İlim bil, irfan bil, söz bil.

İkram bil, kural bil, doyum bil.

Usul bil, adap bil,sınır bil.

Yol bil,yordam bil.

Hal bil, ahval bil,gönül bil.

Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma,

Mert ol, yürekli.

-Kimsenin umudunu kırma.

Sen seni bil; ömrünce bu yeter sana.

-Şeyh Edebali

Zaman değişir, mekan değişir, insana özgü hisler, istekler, ihtiraslar değişmez!

Dostluk, kardeşlik, merhamet, vicdan, ahde vefa gibi kelimler ardı ardına paylaşılır, biri suçlanacaksa bunların olmamasıyla suçlanır. Sözü söyleyen, söylediğini duymaz çoğu zaman! Aman dilin kemiği yok ya söyle söyleyebildiğin kadar! Vefa örsünde, kibrini çekiçlemediyse bir insan bazı sözleri çiklet gibi oraya buraya çekerek kullanır durur. Vicdan muhasebesini hırslarına, perde inmiş gözlerine yaptıran insan, elbette vicdansızlıkla suçlar karşısındakini.

Merhameti, sevgiyi ve bağlılığı, sözde durmayı yufka yüreklilikle izaha kalkan merhametsizler, kendilerine merhamet edeni, karşılıksız seveni, verilen sözü mecburiyet sanır, taş kalplilikte Nemrut’u arattığını görmez!

Bu dün böyleydi, bugün de böyle… Eğer öyle olmasaydı ne Şeyh Edebali yedi asır evvel çağları aşan yukarıdaki sözleri söylerdi ne de ben bugün bu satırları kaleme alırdım. Mesele kimin ne dediği değil, zaman, mekan değişse de insan değişmezliğidir! Velhasıl, alacağı olan alsın, vereceği olan versin, soracağı oran sorsun, mahkemesi olan kursun ama kendi nefsini muhakeme etmeden kimseyi dar ağacına çıkarmasın.

***

Uzun zamandır yoğunluktan dolayı yazamıyorum. Kitap projelerimi, makale çalışmalarımı askıya almış durumdayım. Fakat yaz ile birlikte uzayan günlerin bereketinden faydalanacağımı umuyorum. Bu süreçte Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler Şube Müdürlüğü ve Pazarcık Belediyesi ile Pazarcık Halk Kütüphanesi organizasyonu olan çeşitli söyleşi programlarına katıldık. Şehrimizin gençleriyle bir araya geldik. 12 Şubat Destanı’ndan Çanakkale Destanı’na, Kur’an Kerim’in İlk ayeti “OKU” dan başlayıp Hz. Ali’nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”a ve oradan M.Kemal’in “Hayatta en hakiki mürşid ilimdir, fendir!” sözüne kadar birçok sözü söyledik, söyleşiler gerçekleştirdik.

Bu süreçte şehrimizin gençleriyle bizleri bir araya getiren, Pazarcık Belediye Başkanı Yakup Hamdi Bozdağ Bey’e, K.Maraş Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler Şube Müdürü Hakan Gencer Bey’e, Kütüphaneler Şefi Sadullah Kılıç dostuma, Pazarcık Basın Müdürü Hüseyin Mutlu Tutak Bey’e, Pazarcık Halk Kütüphanesi Müdiresi Emine Demir’e ve adına sayamadığım dostlara ve basından etkinliklerimizi haberleştiren dostlara teşekkür ederim…

***

Değerli bir arkadaşımın dediği gibi “Vefa gösteren vefa görür. İnsan sözü önce Allah’a sonra kullara verir.” Lev Tolstoy’un dediği gibi “ Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder de kimse kendinin kötüye gittiğini kabul etmez!” Bir de bu taraftan bakmak gerekmez mi?

Velhasıl, doğruyu, iyiyi, güzeli kendimize rehber edinme derdindeyiz! Şeyh Edebali’ye kulak verir, Yunus Emre’nin dediği gibi “ Bilmeyen ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun!” der, boynumuzu öne eğer, kalbinize hükmedemeyeceğimize göre ancak ALLAH’a havale ederiz! Muhabbetle…