğu derneklerden daha eski Türkmen dernekleri diyarbekir menşeili olmasına rağmen, devletin bu insanlara sahip çıkmaması neticesinde bu gün Kürtçülük para eder hale gelmiştir.

Hükümetimizi açık açık ikaz ediyorum. Her şehid cenazesinde, vakur bir şekilde vatan sağolsun diyen babaları her zaman bulamazsınız. Verilen mücadelenin, çözüm süreci gibi hainlikler ile sulandırılması halinde bu insanların evlatlarını, şehid olmaya göndermesini hiç kimse beklemesin. Yapılan bunca mücadeleye, etrafımızdaki hainlerin çalışmalarına ve ihanetlerine cesaret verecek her söz ve hareket, aziz Türk  milletinin hükümetine ve dolayısı ile devletine olan güvenini sarsacak, ortaya çok vahim neticelerin çıkmasına sebeb olacaktır.

              Diyarbekir veya başka bir şehir ve ortamda, her kim ki çözüm sürecinin tekrar ısıtılmasını hatırlatan imalarda bulunur ise, tıpkı fetö ajanlarına yapılan müsamahasız müdahale ve muamelenin onlara da yapılmasını beklemekteyiz. Bu bölücülük meselesinde en ufak bir gevşeme, onca şehidin kanının yerde kalması ve sürekli beka meselemiz dediğimiz meselenin de aciliyet kazanması demektir. Gerekir ise nüfus mübadelesi ve toprak ayarlamaları ile bu meseleden köklü bir şekilde kurtulmanın yolu bulunmalıdır. Türkiye haritası değişmeli, kendisini aziz Türk milletinden ayrı hissedenler, her dakika İngiliz ile işbirliği yapılanlara kapı gösterilmeli, Irak Türkmenleri ile nüfus mübadelesi ve toprak ayarlaması yapılmalı ve Türkiye artık önüne bakmalıdır.

Bayrağımızı beğenmeyenler, dilimizi beğenmeyenler, yurdumuzu bölmek isteyenler ile beraber yaşamak mecburiyetinde değiliz. Hiçbir millet bu kadar süre ile bir iç ihanete uğrayıp, biz kardeşiz demez. Yetti artık. Bundan sonra her kim çözüm süreci sözünü hatırlatacak en ufak bir imada dahi bulunsa, gözümüzde vatan hainidir ve vatan hainlerine bu toprağı haram ederiz. Hiç kimsenin gözünün yaşına da bakmayız. Bu ikazımızı her kim üstüne alınır ise alınsın. Yarası olan gocunur. Kardaşlık sözümüzün değerini bilmeyenleri bu toprağa gömeriz. Vesselam. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi