1500 yıllık bir mabed olan Ayasofya’dan bahsetmek istiyorum bugünkü makalemde.
1453 yılında Fatih Sultan Mehmet Han tarafından fetholunup fethin sembolü olarak da Müslümanların mabedi olmaya devam eden bu tarihi yapı bilinmeyen(!) bir sebeple mabed olmaktan çıkarılıp 86 yıl gibi uzun bir süre müze olarak kullanılmış ve en son olarak geçtiğimiz yıl temmuz ayında yeniden aslına rücu ederek 24 temmuz 2020 de Cuma namazı ile birlikte tekrar cami olarak ibadete açılmıştır.
Gençlik yıllarımda özellikle üniversiteli olduğum dönemde İstanbul’un fethinin kutlandığı her 29 mayısta sık tekrarladığımız bir slogan vardı.
Zincirler kırılacak Ayasofya açılacak.
Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın.
Merhum Necip Fazıl Üstad bir konferansında gençler hiç tereddüt etmeyin Ayasofya açılacak dediğinde salondaki alkış tufanını hiç unutamam. Ayasofya’nın zincirlerini siz kıracaksınız dediğinde ise yaşadığım heyecanı hala içimde bir köşede  hala muhafaza ederim.
Birkaç yıl önce cumhurbaşkanımız Ayasofya açılsın pankartlarını görünce , günü geldiğinde oda olacak demişti  ve daha ne kadar bekleyeceğiz ki diyerek hayıflanmıştım.
Çok şükür o günü Rabbim gösterdi ve geçen sene bu hasretimiz sona erdi .
Zincirler kırıldı ve Ayasofya açıldı.
Bir dostum Erdoğan’ın yaptığı hizmetleri uzun uzun anlatırken  sözünü kesmiş ve en önemli hizmeti Ayasofya’yı cami olarak ibadete açmasıdır demiştim.
Evet yine bir kez daha tekrarlıyorum.
Ayasofya’nın zincirlerini kırarak 86 yıllık esaretinden kurtarması bence en önemli icraatıdır .
Rabbim her iki dünyada da mükafatını görmeyi nasip eylesin.
Merhum üstadım Mehmet Şevket Eygi ve Kadir Mısıroğlu  Ayasofya’yı zincirleyenlerin niyet ve gayretlerinden sık bahseder ve açılmasının zor olduğunu ancak açıldığında da tıpkı İstanbul’un fethinin çağ değiştirdiği gibi yepyeni bir döneme adım atmış olacağız derler ve zorlukların içerden dışardan sebeplerini sıralarlardı.
Çok şükür zor denen şey gerçekleşti.
Sağdan soldan gelen havlama sesleri hala dinmese de  Ayasofya camii kebiri açıldı ve aradan bir yıl geçmesine rağmen de  ümmet fevç fevç Ayasofya’ya akın etmeye devam ediyor.
Geçtiğimiz gün ikindi namazını eda etmek için camiye girmek istemem yoğun kalabalık nedeni ile mümkün olmadı.
Suni gündemlerle ,trollerin yalan dolanları ve azgın azınlığın ipini elinde tutanların tüm gayretleri   ile devletimiz zaman ve enerji kaybediyor olsa da kervan yürümeye devam ediyor.
Milletimiz dim dik ayakta.
Son günlerde gençlerimiz ile ilgili hayali haberler üreten mahfillere cevap niteliğinde Cumhurbaşkanımız durumun farkında ve gençlere el attı.
Onları dinliyor.
Dün Diyarbakır’da bir gencin teklifine anında cevap vererek bir sonraki gençler buluşmasının doğup büyüdüğüm ve suyunu içtiğim memleketimde yapılmasını teklif edince anında Büyükşehir belediye başkanımızı arayarak derhal hazırlıklara başlayın talimatını verdi.
Bir sonraki buluşma inşallah Kahramanmaraş’ta yapılacak.
Yedi güzel adamın memleketi olan Kahramanmaraş yeni güzel adamlar yetiştirerek örnek olmaya devam edecek.
Büyükşehir belediyemizin değerli yöneticileri görev sizde.
Hadi bakalım..
Bugünden kolları sıvayın.
El ve gönül birliği ile memleketimizi geleceğimiz olan genç kuşaklara tanıtın.
Merhum Üstadlar  ; Necip Fazıl, Nuri Pakdil ,Erdem Bayazıt ,Cahit Zarifoğlu ,Bahaddin Karakoç ,Akif İnan   gençlerimiz bu değerleri tanısın.
Mezunu olmaktan şeref duyduğum Kara lise aslına rücu edilerek tarihe şahitlik yapsın.
Abdal Halil Ağa kimdir?
Gençlerin tarih bilincinde karışıklığa sebep olan ermeni meselesinde Maraş Ermenilerinin Fransız gavuru ile bir olup yaptıkları zulüm bir nebze olsun gündem oluştursun.
Memleketime bu fırsatı veren Cumhurbaşkanıma kalbi şükranlarımı sunuyor Rabbim hayırlı hizmetlerinde muvaffakat eylesin diyorum.
Kalın sağlıcakla.