İslam dininin temel direklerinden birisidir namaz,Namaz tekbirle başlayıp selam ile sona eren ,kişiyi huzur-u ilahiye ye ulaştıran  önemli bir ibadettir namaz.Namaz kulun  Allah’a karşı teşbih,ta’zim ve şükrün ifadesidir namaz.

Namaz, Kur’an’da doksandan fazla ayette zikredilir.Namaz daha önceki ümmetlerede emredilmiş ama beş vakit namaz Muhammed ümmetine hediye edilmiştir.

İslâmda namazın meşrûluğu Kitap, Sünnet ve İcmâ’ya dayanır.

Kur’an-ı Kerim’in birçok yerinde; namazı kılınız ve zekâtı veriniz” buyurulur. “Bütün namazları ve orta namazı muhafaza edin”, “Şüphesiz namaz, müminlere, vakitle belirlenmiş olarak farz kılınmıştır“, buyrulur.

Namazın farz oluşuna hadisten delil ise, bu konuda rivâyet edilmiş çok sayıda hadis vardır. Bu hadislerden bazıları şunlardır: “İbn Ömer (r.a)’den rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “İslâm beş temel üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka bir ilâh bulunmadığına, Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna şehadet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmaktır“.

Hz. Peygamber (s.a.s), Muaz b. Cebel (r.a)’i Yemen’e gönderirken ona şöyle buyurmuştur: “Sen ehli kitap olan bir topluma gidiyorsun. Onları ilk önce Allah’a kulluk etmeğe çağır. Allah’ı tanırlarsa, Allah’ın onlara gecede ve gündüzde beş vakit namazı farz kıldığını söyle. Namazı kılarlarsa; Allahın onlara, zenginlerinden alınıp yoksullara verilmek üzere zekâtı farz kıldığını söyle. İtaat ederlerse, bunu onlardan al, insanların mallarının en iyisini alma, mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onun duasıyla Allah arasında perde yoktur”

Namaz ergenlik çağına gelmiş, akıllı her müslümanın üzerine farzdır.Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Çünkü namaz kesin ayet, hadis ve icma delilleriyle sabittir. Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terk eden asi ve fasık olur. Bunun yanında, namazını unutarak, uyanamayarak veya tembellik yüzünden zamanında kılamayan bunu kaza eder. Hadis-i şerifte; Kim uyuyarak veya unutmak suretiyle namazını kılmamış olursa, hatırladığında hemen kılsın ” buyurulur. Çünkü ümmetten unutkanlık ve uyumakla ibadetlerin yerine getirilemeyişi özür kabul edilmiştir. Aksi taktirde mazeret kabul edilmemektedir.

Bu sebepledir ki, uyuma veya unutma ile geçen namazların kazası uygun görülmüştür.

Yüce Allah’ın affı ve mağfireti geniştir. Bu konuda Yüce Allah: “Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını affetmez. Bunun dışında dilediği kimseyi affeder” buyurmaktadır.

Yüce Allah, namazın mükâfatını, merhamet, bağış ve tükenmez rızık, cennet, ilahi rıza olarak vaat etmiş, namaz kılan müm’minlerin müjdelenmesini istemiştir. Çünkü namaz, mü’minin hayatına çeki düzen veriri onu her türlü çirkinliklerden, haram ve yasakları işlemekten men eder.

Dinin temellerinden biri olan namazın hayatımıza bir çok faydası vardır. beş vakit namazı kılan kimse, günde beş defa bir nehirde yıkanan kimse gibidir.

Beş vakit namazını kılan, manevi kirlerden temizlendiği gibi dış çevre ile sürekli temas halinde olan ortanlar günde beş defa yıkandığı için, kirlerden ve bulaşıcı mikroplardan temizlenmiş olur.

Namaz kişiyi temiz olmaya mecbur kılar. Çünkü namazın şartlarından hadesten ve necasetten teharet, insanı ve insanın namaz kılacağı yerin temiz olmasını şart koşar.

İnsan günde beş vakit namaz kılacağından dolayı, hayatını beş bölüme tahsis etmiş olur ve ona göre hayatına yön verir.

Günde beş vakit namazı kılanın, hayatta en az beş kazancı vardır:

-Maddi ve manevi temizlik,

-Vakitlerini düzene koyma,

-Günahlardan ve kötülüklerden korunma,

-Kusurların bağışlanması,

-Sevap ve Allah’ın rızasının kazanılması.

Namazı hakkıyla kılan kimse, kibir ve gururdan kurtulur. İnsan/kul haklarına saygılı olur. Yüce Allah tarafından sürekli gözetildiğini unutmaz. Bu vesileyle günah ve kötülüklerden uzak durur.

Namaz dinin direğidir. İmanın alametidir. Amellerin en faziletlisi ve Allah’a en sevimli olanıdır.

Mümin, her namaz için güzelce abdestini alıp gönlü, bedeni ve uzuvlarıyla namaza hazırlanmalı, kıyamda dimdik durmalı, dua, sure ve ayetleri güzelce ve doğru olarak okumalı, rükuda dümdüz durmalı, rükudan kalkınca belini tam doğrultmalı ve en az sübhanellah diyecek kadar durmalı, secdede eller vfe ayaklar kıbeleye çevrilmeli, iki secde arasında en az sübhanellah diyecek kadar durmalı, tadili erkana, farz, vacip, sünnet ve müstehaplarına riayet ederek kemali edeple beş vakit namazı kılmalıdır.

Yüce rabbim kıldığımız namazları hakkıyla kılan,bizleri kıldığımız namazlar la kötülüklerden uzaklaşabilenlerden etsin.Rabbim kıldığımız namazları kabul etsin.Rabbim bizleri kendisine layık kul,Peygamberimize layık ümmet olmayı nasip etsin.AMİN.