Susamam

Değerli dostlarım kuzu postuna bürünmüş çakalların soysuz medya üzerinden özellikle gençlerimizi hedef alan yeni bir algı operasyonu çektikleri günlerin tam ortasındayız.

Yenildiği halde Güreşmeye doymayan ,kaybetmekten usanmayan dış görünüşü ile yerli ancak eylem ve söylemleri ile  alçak güruha kayıtlı trollerin  kirli tırnakları zayıf yerlerimizi kaşıyarak kanatmaya devam ediyor. Kısmen  başarılı olduklarını gözlemliyorum.

Soy sop sıfır , zıpır mı zıpır bir kesim üzerinden yürütülen projenin piyonu olduğunu fark edecek kadar ayık olmayan gezi zekalı kaz kafalı bu güruh manüple edilmeye müsait olduğu için çabucak gaza geliyor ve bazı durumlarda konu mankeni olarak arzı endam ediyorlar.

Projenin tutma ihtimali zayıf ama olsun gavur bir kez daha denemeye niyet etmiş. Yeşili görünce öcü gibi kaçan ,bırakın hayvan haklarını insanlıktan bile nasipsiz tutunduğu ipin ucunun puştların elinde olduğunu fark etmeyecek kadar sarhoş olup sızmış bir güruh üzerinden yürütülen bir proje olduğunu bildiğim  için  çatlayana patlayana kadar susamam deseler dahi toplum üzerindeki  tesirleri  sınırlı olacak.

Anne ve babalarımızı  tercih edemediğimiz gibi bulunduğumuz coğrafyada doğmayı ve yaşamayı da  biz tercih edemiyoruz. Gözümüzü açtık aklımız başımıza gelince yaşadıklarımız gördüklerimiz bir çoğumuzu uyandırdı. . Tarihi geçmişimizden dersler çıkartarak yaşıyoruz . .Zeminimiz kaygan olduğundan olsa gerek hadimi ve haini bol yurttaşlarla kaderimiz bir. Dalgalı bir zeminde yüzen gemimiz içimizden birileri tarafından hep zedelenmiş bindikleri dalı kesenler hep olmuş. Batmışız çıkmışız umurunda olmayan bir güruhla kader yoldaşıyız. Kader birliği yaptığımız kerizler yüzünden sık sık başımız belaya girmiş giriyor ve girmeye de devam edecek.

İnsan psikolojisini iyi analiz eden gavur bu zaafımızı iyi kullanarak sık sık başımızı ağrıtıyor .Çok gerilere giderek okuma ve akletme  özürlü gençlerimizi sıkacak değilim. Sevgili gençler makaleme konu olan bu klip bir çoğunuz tarafından belki defalarca dinlenmiştir. Milyonlarca defa izlendiği için böyle tahmin ediyorum .İçeriği demek istediği ve verdiği alçakça mesaj bir çoğunuzun malumu dahi olmayabilir. Çünkü mesajların hemen hepsi kuzu postlu çakal.

Zaten gavur hep böyle yapar. Ortadoğu Asya hatta Afrika halkları hep bu tuzaklarla birlikleri bozularak kendi aralarında savaştırırmış.

Avrupa ikinci dünya harbinde yaşadığı hezimetten ders alarak yaşadığımız coğrafyada aynı kuralı uygulatarak komşu memleketleri taru  mar eyledi.

Hepsine hak hukuk adalet ve demokrasi getirme vaat  etti.

Bugün Tıpkı kürt kardeşlerimize vaat  ettiği gibi dünde Ermeni Arap kardeşlerimize aynı tuzağı kurdu  .Milyonlarca kilometre kare içerisinde birbiri ile kuzu sarması yaşayan halkları darmadağın eyledi.

Gençler Afganistan, Irak ,Libya ,Mısır ,Suriye., Lütfen bu ülkelerin son 10-20 yılını bari merak edin. Bugünkü zelil duruma nasıl getirildiğini kronolojik olarak gözünüzde canlandırın.

