Mürekkep ve İmza

Vaktiyle yapımı en çok uğraş gerektiren işlerden birisi mürekkepçilik imiş. Sanat haline dönen bu meslek öylesine zormuş ki, hakiki bir mürekkebin yapılması kimi zaman aylarca emek verilmesini gerektirirmiş. Şöyle ki, bu mürekkeplerden bir kısmı, Mimar Sinan'ın yaptığı Süleymaniye Camii'nde üretilirmiş. Caminin içerisine konulan havalandırma sistemi sayesinde, içerde yanan kandillerden çıkan isler, ishaneye ulaşır ve buranın duvarlarına bezenirmiş. Buradan kazınan islerden de mürekkep yapılırmış.

Mürekkep için kullanılan bir diğer yöntemde ise  bezir yağları yakılır, yine bunlardan is elde edilir ve bu is, mermer dibeklerde dövülürmüş. Yalnız bu dövme işi o kadar uzun sürermiş ki, yeterli kıvama ulaşmak için ustanın dibekteki ise, tokmakla yüz bin defa vurması gerekirmiş. Bu da günlük 8 saatlik bir çalışma ile yaklaşık 22 gün sürermiş.  Elde edilen mürekkepte, bezden, ipekten ve çuhadan süzgülerden geçirilirmiş.

Mürekkebin birinci sınıf olması içinse; mürekkepler cam şişelere konulur, keçelere sarılır, Bağdat Kervanlarına veyahut Kutsal Topraklara giden Surre Alayındaki develerin hörgücüne yerleştirilirmiş. Aylarca süren bu yolculuk sırasında, develerin sırtındaki mürekkep sürekli çalkalanır ve muhteşem bir kıvama gelirmiş. Bu kadar emek gerektiren bir çabanın ardından elde edilen mürekkepler o kadar kaliteli olurmuş ki; bir hattat [ki burada Arif Yücel Hocamızın da kulakları çınlasın...] yüz dirhem mürekkep ile nesih yazı nevi ile bir Amme Cüzünü kaleme alırmış. Sahifelere dökülen satırlar ise kalıcı olur, asırlara meydan okur ve asla silinmez, kolay kolay da uçmazmış... (Bknz. Enver Behnan Şapolyo, Türk Gazeteciliği Tarihi)

***

Şimdi buradan yola çıkarsak, aslında yerel yönetici yani Belediye Başkanı da bir nevi mürekkep ustası ve aynı zamanda hattat değil midir?.. Eğer bir başkan, hayata geçireceği projeye, mürekkep ustası titizliğiyle aylarca emek verir, enine boyuna düşünürse iyi bir hattat olacak ve atacağı imza da yıllarca silinmeyecektir. Aksi takdirde unutulup gidecek, kimsenin hatırlamak istemeyeceği gereksiz bir toz yığınına dönüşecektir...

Kimseye haksızlık etmek istemeyiz ama geride kalan 5 yıllık süreç dikkate alındığında bu silinmeyecek imzayı kim attı derseniz, herhalde kamuoyunun büyük bir bölümü 'Hanefi Mahçiçek' diyecektir. Gerçekten de sıfırdan bir belediye kurmak, ilçenin 'kuş uçmaz kervan geçmez' köylerine hizmet götürmek kolay iş değil... Hepsi bir yana, baraj kenarına kazandırılacak rekreasyon alanı, burada gerçekleştirilecek olan Expo 2023 ve ayrıca Onikişubat Belediyesi'nin yeni hizmet binası hem ustalık hem de büyük bir vizyon gerektiren işler... Zaten, ne diyordu Ziya Paşa;

"Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde."

Yani siz lafı boşverin, kişinin icraatına bakın... Çünkü O'nun aklının seviyesini, ancak yaptığı işlerde görürsünüz..

Evet, iş ve icraatlarıyla 'Başkan' sıfatını layıkıyla karşılayan Hanefi Mahçiçek, yeniden aday gösterilir mi? Bilinmez... Bunun değerlendirmesini AK Parti'nin yetkili organları yapacak ve kararını verecektir. Ancak kim ne derse desin Mahçiçek, eserleriyle bu kentte güzel izler bırakmıştır...  Manen ve maddeten yaptığı çalışmalarla da Mahçiçek imzası, kolay kolay silinmeyecektir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Editörden Arşivi