Kahramanmaraş’ta “istemezük bir anlayış” bu şehrin alın yazgısı haline gelmiş. Bu anlayışı değiştirmek zorundayız.

Konuya geçmişte yaşanan bir olayı anlatarak giriş yapmak istiyorum.

“Yıllar önce Mehmet Sabancı beyin fabrikasında oturuyorum. Şu anda lc waikiki markası ile bir Dünya firması olan kişiler bu tesisleri Kahramanmaraş’a kurmak istediler. Baba Vahap Küçük geçmişte Anavatan Partisinde çeşitli görevler üstlenmiş bir isimdir.

Mehmet Sabancı’ ya Kahramanmaraş Organize Sanayi Bölgesinde yer bulunması için yardımcı olmalarını söylediler.

Bu olayın birebir tanığıyım. Ancak Kahramanmaraş’ta yer bulunmadı. Onlarda Malatya’da yer buldular oraya yatırım yaptılar. Bu hadisenin yaşandığı yıllarda OSB’de ancak birkaç fabrika faaliyetteydi.

Yine geçmişte Kayseri Firmalarından aynı taleplerle Kahramanmaraş’a gelindiğini biliyorum. Bu örnekleri artırabiliriz.

Bu şehirde ki istemezük anlayışı Kahramanmaraş’ın sanayileşme sürecini geciktirdiği gibi toplumsal refahın da artmasını etkiliyor.

Dün Manşet Gazetesinde İşadamı Ali Rıza Kısükerek Beyin yakınmalarını ve feryadını okudum. Sayın Kısakürek bu konuda yerden göğe kadar haklıdır. Çünkü Kahramanmaraş’tan bunaldığı o yıllarda Gaziantep’e giderek orada yatırım yapmak istemiş bütün kapılar açılmıştı. Sanko Holding’in o dönem Yönetim Kurulu Başkanı olan Abdulkadir Konukoğlu yatırım noktasında Kısakürek’e açık çek vermişti. “Ne istiyorsanız yaparız” demişti.

Kısakürek haklı olarak diyor ki; Kahramanmaraş’ta neden bir Konukoğlu yok? Sanko Holding komşuluk ilişkilerine de büyük önem veren bir firmadır. Kahramanmaraş’ta hiçbir yatırımın olmadığı dönemlerde de, Kahramanmaraş’tan gelen taleplere sessiz kalmamış her zaman yardımcı olmuştur. Bunun en güzel örneği Kahramanmaraşspor’dur.

**

Sermaye düşmanlığı ile bir yere varmamız mümkün değildir. Kahramanmaraş’ta 1981 yılında 1000 civarında Kahve ve çayhane vardı. İnsanlar 6 ay çalışır 6 ay boş gezerdi. O yıllarda Nüfus göz önüne alındığında neredeyse her mahalleye 40-50 kahve ve çay hane düşüyordu. Ve şehrin nüfusu 100 bin idi.

Şimdi şehir nüfusu 700 bin olmuş ama merkez de kahve, çayhane, pastane, lokanta sayısı bu rakama ulaşır mı? Eskiden bir mahalle de 1 bilemedin 2 otomobil olurdu. Bu gün sokaklar araçtan geçilmiyor. Bu toplumsal zenginliğin sebebini çok iyi bilmek gerekiyor?

Kahramanmaraşlı hiçbir Sanayici, İş adamı kendilerine yapılan anlamsız saldırıları hak etmiyor.

Eleştiri yaparken, konuşurken bu şehrin dününü iyi bilmek gerekiyor. Bu gün Kahramanmaraş’ın bu denli hızlı gelişimini daha da hızlandırmak elimizdedir.

Bu gelişmeler istemezük anlayışına rağmen oldu.

Birde meselelere Gaziantepli gibi bakabilsek? İşte o zaman Kahramanmaraş gelecek on yıl içinde Türkiye’nin en büyük sanayi şehirlerinden biri olur. Bunu başarmak elimizdedir.

Şimdilik bu kadar!...

(Not: Yarın “ Yeni Yatırım alanlarına ihtiyacımız var” konulu köşe yazısı ile buna devam edeceğiz)