Gavur bu işte .Önce içerden fokurdatıyor. Su ısınınca altına kendi kuruttuğu odunları yatırıyor. Kıvılcımı tutuşturup ellerini ovuşturarak seyretmeye başlıyor. Kavga iyice kızışınca akıllar dumura uğrayınca hazırladığı başka bir odunu o devletin başına dikerek bu oduna itaat edin diyor.

İnanmayanlar kukla devletçiklerin başına dikilen odunlara baksın.

Bu millet bu zillete düşmemeli .Haksızlık karşısında dilsiz şeytan olmamalı.Dili uzamış şeytanların dilinide  kökünden kesmeli.

Gençler size bu yakışır. Susmayın elbet .Ama neye isyan ettiğinizi ayık kafa ile iyi irdeleyin puştun oyununa gelerek pişman olacağınız bir rezilliğin içinde ciyaklamayın.

Gezi olaylarını, Feto meselesini ,15 temmuzu,29 ekimi ,30 ağustosu 20 Temmuz Kıbrıs barış harekatını hiç unutmayın .Özgürlüğümüzü bizi uyutarak kosacak güruha karşı susmayın.

Bizlerde susmayalım. Yaşımızın verdiği olgunluk  ile gördüğümüz yanlışları korkmadan çekinmeden haykıralım. Bu yaptığınız yanlış diyelim. Kızım Fatumada olsa adaletten şaşmam elini keserim diyen bir peygamberin ümmeti olduğumuzun hakkını verelim.

Diclede kurdun kaptığı koyundan kendini sorumlu tutan Ömerler olalım.

Makalelerimde sıklıkla bahsederim. Kokuşmuş kurumalarımızda yaşanılan garabetlerden  örnekler vererek idarecilerimize hep arz edişlerim olmuştur. Yıllar önce belediyelerimizde halkın görebileceği yerlere asılı levhaları göremememin sebebini de merak etmeye devam ediyorum.

Bu levhalarda peygamberimizin evrensel bir hadisi vardı.” Rüşvet alan veren melundur” der efendimiz. Salat ve selam ona olsun. Ümmeti olduğumdan şeref duyduğum  efendiler efendisine  ne kadar layıkız ve bu şerefte ne kadar samimiyiz.

Dilsiz şeytanlar olmayalım . .Eleştirileri ağır bulanlar cesaretleri varsa aynanın karşısına geçerek sadece dış görünüşlerine bakmasınlar. İyi bakarlarsa içlerindeki fitne fücuru da  görebilirler.

Kefenin cebi olmadığı gibi hesapta hasbi .Hiç ölmeyecek gibi çalıştığımız bu dünya fani. Ölüm ise ani. Ölümü öldürerek yaşayabilenlere ne mutlu.

Dünyada adalet zaten yok. Ukbada ise adalesiz hiç bir şey olmayacak .Ak koyun kara koyundan boynuzlu olanı da boynuzsuz olandan hakkını alacak.

Rızkı vereceğini vaat eden Allah’a inanıyormuş gibi yapmanın aldatıcılığına kapılmayalım .Rızık Ondan. Arta kalanların akıbeti malum. Mirasçılarımıza  helal. Hesaba inanan hesabın çetin olacağına da  inansın.

Nerde ise bütün kurumlarımızdan etrafa yayılan kesif kokular burun direklerimizi sızlatmaya devam ettiği sürece susamam tamtamcıları başımıza bela edilmeye devam edecek. Ya aklımızı başımıza alırız yada acınacak durumda zillet içinde yaşayan komşu ülkelerdeki  halklar  gibi bizde bir gayya çukurunda ah vah pişmanlığı ile ahir ömrümüzü tamamlarız. Durum çok ama çok ciddi. Oyunda oynaşta olanlara duyurulur.

Bu günlük de bu kadar.

 Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi