Neden Kudurdular?

Gelir dağılımının eşit olduğu zengin, lider, demokratik ve Müslüman bir ülke mi, yoksa “Kemalist-laik” yüzde 10’luk elit kesimin zengin, geri kalan kesimin yoksulluk ve ideolojik baskı altında inim inim inlediği, her şeyiyle dışa bağımlı pısırık bir “darbeler ülkesi” mi?

Elbette ülkesini ve milletini seven “aklı selim” ve adam akılı bir insan (samimi bir Müslüman aynı zamanda!!) birinci şıkkı tercih eder.

Fakat son günlerde Taksim’de yaşanan olaylara baktığımızda görüyoruz ki; içte ve dışta bazı odaklar, ülkemizin son yıllarda elde ettiği ekonomik ve askeri başarıdan oldukça rahatsız olmuş durumdalar.

Türkiye’de yaşanan hadiselerin batı medyasında veriliş biçimine bakarsanız bunu anlarsınız. Tamtamlar çalınıyor, sevinç nağraları atılıyor! Onlara kalırsa ülkemiz “iç savaş”ın hüküm sürdüğü “Suriye’den bile beter”!

Oysa daha dün hepsi Sayın Başbakanımızın karşısında gülücükler dağıtıyor, kuyruk sallıyorlardı. Ama “birkaç soytarı”nın sokaklara çıkması bile gerçek yüzlerini göstermeye yetti.

****

Kendi uçağını, helikopterini, tankını, füzesini, insansız hava aracını üreten, uzaya kendi uydusunu yerleştiren, askeri uçak ve helikopterlerine kendi yazılımını üreten, borç almaktan kurtulup borç veren bir ülke konumuna gelen, ülkenin onlarca yıldır iliklerini sömüren terörü bitirmek üzere olan, bölgesinde lider bir Türkiye’den rahatsız oldular. Gördüklerinde “analarının oynaşı”nı görmüş gibi oldukları Osmanlı’nın ayak seslerini duymaya başladılar.

Bu, onları korkuttu ve kudurttu!

(İngiliz ekonomi dergisi The Economist’in son kapağına bakın ve Muhterem Fethullah Gülen’in Herkül.org’da yayınlanan son konuşmasını dinleyin.)

***

Peki “içteki hainler”e n’oldu?

Onlar neden kudurdular?

(Bunu söylerken, salt “çevreci kaygılar”la veya hükümetin icraatlarını beğenmeyerek kırıp dökmeden demokratik tepkilerini orya koyanları tenzih ediyorum.)

Neden Başbakan Kuzey Afrika gezisine çıkıp, ülkemiz ve milletimiz adına yeni anlaşmalar imzalarken onlar barbarca ve alçakça yaktılar, yıktılar, yağmaladılar, talan ettiler?

Neyin kiniydi bu?

Neden bu kadar kudurup, gemi azıya aldılar?

Neden çapulcu “Haçlı Orduları” gibi sokaklara döküldüler?

Ayyaşı, şarapçısı, kokainmanı, pornocusu, homosu, gayı, ibnesi, eşcinseli, lezbiyeni, transeksüeli, godoşu, nonoşu, totoşu, bölücüsü, itçisi, ipçisi, kemalisti, feministi, komünisti, faşisti, ateisti, teröristi, apoisti, siyonisti, Ergenekoncusu, darbecisi, cuntacısı, sanatçı bozuntusu, siyasetçi bozuntusu, ilahiyatçı bozuntusu, rektör bozuntusu…

***

“Neden”i şu:

Çünkü, perde gerisindeki “ağa babaları” öyle buyurdu!

Çünkü, cumhuriyetin kurulmasından 80 yıl sonra “bir adam” çıktı bu toprakların asıl sahiplerinin de bu ülkede söz sahibi olabileceklerini gösterdi!

Çünkü, “bir adam” çıktı, yoksulluğun bu ülkenin kaderi olmadığını içte ve dıştaki bütün alçaklara haykırdı!

Çünkü, “Muhtar bile olamaz” dedikleri “adam” çıktı başbakan oldu, çok yakın bir zamanda büyük ihtimalle cumhurbaşkanı olacak!

Çünkü, “1000 yıl sürecek” dedikleri “sütü bozuk 28 Şubat düzeni”nin çanına ot tıkandı!

Çünkü, sözde “cumhuriyeti ve laikliği korumak adına” darbe yapanlar, yapmaya yeltenenler generalde olsa, genelkurmay başkanı da olsa rütbesine bakılmaksızın hesap soruldu!

Çünkü, HSYK’nın yapısını değiştirilerek “laik-sol-kemalist” ideolojinin oyuncağı olmuş ve “guguk”a dönmüş hukuk “hukuk” yapıldı!

Çünkü, Kanallarından zehir akan TRT, ateist ve komünistlerden temizlenerek halkın en çok izlediği temiz bir kanal haline getirildi!

Çünkü, Devletin bankalarının peşkeş çekildiği medya baronları ve faiz lobileri yok edildi!

Çünkü, Kışlalarımıza Kur’an dersi girdi, ezanlar okunmaya başlandı!

Çünkü, ANASOL-M Hükümeti döneminde Kur’an öğrenimine getirilen 12 yaş sınırı kaldırıldı!

Çünkü, TBMM’deki askeri tabur kaldırıldı!

Çünkü, Direnişler olsa da başörtüsü serbest oldu!

Çünkü, Darbecilerin ve dış istihbarat servislerinin “yan kuruluşu” haline gelen MİT’e el atılarak “Milli” istihbarat teşkilatı haline getirildi!

Çünkü, İçki yasağının kapsamı genişletildi!

Bu arada söz içkiden açılmışken “İsmet İnönü’nün Lozan antlaşmasını imzalarken sarhoş olduğu” hep söylenir durur!!

(Aklıma geliverdi işe!!..)

Devam edelim;

Çünkü, imam hatiplilere polis ve asker olmalarının yolu tekrar açıldı!

Çünkü, kürtaj yasaklandı, genç nüfusun artması için teşvikler getirildi!

Çünkü, 10. Yıl Marşı gitti mehter marşı geldi!

Çünkü, Kadeh tokuşturup şampanya patlatarak temel atma, açılış yapma devri bitti “dua devri” başladı!

Çünkü, Başbakan’ın ABD gezisinde Fethullah Gülen Hocaefendi’nin görüşleri alındı!

Çünkü, 3. köprüye “Cihan Padişahı” Yavuz Sultan Selim’in ismi verildi!

Çünkü, çünkü, çünkü…

Bu “çünküler” uzaaar gider.

***

Nasıl, biraz fazla mı “ileri” gitmişiz ne?

Bu kadar “çünkü” olduğuna göre öyle!

Hadi biraz empati yapalım: “Onlar”ın yerinde “biz” olsak, oturup kaderimize razı olur muyduk?

Sanmıyorum!!

***

Bir çift lafım da şu platformculara:

“Taksim Platformu” denilen uyduruk isimle birkaç densiz Başbakan’ın yokluğunda Arınç’ın karşısına çıktı, bir takım isteklerde bulundu.

O istekleri siz biliyorsunuz!

Bir, “Başbakan ve eşinin 3. bir ülkeye sığınmasına izin veririz” demedikleri kaldı!

Hay hay bayım!

Emriniz başüstüne… Hükümeti de CHP’ye devredelim mi?

(….??)

Pabucumun platformcuları sizi!

***

Sevgiyle kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Veli KARALAR Arşivi