Dünya 2019’a Girerken

(TÜRKİYE, ABD, AVRUPA, RUSYA, ÇİN VE ORTADOĞU)

Bilinen etkili devletler, dünyayı yönetmeye devam ediyor. Bu devletlerin arasına Türkiye de girmeye çalışıyor. Ancak  öncelikle Türkiye’nin yanında veya arkasında hangi devletler olabilir? Dost ülkeler var mı? Hangi ülkelerle uzun süre dostluk sürdürülebilir? Menfaatler, hangi ülkeleri birbiriyle yakınlaştırıyor? Sorularını beraber irdeleyelim.

ABD, dost bilinen düşman ülke olduğunu 15 TEMMUZ olayından sonra açıkca düşman pozisyonuna girdi. Suriye’de, ABD’nin vazgeçilmez enerji koridoru oluşturacağı görüldü. Bu amaç için Ypg-Pkk terör örgütünü beslediği ve Türkiye’ye karşı bir kalkan olarak kullandığı ortadadır. Gerçi ajan Brunson’un, serbest bırakılmasından sonra İlişkilerde biraz yumuşama oldu. Doların düşmesi, Membiç’te ortaklaşa eğitim yapılması, Türk Bakanlar hakkında suçlamanın kaldırılması gibi gelişmeler oldu. Hatta daha da ABD tarafından Türkiye lehine gelişmeler beklenmektedir. Diğer taraftan, Fırat’ın doğusunda, kuzeyinde 12 gözetleme kulesinin inşa edilmesi, en az 300 TIR silah dolusu tırların Ypg-Pkk ya gönderilmesi, başka amaçların olduğunu göstermektedir. ABD ile ilişkilerimiz artık karşılıklı menfaat ilişkisine girmiştir. Önceden tek taraflı ABD, Türkiye’yi istediği gibi kullanıyordu. Stratejik ortağımız gibi kandırmalarla Türkiye’yi  avutuyorlardı. Artık Türkiye’yi daha ciddiye almak zorundalar. Elbette Türkiye, ABD’nin her yaptığına karşılık verecek gücü yoktur veya ABD’nin, çok yönlü politikaları karşısında hazırlığı olmayabilir. Ancak bu eksikliği gidermek öncelik MİT’e düşmektedir. MİT bu alanda boşluğu doldurmaya azami gayret gösteriyor. Suriye’de ABD ve Rusya bir anlaşmaya varıldığı gündemdedir. Anlaşmanın içeriği henüz bilinmemekle beraber akla gelen Fırat’ın doğusu ve kuzeyi ile Akdeniz’e  yeni bir enerji koridorunda anlaşmaya varılması olasıdır. Hatta Suriye’nin Türkiye’nin dışarda bırakılarak yapılanmasında anlaşmış olabilirler. Musul ve Kerkük’ü içerisine alan bir enerji koridoru da  Akdeniz’e ulaştırılması planlanmış olabilir. Hatta Suriye’nin kaça bölüneceği de planlanmış olabilir. Belki Münbiç muhasarasında ülkemiz başarılı olursa planlar değişebilir.

Tabii Suriye’de Türkiye’yi zorlu bir süreç bekliyor. Yılmak yok, iman gibi gücümüz var Elhamdülillah. Ortadoğu denince önce Suudi Arabistan akla gelir. Veliaht Muhammed’in idaresinden sonra Türkiye-Arabistan ilişkileri zor bir sürece girdi. BAE Emiri Zayid El-Nahyan ile Suud Veliaht Muhammed bin Salman’ın birlikteliği Ortadoğu’ya kana bulamaktadır. Merhum  Kaşıkçı cinayetiyle Suudi Arabistan, Türkiye’nin belgeleriyle cinayeti ortaya koyması neticesinde uluslararası arenada zor durumda kaldı. Kaldı ki bu cinayet olayı aslında tüm İslam alemini de üzdü. Bir diğer konu da Yemen’deki savaşın sorumlusu Suudi Arabistan ve İran’ın olması içler acısıdır. Yakın zamanda da Suudi Veliahtı ile BAE Emirinin  Suriye sınırında Ypg-Pkk’yı ziyaret ederek onlara destek vermeleri ABD’nin politikasını takip ettiklerini göstermektedir. Ortadoğu’da müttefik ülke sadece Katar bize destek vermektedir. Ayrıca Katar’ın OPEC’ten ayrılması da Türkiye ile birlikte verilen bir karar olabilir. Ortadoğu’da Suudi Arabistan, liderlik konumunu kaybetmiştir. Belki Suudi Arabistan yakın zamanda idare değişikliğine gidecektir.

