İttifakların dili

Tüm canlı ve cansız varlıkların şöyle veya böyle bir iletişimleri ve bunu sağlayan da dilleri vardır. Dil dendiğinde elbette konuşma ile iletişim öncelikle akla gelmekle beraber bir çok başka kanallarında olduğu bir gerçek.

Mesela rüzgar, kendi lisan-ı hali ile bizlerle iletişimi vardır. Estiği yöne ve hızına bağlı olarak anlayana öyle bilgiler aktarır ki, anlamak ve anlamlandırmak için meteoroloji gibi bir ilme vakıf olmak gerekir. Bitkilerin dilini anlamak için de ziraat ilminden hayvanların dilinden haberdar olmak içinde veterinerlik biliminden haberdar olmak gerekir.

Aynı şekilde insanın beden ve ruh sağlığını , özellikle biz hekimler hastalarımızın beden dillerini okuyarak anlayıp değerlendirmelerde bulunabiliriz. İnsanın kızgınlığı veya sakinliği yani mizaç durumunu anlamak için bazen sadece gözlemlemek yeterli olabilir. Hastalarımızın duruşu yürüyüşü ve hatta göz kapalı denge durumu bir çok hastalığı daha muayene etmeden teşhis etmemize yardımcı olabilir.

Gelelim makalemin ana temasına. Malum önümüzdeki ay dananın kuyruğu kopacak ve siyasi partilerimizde şapkalarını önlerine koyarak durumlarından yeni vazifeler çıkartacaklar. Malum ittifaklar konusunda bendeniz de birkaç kelam eylemek istiyorum.

Serbest seçimlerin başlangıcından günümüze , halkımız hemen hemen her seçimde tercihini 60-40 veya 65-35 gibi bir oranda kullandı. Toplumumuzu bu yönü ile değerlendirmeye alırsak muhafazakar ağırlıklı bir toplumuz. Sağ oylar her zaman sol ve liberal oylardan fazla olmuş. CHP zihniyeti bu durumdan vazife çıkarmış ve açık oy gizli tasnif gibi bir garabeti Türk siyasi hayatına sokmuş. Bu ayıp kıyamete kadar bu partinin üzerinde silinmez bir leke olarak kalacak.

Millet ittifakından beklentileri yüksek olan yazar çizer takımının rüyasında darı gördüğünü düşünüyorum. Millet ittifakı altında birleştirilmeye çalışılan oylar beklentilerinin altında kalacak. Şimdiden bu duruma hazırlıklı olmalarını salık veririm.

Rahmetli Erbakan hocamızın CHP ile ittifakından hanesine düşen zararın bugün İYİ parti içinde geçerli olduğu kanaatindeyim. Hatta saadet bile bu tırpanın etkisinden kurtulamayacak. CHP ise tüm gayretlerine ve çabalarına rağmen dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir.

İzmir CHP oylarının ne kadar azalacağını önemsiyor ve ciddi bir azalış ile karşılaşılacağını bekliyorum. Bu millet darbelere ve darbe sevicilere tahammül etmeyi bilmiş ancak ilk fırsatta onlara indirdiği şamar ile herkesi layık olduğu yerlere serpiştirmiştir.

Cumhur ittifakına gelince, belki en önemli sorunu uzun süre iktidarda olmanın yorgunluğu diyebilirim. Yağcılar yoğurtçular ve cukkacıların istilası altında gireceği bu seçimlerde yine sağ duyu sahiplerinin alicenaplığı ile zararın neresinden dönerse kâr kabilinden bir gerçeklikle karşı karşıya gibiler. Ciddi bir muhalefetin olmamasının pastasını sanki bu seçimlerde de yiyecekler. 31 mart seçimleri , bir önceki seçimlerde olduğu gibi, kürt kardeşlerimize yine bir görev düşüyor. Bir kez daha sağ duyuları ile davranarak ülkemizin önüne çekilmek istenen sete mani olmalılar.

Cumhur ittifakı üzerine kara bulut gibi çöken dillere pelesenk olmuş bu olumsuz yaftalardan ne kadar darbe alacak bunu önümüzdeki seçimlerden anlamış olacağız. Bir önceki seçim akşamı balkondan halka seslenen reisin bazı ifadeleri , dersimizi aldık mesajları halkımız nezdinde ne kadar neşvi nema bulmuş onu da göreceğiz.

Reisin etrafında etten duvar oluşmuş. Bu duvarın çimentosu öyle sağlam bir kaleye dönüşmüş ki geçene delene aşk olsun. Her türlü olumsuzluğa rağmen , bendeniz reisimizin bu halkaya çimento taşıyan kan emici sülükleri ve asalakları def edeceğine inananlardanım.

Siyaset çok yönlü olmayı ve politik davranmayı gerektiren zor bir sanat. Reisimiz yılların verdiği tecrübelerini konuşturarak bu günlere getirdi ülkemizi. Yetmiş sentlere muhtaç olunan, günlük faizlerin yüzde binler düzeyinde olduğu ,aldığı maaşı döviz kuyruğunda dolara çevirirken bile yüzde 3-5 kayıp yaşanılan günleri yaşayarak çok iyi bilen bir vatandaş olarak birliğimize ve dirliğimize göz diken yerli yabancı alçak güruhun bir daha el ovuşturarak şak şak edeceği günleri görmeyiz inşallah.

Konuşmanın ,yazmanın ,çizmenin serbest olduğu hak ve hukukun yetersiz olsa da sağlıklı işlediği bir ülkede yaşıyoruz. Özellikle sevgili gençler son sözüm sizlere olsun. Yakın tarihlerde yaşanılmış garip gerçeklikleri tüm detayları ile yaşayarak gören bilen bir kişiyim. Bu günlerin kıymetini iyi bilelim ,bilemeyenlere anlatarak belletmeye gayret edelim. Bir çoğumuzun gidebileceği başka bir ülke maalesef yok.

Bu günlük de bu kadar.

Kalın sağlıcakla.

Baş sağlığı: Geçtiğimiz hafta içerisinde İstanbul-Kartal da çöken binanın altında kalarak vefat eden kardeşlerime Rahmet. Yaralı kardeşlerime Rabbimden şifa diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi