EN DEĞERLİ GIDA-UYKU

Oksijenden sonra en değerli gıdamızın uyku. Bu bilimsel ve evrensel bir gerçeklik. Sağlıklı ve düzenli alınmadığı zaman olanlar oluyor. Günümüz mutsuz ve halsiz insanlarının ortak paydası bu gıdadan yoksun olmak.

  Aç ve susuz günlerce yaşayabilen insanlar aynı süreyi uykusuz geçiremiyor. En eski işkence yöntemlerinden biri de olan uyku niçin bu kadar önemli acaba? Bu önemine rağmen niçin değerini yeteri kadar bilemiyoruz. Sorular soruları çoğaltabilir ancak benim amacım bu değil.

  Her bir hücremizin içerisinde  bir saat olduğunu artık bilimsel olarak da biliyoruz. Çünkü bu sene Nobel ödülü bu buluşa verildi. Hücrede mitokondri yani enerji fabrikası ne kadar önemli ise bu saatte o kadar önemli. Önemli çünkü hücrenin sağlıklı olması bu saatin düzenli çalışmasına bağlı.

  Yüce yaratıcı bu düzene göre yaşamamızı öğütlüyor .Geceyi yaratma sebeplerinin içerisinde bu öğüt var.

  Zekası yüksek ancak aklı kıt , hüsranda olduğunun dahi farkında olmayan gaflet ve dalalaletteki   insanoğlu ise  fıtratına  aykırı duruşta inat ederek ha bire gaf üstüne gaf yaparak yüzlerce yıl yaşama iddiasında bulunuyor.

  Sağlıklı  düzenli ve zamanında alınmayan uyku şifa olmak yerine maraz olarak bizi daha çok sağlıksız yapar. Bunun bariz örneğini günümüz dünyasında farkında olmadan beraber yaşıyoruz. 

  Halsiz bitkin gergin ve mutsuz  hatta obez  insanların hemen hepsinin ortak paydasında uyku gıdası açlığı vardır. Zamanında alınmayan uyku gıdası  açlığı olan insanlar kahve çay gibi uyarıcılarla güne başlayarak bir hata daha yaptıklarının farkında bile değil maalesef.

 Hatanın neresinden dönersek dönelim kara geçeriz. Bilimsel keşfi yeni olan leptin hormonu ile obezite arasındaki ilişkinin düzenleyicisi de sağlıklı uyku.

  Bu kadar değerli olmasına rağmen bu gıdaya yeteri kadar değeri vermiyor olmamızın mantıklı bir sebebini bulan veya bilen var mı? Cevabını gerçekten merak ediyorum.

  Değerli dostlar lütfen yaratanınızın emanet olarak verdiği sağlığınızı daha fazla riske atmadan uyku gıdanızı su gibi ekmek gibi önemseyin ve zamanında alın.

  Uyku gıdasını alma vaktimiz günışığına göre ayarlanır. Hava  kararınca beynimizdeki mercimek kadar büyüklükte bir bez (pineal gland) faaliyetine başlar . Melatonin diye bir madde üretir.  Akşam 10-11 gibi uykumuz geldiğini haber verir. Ona hoş geldin demeyi hatırlayıp buyur edersek bizi ertesi güne zinde ve sağlıklı olarak hazırlar.

 İnat eder bana bir şey olmaz cahil kolaycılığı ile daha bir sürü yapacaklarım var sende nereden geldin der gibi itersek  koyar gider. Bir daha da kolay kolay gelmez. Bedelini de burnundan fititl fitil getirir.

  Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az değerli okurlarım. Devede kulak misali arzettiklerimi anlayanlara ne mutlu.

HUKUK GUGUK

 Bu iki kavram o kadar iç içe bir hal aldı ki, ayırmak  nerede ise gayrı mümkün. Sadece bizim sorunumuz da değil. Tüm dünya hukukun elastikiyetinden üretilen guguk ile idare ediliyor. Guguk hukuktan daha pirimli ve itibarlı maalesef. Her türlü melanet ve ihanetler  guguktaki  zeka ile üretiliiyor.

 Gündemde cam filmi yasağı var. Doğru yanlış demeden buradaki garabete bir göz atmamız lazım. Niçin kaldırılıyor ve niçin getiriliyor. Zamanlaması birbirine yakın  bu iki zıt uygulamanın bedelini kimler ödüyor. Cevabını bulmakta zor vermekte zor.

  Son günlerde gazetemizin manşetine taşınan bir yasa var. 6284 numaralı bu yasanın toplumumuzda oluşturduğu şuu vukuundan beter kargaşa ve kaosdan bir çoğumuzun haberi dahi yok.

   Kadına karşı şiddeti önlemesi ve aileyi korumak için hükumetimiz tarafından 2012 yılında çıkartılmış. İsmi ve içeriği harika ama sonuçları ile değerlendirdiğimizde  cinayetlerin artması ve aileyi dağıtması dışında pek bir faydası yok gibi.

  Ünlü avukat Ali Cahit Polat kardeşim her görüşmemizde sitemle bu konulara eğilmemizi ,  toplumumuzu derinden sarsan meselelerle ilgili yazılar yazmamızı  hatırlatarak yaşadığı tecrübelerle  meselenin önemine dikkat çeker.

   Profesör Dr  Sefa Saygılı hocam ve Avukat Cahit kardeşimle ülkemizin bu zor günlerinde bu sorunu gündeme getirmemizin önemli bir sebebi bu.  Omurgasında aileyi korumak olan bu yasanın aileyi dağıtmak gibi bir sonucunu görerek  yaşayan kişiler  olarak buradan bakanımıza hatta cumhurbaşkanımıza durumu arz ediyoruz.

  Durumdan vazife çıkarıcıların daha fazla ekmeğine yağ sürmeyelim. Aile kurumu eften püften sebeplerle kanun koruması kılıfı ile daha fazla yıpratılmasın . Bu kurumun meyveleri olan çocuklar daha fazla örselenmesin diyorum.

 Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi