EĞİTİM ÇIKMAZINDA YERLİ VE MİLLİ ÜNİVERSİTEYE GEÇİŞ SİSTEMİ

Bir pastahane de oturduğunuzu ve baklava siparişi verdiğinizi hayal edin. Baklavayı getiren kişi baklavayı yapan usta olsun. Usta size Fuzuli'den şiirler okumaya başlasın, siz de tabi ki güzel sözler eşliğinde baklavayı yiyorsunuz ama o da ne baklavanın tadı iğrenç!!!

Usta hemen müdahale ediyor; kızmayın efendim! Diyor. Bu baklava kötü olabilir fakat ben size Mercidabık Savaşını anlatayım, diyor. Olmadı fizik kanunlarını anlatacak, olmazsa geometri, coğrafya, gramer...

Baklavayla bu konuların ne alakası var derseniz size eğitim sistemimizin en büyük çarpıklığını anlatıyorum. Aşçılık bölümüne aşçılık yeteneğiyle girilmiyor efendim.

Bizler meslek ustası yetiştirmiyoruz. Bizler sadece bilgiye boğulmuş nesiller yetiştirmekle meşgulüz.

Güzel bir baklava yemek, iyi bir terzi bulmak, işini özenle yapan bir tamirci, bir berber, bir kasap bulmak şimdiden zorlaştı gelecekte ise imkansız olacak.

Sebebi eğitim sistemimizdeki büyük açık. Hangi lise olursa olsun tüm öğrencileri aynı sınavla farklı bölümlere almaya çalışıyoruz.

Örneğin İmam-Hatip mezunu imam olmak isteyen bir gence de Türkçe, matematik, fizik, kimya vs. derslerden sınav yapıyoruz.

Aynı şekilde veteriner olacak gence de, muhasebeci olacak gence de vb. Örnekleri hayal gücümüze göre çoğaltabiliriz.

Meslek liselerinde okuyan milyonlarca genç kaynakçılık, tesisatçılık, marangozluk, motor gibi bölümleri bitiriyor fakat boş geziyor. Ayrıca sanayide, fabrikalarda da çırak ara eleman bulunamıyor. Sebebi mi yine eğitim sistemimiz.

4 yıllık lise eğitimini 1940 sistemiyle hala 9 saat okullarda, sınıflarda hapis şekilde işliyoruz. Ben Baponyada yarı zamanlı okullar gördüm öğrenci 3-4 saat okula gidiyor teknik eğitimini alıyor sonra yallah tamirhaneye veyahut fabrikaya, mağazaya vb. parasını da alıyor.

Bizde de bir nevi stajerlik sistemi var ama delik büyük yama küçük.

En büyük sorunumuz, hatta milli meselemiz SINAV SORUNU. Bazı cesur siyasetçiler kaldıralım şu sınavı dedilerse de kulak ardı edildi.

Belli başlı değişmeyen sorularla eleme yapıldıkça Türk eğitim sistemi düzelmeyecektir. Denebilir.

Çözüm mü? Benimki sadece bir öneri dünyada üniversite yerleştirme sistemleri incelenmeli ve Yerli ve Milli bir üniversiteye geçiş sistemi bulunmalıdır.

Örneğin; her üniversitenin her bölümü kendi sınavını kendisi yapabilir.

İlahiyat mı okuyacaksın kardeşim? Ne işin var senin coğrafyayla oku bakalım Tebareke'yi. Gemi inşaatı mı okuyacaksın kardeşim? Ne işin var senin Edebiyatla, getir bakalım argon kaynağını!!! Bilgisayar mı okumak istiyorsun sök tak, bir programa gir, bir site yap vb.

Hal çaresine derhal bakılmazsa gelecek 10 yıllarda bir bardak çay, bir dilim baklavaya hasret kalırız.

Alimallah berber bulup da tıraş olamayız...

AH KUDÜS

İsrail'in gelecek 50 yıl içinde yıkılacağına adım gibi eminim. Fakat Kudüs kalbimizde her daim bir yara olarak kalacak. Selehaddin-i Eyyübi, Kudüs kurtuluncaya dek gülmemeye yemin etmişti. Bizler ise gaflet efsunlarında kaybolup gidiyoruz.

İnşallah bizler hür, müreffeh, saadete ve barışa ermiş bir Kudüs ve bir İslam Dünyasını görürüz. Bu uğurda çalışmak en kutsal dava olsa gerek.

Öğrencilerimden bazıları Kudüs hakkında bir yarışma vesilesiyle yazılar yazmışlar hepsi çok kıymetli yazılar. Gençlerin bu konuda bilinçlendirilmesi adına yapılan her teşvik edici gayreti kutluyorum.

Bir öğrencimin yazdığı şiirin bir kısmını sizlerle paylaşmak isterim tamamını değil çünkü ilerde yarışmalara yollayacağız.

Ey Kudüs

Ey Kudüs

Tutsak sevgili,
Annelerin gözyaşları,
Çocukların feryatları,
İsra ve Miracın şehri,
Mescidi Aksanın annesi...

 

**

Kudüs,
Etrafı kutsal kılınmış mübarek toprak,
Selam sana Süleyman'ın emaneti,

Selam sana Ömer'in ilk fethi

Selam sana Selahattin'in göz bebeği

**
Anneler şimdi kahır tesbihi çekiyor

senin için ey Kudüs,
Kurtulduğun gün şükredecek tüm ümmet

hep bir ağızdan ey Kudüs.

....

Sevim Açıkbaş

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Çolak Arşivi