ELAZIĞ VE TÜRKİYE DEPREMİNE ÇÖZÜM

Elazığ'da merkez üssü Sivrice ilçesi olan 6,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Saat 20.55'deki depremde Elazığ ve Malatya’ da hayatını kaybeden 38’ e yükseldi. Hastaneden 1500’ü aşkın kişi taburcu edildi. Şu ana kadar 45 kişi kurtarılırken enkaz altında olduğu değerlendirilen vatandaşları kurtarma çalışmaları devam ediyor. Artçı deprem 600 ü geçti. 31 yıkık, 249 ağır, 56 orta hasarlı bina tespit edildi.  

Elazığ Sivrice merkezli deprem, Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya, Tunceli, Samsun, Tokat, Çorum, Sivas, Niğde, Kayseri Kırşehir, Trabzon, Ordu ve Giresun'da da hissedildi. Halk arabalara, sakin yerlere hareket etti. Devlet yaraları sarmak için AFAD koordinesinde gereken tedbirler alınmaktadır.  

Öncelikle ülkemize ve milletimize geçmiş olsun. Allah daha beterinden korusun. Tabii yetkililerimizin tedbir alması gerekiyor. İki büyük fay hattı olduğu söyleniyor. Bu fay hatları bilindiğine göre tedbir almak kolaylaşıyor. Teknoloji gelişmiş ve gelişiyor. Bu hususta öncelikle  büyük bir komisyon kurulmalı ve fay hatlarının önceden aşamalı kırılması veya patlatılması  planlanmalıdır. Kontrollü bir şekilde bu fay hatları nasıl kırılır? Can ve mal güvenliği sağlanmalı, bütçe ayarlanmalı, uygun  bir zaman dilimi seçilmeli, top yekün seferberlik ilan edilmelidir diye düşünüyorum. Belki çılgın bir proje olarak görülebilir, ancak son derece makul bir fikirdir. Devletimiz ve  Uzmanlarımız bu konu üzerinde acilen çalışmalıdır.  

Bu konuyla ilgili ilk çalışma Nikola Tesla tarafından New York’taki laboratuvarında başarıyla gerçekleştirildi. ‘Elektromanyetik Dalgalar’ın mucidi Tesla, bu dalgaları kullanarak Richter ölçeğinde 5 şiddetinde bir deprem yapmayı başardı. Tesla’nın başarısı New York Times'ta yayımlandı. O dönemde çok fazla bilinmeyen elektromanyetik dalgalar ve etkileri, bilim çevreleri ve kanaat önderleri tarafından korkutucu ve gereksiz görülerek dışlandı. Bunun yanında Tesla’nın çalışmaları elektriğin kablosuz taşınması yönünde ilerlediği için, para kaybedeceğini düşünen dönemin bakır ve iletken kablo kartelleri de Tesla’nın önünü kestiler.  

Nikola Tesla’nın elektromanyetik dalgalarla yaptığı çalışmaların konu başlıklarını; ‘Enerji birikimi yüksek fay hatlarının olduğu bölgelerde depremi tetiklemek’, ‘İklimi kontrol etmek (Dünyanın manyetik alanlarını ve iyonosferi kullanarak yağışı ve rüzgârları kontrol etmek)’, ‘İstenilen bölgeye yıldırım düşürmek ve enerjisini depolamak’, ‘İstenilen bölgeye radyasyon vermek’, ‘Tüm iletişimi engelleyerek sadece kendi iletişimini sağlamak’ şeklinde sıralayabiliriz. 1920’lerde sumen altı edilen bu çalışmalar, II. Dünya Savaşı ile tekrar gündeme geldi, gizli servisler tarafından yürütüldü.  

Günümüzde bu çalışmalar Amerika’ da Nikola Tesla’nın 100 yıl önce geliştirdiği temel prensipler üzerinden, HAARP Projesi kapsamında devam ediyor.  

İşte HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) Projesi’nin de bu tip bir ‘Kara Proje’ olduğuna dair ciddi iddialar var. HAARP ‘Dünyanın en büyük ve en güçlü radyo verici (iletici) birimini imal etme projesi’. Proje, Amerikan Hava ve Deniz Kuvvetleri tarafından ortaklaşa finanse ediliyor. 30 milyon dolarlık programın yürütme

göreviyse Alaska Üniversitesi’nin. Proje, Alaska/Gakona’nın 11 mil doğusunda inşa edildi. 1993 yılında uygulamaya konan program 2002 veya 2003 yılında tamamlandı.

Amerika bir deprem silahı yapabilmek için sürekli çalışmalar yapıyor. Dünyada açıklanmış 7 adet HAARP tesisi var. Açıklanmayanlarla birlikte bu sayı 20 dir. Ancak bu çalışmalar sonuçlanmadı ve kesin sonuç veren bir silah haline gelmediği sanılıyor.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in, Ahmet Mete Işıkara’ya “Depremi Amerikalılar yapmış olabilir mi?” diye sorması ve cevap alamaması meselesi, deprem esnasında görülen alev topu, Gölcük Deniz Üstündeki devir teslim törenine üst düzey Amerikan ve İsrailli subayların ilk defa gelmiş olması, depremden sonra bölgenin dalışa yasak ilan edilmiş olması şüphe çekmiştir. CIA belgelerinde geçmişte yapılan gizli deneylerin  yer aldığı ortaya çıktı.

Marmara fayının atom bombasıyla kırılması planlanmış, bu önerinin sahibi Prof. Atilla Uluğ, tepkilere rağmen kopma noktasına gelen fayın bombalanmasını gündeme getirmiş.  İsrail, Lut Gölü’nde bunu denemiş ve başarmış.  

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Atilla Uluğ, Marmara’da biriken enerjinin denizin dibinde patlatılacak  atom bombası veya eşdeğerde patlamayla kırılacağını iddia etmiştir. Öneriyi bilime aykırı bulan deprem uzmanları, fay yerine meslektaşlarını bombaladı. Birbirlerinin diplomalarını tartışmaya açan bilim adamları, sıra dışı yöntem için ‘depreme çözüm olamaz’ deyince konu kapanmış. Hatta Türkiye’nin ilk atom mühendisi Prof. Dr. A. Yüksel Özemre : “Fay hattında Hiroşima’daki gibi atom bombası patlatılırsa, patlamadan sonra oluşacak 20 bin derecelik şok dalgası İstanbul’da canlı bırakmaz ” açıklaması yapmıştır.

Aradan geçen zaman içerisinde teknoloji gelişmiştir. Teknolojiye bir an önce ayak uydurup çalışmalar yapılmalıdır. Kanal İstanbul için nasıl komisyon kurulduysa aynı şekilde deprem komisyonu kurulmalıdır.

HAYDİ TÜRKİYE DEPREME DAYAN PLATRFORMU KURULMALI

Artık konuşma bırakılmalı ve hemen tedbir alınmalıdır. Saygılarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer IŞIK Arşivi