Abdulbaki GÜNIŞIĞI

Abdulbaki GÜNIŞIĞI

İSTİMLAK BEDELLERİ VE DEĞER TESPİTİNDE ADALET

1981 yılında belediyede gelir işleri müdürlüğünde memur iken, çok acı bir hadiseye şahit olmuştum. Onbeş veya daha fazla bir yıl önce bir istimlak yapılmış ve parası aradan geçen yıllarda ödenmemiş idi. Şimdi hepimizin bildiği Atatürk parkı ve yanındaki fuar alanından bahsediyorum. Oranın istimlakten önceki sahibi belediyeye gelerek, istimlak bedelinin neden ödenmediğini, ödense dahi yüksek enflasyonda paralarının pul olduğunu ifade ederek yüksek sesle şikayet etmişti.

Aradan geçen birkaç gün sonra aynı şahıs, çok ağır sözler ile belediye başkanını ve ödemeyi yapmayan bütün kurumları hedef almıştı. Bir vatandaş olarak piknik yapmak ve gezmek için  kullandığım park alanının sahibinden adeta devlet zoru ile alınmış olmasını kabul edememiştim. Hz. Ömerin adaletinden dem vuran devletlilerimiz, bizzat kendi hemşehrisini mağdur etmiş , uğruna canını vereceği devletine küstürmüş ve bütün kapıları da kapatarak adeta işkence etmiş idi.

1984 yılında idi galiba tam olarak hatırlamasam da, kalenin altında bulunan  eski postahane binası yıkılıp yerine on katlı yenisi yapılmış ve onun üstünde bulunan şan ve çiçek sinemalarının, kanarya ve kardeşler lokantasının olduğu kale kenarıda bu arada istimlak ile yıkılmıştı. Bu yıkımdan sadece çiçek sineması kurtulmuş ve yıkım sırasını bekliyordu. Çiçek sineması sahibide belediyeye gelerek, bu yıkımı yapmayın, belediyeye bağışlayayım, orayı yapmak için kaleyı traşladık ve büyük bir açık oluştu, bu bina bu açıklığı tutuyor, yarın yağmurda bu kısım uçabilir, önüne postahane yapılan bu binanın kime ne zararı var yıkmayın diye teklifte bulundu. O yıllar devletin zorba ve kendi vatandaşına zulm ettiği, kulağını tıkadığı yıllar idi. Bu yapılanlar bu insanların dinini sorgulayacak hale getirmiş, acaba bu devletin temsilcileri hangi dine inanıyor,  İslam ise, bu zulm yakışmadı, değil ise neden günde beş defa ezan okunur dedirtmişlerdir.

 Son yıllarda Göksun ilçemizde yapılan yol ve göletler için, bazı köylerimizde arazi istimlakları yapılmış idi. Bu yapılan istimlaktan şikayetçi olanı görmemiştim. Birkaç tanıdığım ile yaptığım görüşmede, bedellerinin gayet güzel hesaplandığını, paralarının bizzat kendi hesaplarına hakkaniyet içerisinde yatırılmış olduğunu beyan ile devletine olan güvenlerinin tam olduğunu müşahade etmiştim.Bu insanlar yapılan istimlaktan şikayetçi değil memnun idiler. Devletin sosyal kalkınma projelerinden biriside aslında bu istimlak eli ile yapılabilir. Kendi vatandaşının hakkını yemek yerine, değerinde ve değerinin az üstünde yapılacak bir ödeminin kime ne zararı var. Ben devletimin benim için yapacağı istimlak ile birilerinin hakkını çiğnemesini, gözyaşı döktürmesini istemiyorum.

 Şu son günlerde maraşımızda yapılan bazı istimlaklarda maalesef aynı hassasiyeti, devletin azami dikkati gösterdiğine kanaat getirmeyeceğim duyumlar almış bulunuyorum. İncinen ve Avrupa mahkemelerine gitmek istediğini söyleyen insanlara tesadüf etmeye başladığımı söylemek isterim.. Bir müslümanın hakkını alamadığından şikayet ile gayrimüslimlerin adaletine sığınması en büyük bir vebaldir.Lütfen bizim adımıza yapılacak bu tür istimlaklerden hayır gelmez. Vatandaşın menfaatini gözetiyormuş gibi pazarlık ve zor ile değerinin altında veya hile ile değerinin çok çok üstünde yapılacak istimlak ödemeleri sadece huzur-u ilahide hesap verecek bir mesele olur.

 Buradan ilgililerin dikkatini çeker iken bu tür mevzularda hassasiyetini bildiğim Hasan hocanın oğluna daha duyarlı olmasını tavsiye ediyorum. Asıl olan Rabbin rızasını kazanmak ise halkın rızasının bu yolda ilk adım olduğunu bilinmesini hatırlatıyorum. Vesselam.

           

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulbaki GÜNIŞIĞI Arşivi