Ramazan ve sosyal dayanışma ruhu

 

Onbir ayın sultanı Ramazan ayı başlıyor. Bu gece ilk teravih namazı kılınacak.

Sağlık sebebiyle oruç tutamayan ancak teravih namazına giden insanları tanırım. Kimilerine göre bu davranış abesle iştigal gibi algılanır.

Ama ben meseleye bu şekilde yaklaşmıyorum. Önemli olan iman değil mi?

Kur'an okumasını bilmem. Ama son aylarda öğrenmek için kendimce çaba içindeyim. Allah izin verirse Ramazan Bayramından sonra bir dostum söz verdi bana öğretecek.

Her hangi bir yerde davudi bir sesle Kur'an okunduğunda duygulanırım, bazende gözümden bir iki damla yaş akar, sorarım kendi kendime;

- Dünya için saçını başını yoluyorsun, o işlere zaman buluyorsun ama iş Allah'ın kelamını öğrenmeye gelince yan çiziyorsun, yarın Yaradan'ın huzuruna nasıl varacaksın?

Dostlar, can dostları, kardeşlerim, elinizde fırsat var iken bu güzel günlerin, ayların, gecelerin kıymetini biliniz. Zaman zaman nefsimizin kölesi oluyor, bencillik duygumuz ağır basıyor olabilir. Bunu hepimiz yaşıyoruz.

Ancak, aklımız başına geldiğinde ise mutlaka Allah'a el açalım, tövbe edelim, yalvaralım, yakaralım.

Biliyor ve iman ediyorum ki; Allah el açanları karşılıksız bırakmaz.

Dostlar, etrafınıza şöyle bir bakınız lütfen... Hasta, sakat, ekmeğe muhtaç, yetimleri, garipleri mutlaka göreceksiniz. Bu ay rahmet ve bereket ayıdır. Allah insanların birbiri üzerinden rızık yaratmış. Olan olmayana verecek.

Oruç tutamayan insanlar, imanlı müslümanlar yarın ilk oruç ile birlikte fidyesini vermek için kapı kapı dolaşacaklardır. Dolaşmaları gereklidir. Bunu bir başka güne ertelemeyelim lütfen.

Allah'a çok şükür, devletimiz zengin, hayır severlerimiz çok. Belki Kahramanmaraş kent merkezinde muhtaç olan insanlara yardım eli uzanıyor. Bunun farkındayım ve biliyorum.

Bu gün için;

şöyle gönülden sadece Allah'ın rızasını kazanabilmek için veren eller ne güzel ellerdir. O hayrı yapan insanlar ne muhterem insanlardır. Ve bu gün için eli öpülecek olan o insanlardır.

Ben naciz, güçsüz, çaresiz, zavallı bir insan olarak, her namazın ardından elimi semaya açtığımda; Ey Allah'ım bana verdiğin rızık ve nimetler için binlerce teşekkür ediyorum. Servet verdiğinde veren el olamayacaksam o serveti bana nasip eyleme diye dua eder, Allah'a yalvarırım.

Dostlar, ey kardeşlerim, yarına çıkacağımızın garantisi yok. Şimdi her evde, her ailede tatlı bir telaş başlamıştır. Şu anda caddeler tıklım tıklım ve herkes evine, mutfağına bir şeyler alabilme telaşı ve mutluluğu içindedir.

İnşallah ekonomik gücü olan hayırseverlerimiz bu gün ellerini cebe atarak, bu ilk heyecana, bu ilk mutluluğa birde onlar heyecan katabilirler..

Ve herkesin sevindireceği bir tanıdığı vardır.

Ben kendi adıma, kendi ekonomik gücüme göre yapabileceğim işler vardır. Ve öğleden sonra kendi gücüm nispetinde bir şeyler yapabilmek için uğraş içinde olacağım.

Herkesi de bu tatlı uğraşa davet ederken, gösterişten uzak ve insanların kendilerini tanımadığı mekanları tercih etmelerini öneriyorum.

İşte bu duygular içinde, hoş geldin ya şehri Ramazan diyor, hayırlı bir Ramazan ayı geçirmenizi Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi