ŞAŞKINLIKLA İZLİYORUZ

Şehrimizde siyasetten ekonomiye, sosyal ilişkilerden kültürel faaliyetlerine ne varsa şaşkınlıkla izliyoruz!

Yeni rektörün, eski rektörle düşman olan basınla olan fotoğraflarını izliyor, verdiği demeçleri şaşkınlıkla izliyoruz.

Sınav güvenliği hikâyesine, sınava girenlerin yakınlarının üniversite fakülte binalarının kapılarında bir suya, doğal bir ihtiyaç olan tuvalet ihtiyaçlarına çare ararken düştükleri perişanlıkları şaşkınlıkla izliyoruz.

Sosyal medyada dün Ruscu bugün Amerikancı olan insanları, günlük politikaya karşı ağız değiştiren allameleri şaşkınlıkla izliyoruz!

Osmanlı’yı KAYI bayrağı ve baltayla özdeşleştiren, İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN düsturundan bihaber, savaşa takılıp kültür ve medeniyette Osmanlı durumundan habersiz olan büyük düşünürleri şaşkınlıkla izliyoruz!

Çiftçiye verilen destek durumunun düşmesi ile  yine çiftçinin yakıta en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde  BAHARDA akar yakıttaki zam artışını şaşkınlıkla izliyoruz!

İthal edilen ineğinden danasına, sığırından  çamuşuna rağmen et meselesinin çözülememiş olmasını şaşkınlıkla izliyoruz!

Çevre projesi olmayan valiliğin, il çevre ve şehircilik  müdürlüğünün organize ettiği çevre çalıştayını şaşkınlıkla izliyoruz! Bu çalıştaya katılan STK’lardan hiçbirinin( TEMA hariç)  çevre ile ilgili halkı da içine alan bir proje geliştirmediklerini, bu çalıştaya katılan basının bir ikisi hariç ( Aksu Çayı Haberi Dışında) çevre ile ilgili neredeyse hiç haber yapmamalarına rağmen çalıştayda boy göstermiş olmalarını şaşkınlıkla izliyoruz! 

Çalıştaya katılan gerek yerel yönetimlerin, gerek sanayi kuruluşlarının daha yaşanabilir bir K.Maraş projelerinin olmadığını şaşkınlıkla izliyoruz! Öyle ki Türkiye’de hava ve çevre kirliliğinde ön sıralarda yer alan  şehrin çevre çalıştayını bu yüzden şaşkınlıkla izliyoruz!

Eski Maraş neden hep Ahır Dağı yamaçlarına kurulmuş, su yataklarına ve tarım arazilerine neden yerleşim yeri kurulmamış diye düşünmeyen, Maraş Ovası’nı imara açan, tarım arazilerini yok eden, Ahır Dağı’nın zeytinliklerine, ormanına kıyan, imar planlarını doğa yerine betona tercih edenlerin ÇEVRE ÇALIŞTAYINI organize etmelerini, en ön sırada oturup, halk için değil siyaset için alkış tutmalarını, aslında çocuklarının geleceklerini yok ettiklerini ve buna alkış tuttuklarını şaşkınlıkla izliyoruz!

***

Gelecek hafta yapılması planlanan Kültür ve Turizm Çalıştayına gelince;

*Kültür Bakanımız varken yapılan bir çalıştay var idi sonucu ne oldu?

*Bu süreçte bir değişiklik oldu da biz mi görmedik?

*Yine şurada şu kale var, burada bu şelale var, Germanica’da istimlâk işleri ağır da olsa sürüyor, Başkonuş’a gidelim mi?  falan diyecekseniz milleti yormayın!

* Böylesine bir çalıştay öncesi kültür ve turizm ile ilgili alt komisyonlar kuruldu mu? Kurulduğunu, çalışmalar yapıldığını sanmıyorum? Olsaydı bir şekilde duyardık.

*STK’lar, iş dünyası, yerel yönetimler, üniversite temsilcileri istişare toplantıları yapıp küçük ve büyük hedefler belirleyip üzerine projeler hazırlayıp çalıştayda arz-edam edecek durumdalar mı yoksa önlerine bırakılan boş birkaç sayfa ve bir kalem ile düşündüklerinizi yazınız, biz bildiğimizi mi okuyacağız denilecek? Merakla bekliyoruz…

 Son olarak bu memleket muhafazakâr bir memlekettir!  Namazını evde kılsa da haftada bir Cuma Namazı’na mutlaka camiye gider!

Bu memleket garibandır, ekmeğini taştan çıkarır. Biz okuyamadık çocuklarımız okusun der, okula çocuğunu gönderir.

Bu memleket vatanseverdir, milliyetçidir! Ordusunu, polisini sever! Onların sözüne itimat eder!

Bu memleketin insan,  sevdiği esnafı dinler, çok sevdiği kişiyi, iyi niyetli gördüğü kişiyi kendine lider seçer, muhtar yapar, belediye reisi olarak başına diker!

Hal böyle iken, bu yüzden yapacağınız tüm çalışmanın içerisinde halka temas eden kurum ve kuruluşlar topyekûn seferber edilmeli, şehrin tamamında olağan üstü hal ilan edilmelidir.

Milli Eğitim Müdürlüğü ve personeli  (Öğretmenleri) ve okullar…

Müftü dâhil imamlar, camiler, Kuran kursları…

Muhtarlıklar, belediye reisleri ( Meseleyi kendilerinin şahsi meselesi gibi ele almaları gerektiğini kastediyorum)…

 Kanaat önderleri, esnaf odaları ve oda temsilcileri, üyeleri…

 Jandarma ve polis yapılacak çalışmalara dâhil edilmelidir.

Uygulama halkta bir bilinç oluşturmaya yönelik olmalıdır. Halkın gündemi olmayan, halka temas etmeyen hiçbir şey başarıya ulaşmaz. Halkı bilgilendirmeden, halkı içine çekmeden yapılan her çalıştay başarısız olur.

Bakan dâhil tüm siyasetçileri, valiyi, üniversite hocalarını, belediye başkanlarını, kurum ve daire amirlerini, müdürleri otel salonlarına doldurup yapılan hiçbir çalışmanın halkta karşılık gördüğüne rastlanılmamış. Karşılık göreceğini de sanmıyorum. Muhabbetle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Işık Arşivi