KLAVYE KAHRAMANLARI VE SOYTARILIK

Anadolu’nun Türkleşmesinde İslamlaşmasında büyük emeği olan Konya’da mukim Hz. Mevlana’nın atasözü haline gelen bir dörtlüğünü aktararak konuya girmek istiyorum. Diyor ki;

Güneş gibi ol şefkatte, merhamette.

Gece gibi ol ayıpları örtmekte.

Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.

Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.

Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.

Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.

Hz. Mevlana bu yazdıkları ile aslında İslam’ın özünü anlatmıyor mu? Malum sosyal medya dediğimiz çağın hastalığı bu masum millete öyle bir hastalık aşıladı ki, bu hastalığın adı: iftira, dedikodu ve gıybettir.

Eline telefonu alan yazdıklarının nereye varacağını hesaba katmadan ha babam sallıyor, ahkâm kesiyor.

**

Birkaç yıl önceydi. Saygı duyduğum bir insan davet etti. Davete icabet ettim. Konu bir insana yardım ile ilgiliydi. Davet sahibi konuştu. Ekonomik durumu o gün itibariyle benden iyiydi. Sordum;

- Abi ne kadar destek vermeyi düşünüyorsunuz? Dedi ki; - ya ben sizleri davet ettim. Siz vereceksiniz bende sizlerden aldığımı götüreceğim. Bunun üzerine;

- Abi benim bütçem uygun değil dedim ve oradan ayrıldım.

Ekonomik durumu bizden kat kat fazla olan insanlar Allah rızası için kimsenin haberi olmadan yardım etmeleri gerekirken bu işin lafını ederek gösteriş yapanlar bir gün gelir ki yaptıklarından utanç duyarlar.

**

ALLAH’TAN KORKMAK GEREKMEZ Mİ?

İslami hassayetleri olduğuna inandığım ve saygı duyduğum nice insanların sosyal medya hesaplarında bir başkası ile ilgili yaptıkları paylaşımları görünce, nasıl böyle bir şeyi yapar diye hayretler içinde kalıyorum.

Çünkü; Kul Hakkı çok önemli bir mevzudur. Bir Müslüman bir başkası ile ilgili gıybet, iftira, dedikodu yapmaktan uzak durmaya gayret göstermelidir. Bunda sorun var ise kendi kendisi ile yüzleşmesi ve tövbe etmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ben neredeyse 40 yıla yaklaşan meslek hayatımda bir iki tane bu türde yaptığım haberden dolayı hak sahibi başta olmak üzere helalleşip, özür diledim.

Şimdi bu klavye kahramanlarının yazdıklarına bakınca üzülerek diyorum ki; bunlar hiç Allah’tan korkmuyorlar mı?

Hesap günü var. Ve bu hesap gününde yaptıklarımızdan dolayı hesaba çekileceğiz.

Naçizane şunu ifade etmek isterim ki;

İslam’ı kurtarmak bizim haddimize değildir. Biz ancak İslam ile kurtulmanın kaygısı içinde olalım.

**

SOYTARILARA DA PRİM VERMEYELİM

Kimi klavye soytarıları vardır ki, bunlar hiç ilgisi olmayan fotoğrafları paylaşmakta ve abuk sabuk yazılarak yazarak milleti galeyana getirmeye çalışmaktadırlar. Bunlara pirim vermeyelim. Yaptığı paylaşımları alıntılamayalım, paylaşmayalım. Bu da yanlıştır.

Bir Müslüman, Hak, Adalet, Allah Korkusu gibi önemli ve hassas konularda bizatihi kendisi daha hassas ve duyarlı olmaya gayret ve özen göstermelidir.

Bir insanın yaptığı paylaşım doğrudan kendisini ilgilendirir. Ben bunu başkası paylaşmıştı oradan alıp paylaştım diyerek sorundan kaçamayız. O halde bunu önemsemek zorundayız.

Özellikle İslami konularda, milli konularda, ülkemizi ilgilendiren konularda ne yaptığımızı, ne yazdığımızı iyi düşünmemiz gerekiyor. Bize düşen dini ve milli görevlerimiz vardır. Paylaşımlarımızı gıybet ve iftiradan uzak, ahlaklı olmasına dikkat etmeliyiz. Bölücülük kokan, insanları kamplara ayıracak paylaşımlardan da uzak duralım. Çünkü İslam ayrıştırma değil birleştirme dinidir.

Bilmem anlatabildim mi?

**

SAĞLIK ÇALIŞANLARI GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Dün 14 Mart Tıp Bayramıydı. Bunu anlatmaya gerek yok. Güzel ülkemizde sağlık alanında çok iyi hizmetler ortaya konuluyor. Güler yüzlü personeller bizlerin hastalığını unutturuyor.

Sağlık çalışanlarına karşı saygılı ve hoşgörülü olalım. Onları sevelim. Onların yaptığı işe saygı gösterelim.

Eskiden bir doktora muayene olabilmek için önce özel muayenesine gitmemiz ve bir tomar para verdikten sonra hastanede muayene olabiliyor ve ameliyat imkanına kavuşuyorduk.

Ya bu gün?

Bize bu imkanı sağlayanlara, bize güler yüzlü davranan sağlık çalışanlarına şiddet uygulamak, onları tehdit etmek insanlığa sığar mı?

Sağlık çalışanlarına darp, şiddet yapanlara en ağır cezalar verilmelidir. Bir doktorun, bir hemşirenin, bir sağlık çalışanın darp ve şiddet görmesi bize yakışmıyor.

Bunların son bulmasını ümit ediyor, bütün sağlıkçıların gününü kutluyorum

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi