Sizi meslek sahibi yapmadım ya oh olsun!

 

Bugün sizi uzak diyarlara götüreceğim, “eğitime” ve “hizmete” ihtiyaç duyulan ama tahsis edilen malzemeleri “kutsayarak” açmayanların yaşadığı bir kente; Adıyaman’a…

Yıllar önce Adıyaman’ın Sincik ilçesini ziyaretimde Çok Programlı Lisenin “Bilgisayar” bölümüne hayran kalmıştım. Hem sayı olarak çoktu, hem de güzel tefriş edilmiş bir çalışma bölümü yapılmıştı. Sonra öğrendim, meğer o bilgisayarlar yıllarca “karanlık bir odada” bekletilmiş…

İnanmazsınız ama Milli Eğitim Bakanlığının Bilgisayar Laboratuvarı oluşturmak üzere okula tahsis ederek gönderdiği bilgisayarlar, “paketi açılmadan” depoya istif edilmiş.

O zamanın okul müdürü “biz anlamayız bozulur” diye depoya istif etmiş.

Müdür, nasılsa görevlisi gelir açar, kurar diye düşünmüş.

Ve öylece kalmış, yıllar boyunca…

Ta ki, “bilgisayardan anlayan” ve “çalışmak isteyen” bir okul müdürü atanana kadar…

Okulda Bilgisayar Laboratuvarı olmadığını gören müdür, mesai arkadaşlarına “neden şimdiye dek talepte bulunulmadığını” sormuş.

Öğretmenlerin de haberi yokmuş.

Bereket müstahdemin bilgisi varmış.

Hani içindekinden değil, kapağı açılmamış paketlerin istiflenmesinden…

Müdür bey depoda bir şeyler var ama..” deyince bakmışlar…

Hiç açılmamış onlarca bilgisayar, monitör, yazıcı, slayt ve daha neler…

O günden sonra ilçede “bilgisayar bilen” öğrenci sayısında hızlı bir artış oldu.

Bu, aslında bir şeyi daha gösteriyordu, sadece bir şeyleri tahsis etmek, ödeneği temin etmek bir şeyleri değiştirmiyordu.

Koltuğunda oturup, etliye sütlüye karışmadan geçinip giden ne idareciler gördük.

Mevcudu korumak, her zaman kafayı ağrıtmamayı sağlar, bunun böyle olduğuna inananlarsa “gelişmemeyi” ve “geliştirmemeyi” başaranlardır(!)

Bir başka paketi açılmamış olay duyunca Sincik’teki bilgisayarlar aklıma geldi.

***

Ülkede eşi var mıdır bilmem ama Sincik’ten dolayı bir eşinin olduğunu biliyordum. Şimdi diğer eşini öğrendim.

Adıyaman’ın Çelikhan ilçesinin Pınarbaşı Kasabasında Çok Programlı bir lise var.

1999 yılında açılan lisenin “tam teşekküllü” olması için zamanın idarecileri veya bakanlık iyi çalışmış.

Kasabanın gençleri iş sahibi olsun diye Mobilya Dekorasyon bölümü için gerekli tüm malzemeleri de göndermişler…

14 yıl önce gönderilen bu malzemeler, 14 yıl boyunca depoda bekletilmiş.

O paketin içinde neler var diye merak eden oldu mu merak ediyorum. Hani insan bir köşesini açar, şöyle ucundan bakar, birisine sorar, gelen evraklarda nelerin tahsis edildiğini merak eder.

Belki de korkmuşlardı, içinde “öcü” olma ihtimali vardır.

Ama öyle değilmiş…

Yani içinde ne olduğunu bilen idareciler varmış.

Tam 14 yıl boyunca o okulda görev yapmışlar…

Ama dokunmamışlar, dokundurtmamışlar.

Kutsal saymışlardır belki ama değil.

Rahatları bozulmasın istemişler…

Çok bilmeyeceksin.

Bildiğini de belirtmeyeceksin.

Eğitim dediğin nedir ki, gir derse, çık dersten…

Yani bir de meslek mi öğreteceksiniz?

Ne kadar ayıp!

Öğretmemek için “dokunanı yakarım” diye emir vermiş de olabilirler.

Kasabanın öğrencileri hiçbir meslek sahibi olmadan 14 yıl sonra gençliklerini bile devirerek işsizler ordusuna katılmış.

Vebali kimsenin umurunda değil elbet.

14 yıl sonra paketi açmayan ve açtırmayan idarecinin tayini bir başka teknik liseye çıkmış.

Şehir merkezinde, çok farklı bölümlerin olduğu okulda “çalışmayacaksın” olmayacağına göre bütün bölümleri işler halde tutmak gerekiyor. (Gerçi onu yapmayan Teknik Lise ve Endüstri Meslek Liseleri de gördük ve oranın idarecilerinin de nasıl koltuğa yapıştırıldığına şahitlik ettik ya neyse…)

İdarecimiz, koltuğa yapışamayacağını öğrenince ve açılan yeni bölüme de malzeme bulamayınca aklına karanlık odada, hiç dokunulmayan malzemeler gelmiş.

Ve bunu o okuldan talep etmiş.

Okul da atıl olan malzemeyi vermekte sakınca görmemiş.

Şimdi ilçe halkı isyan ediyor.

14 yıldır kullandırılmayan malzemeyi, bir başka yere tayini çıkan idarecinin talep etmesi, “sizi meslek sahibi yapmadım ya oh olsun” demekten başka ne olduğunu düşünüyorlar kara kara…

Milli Eğitim bu arada işin neresinde hep bunu merak eder dururum ya…

Twitimden seçmeler

Hani hep CHP'yi eleştirdiğim söyleniyor ya, yanlış. CHP Adıyaman İl Başkanı Bilal Doğan “Oda başkanları ve STK temsilcilerine zahmet olmazsa temsil ettikleri insanların haklarını aramayı bilsinler.” demiş, ahhhh nerde o günler başkan nerdeeee?

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi