Kahramanmaraş’ın Bilmediğimiz Sırları...

Bu gün yeni görev yaptığım okulum Dulkadiroğlu Anadolu Lisesi öğretmenleri ile birlikte Kahramanmaraş’ın tarihi mekanlarını ziyaret ettik. Kahramanmaraş, tarihi anlamda gerçekten keşfedilmeyi bekleyen bir hazineyi göğsünde saklıyor. Onun sırlarını bulabilmeniz için iyice kulak kabartmanız ve ruhunun derinliklerinde çağıldayan içli sesi duymanız gerekiyor.

Seyahatimiz Taş Mescitte başladı. Dulkadiroğlu Beyi Alaüddevle Bozkurt Bey’in bir yakınının kabrine de ev sahipliği yapan bu mescit Dulkadiroğlu Beyliğinden kalan eşsiz bir eser. Türkiyenin en küçük mescidi olma ünvanını gururla taşıyor. Aynı zamanda mescidin piramit kubbesi ilgileri celbediyor.

Kahramanmaraş, Büyükşehir Belediyesi ünvanını aldığında şehir merkezi iki ana belediye ile yönetilmeye başlandı Onikişubat ve Dulkadiroğlu her iki ismin de taşıdığı anlam büyük Oniki Şubat Maraş’ın kurtuluş ve bağımsızlık gününü simgelerken, Dulkadiroğlu ismi şehrin tarihine ışık tutuyor. İşte Dulkadiroğlu Belediyesi Sembolünü bu Taş Mescitten almıştır.

Bu sembol’ü Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati OKAY Bey tasarlamıştır diyebiliriz. En azından ben öyle hatırlıyorum.

Taş Mescidin ardından şehrin tarihi mekanlarına ziyaretlerimiz sürdü. Ulu Camii, Acemi Camii, Uzunoluk Hamamı, Kurtuluş Müzesi, Kapalı Çarşı gibi şehrin tarihi mekanlarını bir kaç saat içerisinde yürüyerek hemde hiç yorulmadan gezmek mümkün.

Bu arada çok güzel bir sürprizle seyehatimiz daha da anlam kazandı. Kültür Spor ve Turizm Dairesi Başkanı Duran DOĞAN Hocamı makamında ziyaret ettik. Hocam dememin sebebi sadece kendisinin bir öğretmen olarak da görev yapmasından ileri gelmiyor.

Erdem Bayazıt Lisesinde kendisinin talebesiydim. O günden bu güne Duran DOĞAN Hocamı ilgiyle takip etmekteydim. Güzel bir karşılaşma ile bir araya geldik.

Öğretmen arkadaşlarımızla birlikte kendisinden şehrin kültürel mirası hakkında bilgi aldık. Bu güzel sohbette edindiğim izlenimleri sizlerle paylaşmak isterim.

Burdan sonrası Duran Hocamın sözlerinden aldığım notlarla devam etmektedir:

Konaklarımız,

Kahramanmaraş Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak bir çok alanda çalışmalarımız devam etmekte özellikle Konaklarımızı canlandırmak istiyoruz. Sadece Safranbolu örneğini hatırlayalım Safranbolu Evleri konseptiyle Kahramnamaraşın 10 katı Turist çekmekteler. Bizim şehrimizde 262 tane bu şehkilde tarihi konak var. Biz bunları restore ederek gün yüzüne çıkarmak istiyoruz.

Şu an bulunduğumuz konak KÖKER Konağı Şehrin ilk Belediye Reislerinden biri yaptırmış 100 yıllık bir konak olduğu söylenebilir.

7 Güzel Adam Konağı ve Müzesi aktif olarak kullanılıyor. Sadece şehrimizin sanatçıları değil bir edebiyat müzesi olarak hizmet veriyor ve ilgi görüyor. Bu anlamda 7 Güzel Adam Müzemizin bir kısmını kütüphane bir kısmını da sosyal etkinlikler için kullanıyoruz.

Kapalı Çarşı,

Kapalı Çarşımız, Dulkadiroğlu Beyliğinden Kalan bir eserdir. Aynı zamanda içinde Vakfiyeler barındırmaktadır. Kapalı Çarşımızın önemli bir kısmının Maraş’ın işgali sırasında Fransız ve Ermeniler tarafından yakılarak tahrif edildiğini bilmekteyiz.

Kapalı Çarşımızın içinde pekde bilinmeyen bir Mevlevihane vardır. Bu Mevlevihane Osmanlının önemli Tekkelerinden biridir. Tarihi Taşhan kısmında bulunan Mevlevihanede YUM BABA adlı bir Zat’ın kabri hala aktif olarak bulunmaktadır.

Bu Mevlevihane bizim edebiyatımızda da hususi bir yere sahiptir. Faruk Nafiz ÇAMLIBEL’in meşhur Han Duvarları şiirinde bahsi geçen Maraşlı Şeyh Oğlu Satılmış, Maraş Mevlevi Şeyhi Selim Dedenin Oğludur.

Osmanlının son döneminde ömrü cepheden cepheye sürüklenerek geçmiş olan Satılmış aklımıza şu kıt’alarla kazınmıştır:

HAN DUVARLARI

...

On yıl var ayrıyım Kınadağı'ndan

Baba ocağından yar kucağından

Bir çiçek dermeden sevgi bağından

Huduttan hududa atılmışım ben

Garibim namıma Kerem diyorlar

Aslı'mı el almış haram diyorlar

Hastayım derdime verem diyorlar

Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış'ım ben

...

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Mevzuda geçen Mevlevihane de Fransız ve Ermenilerin saldırısına uğruyor ve yanıyor. Tadilat görse de Cumhuriyetin ilk yıllarında Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasına binaen ücrete mukabil satılıyor ardından günümüze ise sadece bir Türbe kalıyor.