Mü’min Birlik Ve Beraberlik Halindedir

Değerli kardeşlerim insanoğlu daimi olarak mutluluğun peşinden koşar. Peşinden koştuğu mutluluğu yakalamanın temelindende toplumun huzurlu olması geçmektedir. Toplu yaşamaktan başka alternatifi olmayan insanın  huzuru ve mutluluğu da, toplumun huzur ve mutluluğuna bağlıdır. İslâm dininin üzerinde durduğu en önemli konulardan birisi, mutluluğun vazgeçilmez şartlarından olan birlik ve beraberliktir. Birlik ve beraberliğin olduğu yerde kardeşlik, huzur, bolluk, bereket ve rahmet vardır. Dünya ve âhirette mutlu olmak ancak Allah’ın Kitabına sarılmak, birlik ve beraberlik içinde olmakla mümkündür. Bu gerçeği Yüce Allah şöyle dile getirmektedir:

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur'ân’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz (Al-i İmran, 3/103)

“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır. “ (Al-i İmran, 3/105)

“Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.”buyurmakta, ( Enfal, 8/46)

Buyurarak birlik ve beraberliğin ihmal edilmemesi gerektiğini bizlere bildirmektedir.  Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) ise.:

“… Size cemaati tavsiye ederim. Ayrılıktan sakının. Zira  şeytan, tek kalanla birlikte  olur. İki kişiden uzak durur. Kim cennetin ortasını dilerse, cemaatten ayrılmasın. Kimi yaptığı hayır sevindirir ve kötülüğü de üzerse, işte o, mü'mindir

"Kim itaatten dışarı çıkar ve cemaatten ayrılır ve bu halde ölürse, cahiliye ölümü ile ölür"

Mü’minin mü’mine karşı durumu yekpare bir binayı meydana getiren, perçinlenmiş kayaların birbirlerine karşı durumu gibidir

Sizden biriniz, kendisi için sevip istediğini kardeşi için de istemedikçe gerçekten iman etmiş olamaz

Buyruklarıyla cemaatten uzaklaşmamayı sık sık hatırlatmış ve her vesile ile birlik ve beraberliğin önemini vurgulamıştır.

İslâm dini söz konusu birlik ve dayanışmanın sağlanması için, öncelikle mü'minleri kardeş ilan etmiştir. Nitekim Kur'ân'da:

“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin" buyurulmuştur (Hucurât, 49/10)

Yüce dinimiz, toplumu oluşturan fertleri bir bütün olarak ele almış ve onların her birini vücûdu oluşturan organlara benzetmiştir. Mü’minleri bir bedene benzeten İslâm, herhangi bir uzvun rahatsızlığını bütün vücudun paylaştığı gibi, başkalarının uğradıkları sıkıntı ve musibetlerin de, el ve gönül birliğiyle paylaşılmasını öngörmüştür.

Nitekim Nu'man İbn Beşîr (r.a.) anlattığına göre Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Resulullah (a.s.v.)  buyurdular ki: Birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamette,  birbirlerine şefkatte mü'minlerin misâli, bir bedenin misâlidir. Ondan bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve hararette ona iştirak ederler.

Vücudu meydana getiren organlar, tam bir âhenk içinde çalıştığı zaman vücut sıhhatli olduğunu düşünürsek bir ve beraber olmamızın ne derece önemli olduğu apaçık ortadadır.

İnanan insanların huzur ve barışı bozucu davranışlardan sakınmaları, karşılıklı hoşgörü anlayışına sahip olmaları, kenetlenme ve birleşmenin tek yoludur. Nitekim Yüce Allah Kur'ân'da Peygamber (s.a.s.)'e hitaben:

"O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp  giderlerdi" (Al-i İmran, 3/159)

“Şayet yeryüzündeki şeyleri tümüyle harcasaydın sen onların kalplerini uzlaştıramazdın. Fakat Allah onların arasını uzlaştırdı. Şüphesiz O mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir" (Enfâl, 8/ 63.)

Sevgili Peygamberimizde:

“Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: "Resulullah (as.v.) buyurdular ki: "Sakın zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Tecessüs etmeyin, rekâbet etmeyin, hasetleşmeyin, birbirinize buğz etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah'ın kulları kardeş olun

Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona (ihânet etmez), zulmetmez, onu mahrum bırakmaz, onu tahkîr etmez. Takva şuradadır-eliyle göğsünü işaret etti Kişiye şer olarak, müslüman kardeşini tahkir etmesi yeterlidir. Her Müslümanın malı, kanı ve ırzı diğer Müslümana haramdır.

Değerli kardeşlerim Ayet ve Hadislerde sıkı sıkı hem Rabbimiz,hemde Peygamber efendimiz bizlere birliğin ve beraberliğin ne denli önemli olduğunu belirtmişlerdir. Birlikten güç olur kuvvet olur bu gücün karşısında hiçbir şey duramaz. Rabbim bizleri birlik ve beraberlikten ayırmasın. Rabbim mü’minleri parçalamak için nifak tohumları atanlara fırsat vermesin. Rabbim bizleri kendisine layık kul, Peygamberimize layık ümmet etsin. AMİN.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
M.Halit AYHAN Arşivi