Rusya ile yakın zamanlarda bahar mevsimini yaşıyoruz. 15 TEMMUZ dan sonra daha İlişkilerimiz arttı. Ancak tarihten beri Rusya ile hep ilişkilerimiz menfaate bağlı düşmanca olmuştur. Rusya’nın Türk-Kafkas ülkelerindeki belirleyici ilişkileri hep devam etmektedir. Sıcak denizlere inme ideali hala devam etmektedir. ABD’ye karşı düşmanlığı devam etmekle beraber hala menfaatlerde birleşiyorlar. Rusya, ABD’ye karşı Türkiye’yi hep yanında görmek ister. İlişkiler zikzaklı olsa da bir çok konuda ortak karar alabiliyorlar. Bu sıcak ilişkiler umut ederiz daha da sürdürülsün. İpek Yolu projesi değişikliğe uğrayacak mı? Doğalgaz boru hattı ülkemizden geçecek mi? Rusya ile ilişkilerimizi 2019 da daha iyi değerlendireceğiz.

Avrupa, yıllardan beri Türkiye’yi AB’ne alacağız diye oyaladılar. Seçim zamanlarında ise Türk düşmanlığı yaparak oy toplamayı hedeflediler. Avrupa’da Türk vatandaşlarımızın  artık  Avrupa ekonomisine katkısı tartışılmaz olmakla beraber yabancı düşmanlığı da gittikçe artmaktadır. Türkiye aleyhine PKK’ ya destekleri de bilinmemektedir. Avrupa Ordusunun kurulması fikriyle Avrupa yeni bir sürece giriyor. NATO haricinde Avrupa Ordusunun kurulması fikri, Trump tarafından hoş karşılanmadı. Akabinde Paris’te sarı yeleklerin grevi ile başlayıp Avrupa’ya yayılmasının arkasında ABD olduğu düşünülmektedir. Rusya tarafından Avrupa Ordusunun kurulması işine gelmektedir. Zira NATO bölünmüş olacak, güç zayıflayacak. Hem maddi yönden hem de asker yönünden ordunun kurulması zor görülmektedir. Diğer taraftan İngiltere’nin AB’den ayrılması, Birliği tartışmalı hale getirmektedir. Türkiye’nin Avrupa ile uzun süreli  ithalat ve ihracatının devam edeceği bir gerçektir. İngiltere’nin ayrı bir baş çekmesi görülmektedir. Yunanistan ise borçlu bir ülke olup, İsrail ile beraber Akdeniz’de gaz aramalarını sürdürmesi, Türkiye tarafından tepki çekmektedir. Akabinde Türkiye’nin de denizaltı ile gaz aramalarına başlaması gerginliği arttırmaktadır. Gaz aramalarında olası patlayıcı kullanılması fay hatlarını harekete geçirme tehlikesi olabilir. Bunun için tedbir alınmalıdır. Yunanistan’ın üzerimize saldırıya itilmesi kuvvetli ihtimaldir.

Çin gittikçe güçleşen bir devlettir. Belki ABD’yi geçmiştir. Çin elindeki Dolar ile belki ABD’yi satın alacak güçtedir. Ucuz işgücü, teknoloji hırsızlığı, nükleer enerjisi ile endişe vermektedir. Ortadoğu’da da borç para vererek ve ucuz işçiliğiyle söz sahibi olmaktadır. Diğer taraftan Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yaptıkları zulümleri sürdürmektedirler. Türkiye ile ortaklaşa İpek Yolu projesi devam edecek mi? Türkiye umduğu gibi bu projeden faydalanacak mı? Bu hususları 2019 da daha iyi göreceğiz. Daha ileri yıllarda ABD-Çin savaşı kaçınılmaz gözüküyor.

İsrail ise ABD aracılığıyla dünyayı yönetmeye devam ediyor. Türkiye ile siyasi sıkıntılar devam etmektedir. Filistin politikası değişmeyecek gibi görünüyor. Zulme devam ediyor.

Yakın zamanda Türkiye’yi bekleyen Suriye sorunu gözükmektedir. Münbiç ve Suriyeli göçmenlerin durumunu, Akdeniz’de gaz arama sonuçlarını, Mahalli seçimlerini 2019’da göreceğiz. Sonuçlar ne olursa olsun birlik içerisinde olmaya devam, yerli üretime devam, Milli silahlara devam diyorum. Saygılar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer IŞIK Arşivi