M.Fatih ERDOĞAN

M.Fatih ERDOĞAN

CEP TELEFONU GERÇEĞİ

Dostlarımın ve danışanlarımın yüzde 80’ni çocuklarının sürekli cep telefonlarıyla meşgul olduklarını ve bu durumun kendileriyle çocukları arasında ciddi tartışmalara sebep olduğunu söyleyerek nasıl davranmaları gerektiğini soruyorlar. Bende çocukları çok sıkmayın, tartışmayın ama gün içerisinde farklı etkinlikler yapmalarını mutlaka isteyin diyorum.

Cep telefonları mobil cihazların en pratik ve en çok tercih edilenidir. Bu telefonlardan taşınabilir, küçük cep bilgisayarları eklenenlerine ‘akıllı cep telefonu’ diyoruz.  Akıllı telefonlar, normal bir cep telefonundan çok fazla özelliğe sahiptir. Bilindiği gibi akıllı telefonlarda bilgisayarlarda kullanılanlara benzer mobil işletim sistemleri bulunmaktadır.

Ayrıca akıllı telefonlarda grafik işlemciler ve donanımsal özellikler de bulunmaktadır. Bu sayede akıllı telefonlar, konuşma ve mesajlaşmanın dışında, internette gezinmek, alışveriş yapmak, bilgiye ulaşmak, müzik dinlemek, basit tasarımlar yapmak ve oyun oynamak gibi birçok avantaja sahiptir.

Aslında akıllı telefonların tüm bu işlevleri geçekleştirmesini sağlayan en temel özelliği internete bağlanabiliyor olmalarıdır. Bu işletim sistemi sayesinde sıradan mobil telefonlara göre çok daha üst düzeyde bilgi işlem kabiliyeti olan akıllı telefonlar, bu özellikleri sayesinde kullanıcılarına bir bilgisayarda yapabilecekleri neredeyse her işi yapma imkanı sağlamıştır. ‘eposta gönderip almak, ofis dokümanlarına erişim sağlamak ve düzenlemek, oyun oynamak, video / film izlemek, görüntülü görüşme yapmak, fotoğraf çekmek, dosyaları saklamak’ gibi geniş bir yelpazede kullanım olanağı bulunmaktadır.

Akıllı telefonlar, dokunmatik ara yüzleri ile birden fazla uygulamayı aynı anda çalıştırma, dahili ya da eklenebilir hafızası yardımıyla görüntü ve / veya ses kaydı yapabilme gibi özellikleri ile günümüz kullanıcılarının hemen her ihtiyacına cevap verir niteliktedir. Kullanıcılar bugün bankacılık, yeme – içme, mesajlaşma, video ve fotoğraf çekme,  konum bulma ve paylaşma, sosyalleşme, sağlıklı yaşam takibi vb. pek çok işi bu akıllı telefonlar aracılığı ile yapabilmektedir.

Her ne kadar herhangi yaştan herhangi biri akıllı telefon kullanıcısı olabilirse de akıllı telefon kullanımına en çok uyum sağlayanlar Y ve Z kuşağında yer alan bireylerdir. 1977- 1994 arası doğanlar Y Nesli olarak adlandırılırken, bu kuşakta yer alan bireyler oldukça entelektüel ve teknolojiye yatkın niteliktedir.

1995 sonrası doğanlardan oluşan Z nesli ise oldukça komplike medya ve bilgisayar çevresinde yetişmiş, interneti daha fazla kavramış ve içselleştirmiş ve Y nesline göre daha uzman niteliktedir. Bu iki kuşak akıllı telefon kullanımında öne çıkmaktadır. 1977 öncesi doğan X kuşağı daha geleneksel kalsa da o kuşakta da akıllı telefon kullanımı artmaya ve yaygınlaşmaya başlamıştır. Hal böyle olunca akıllı telefon kullanımı her geçen gün yaygınlaşarak nerdeyse tüm kuşakların gözde kullanım aracı haline dönüşmüştür.

Akıllı telefonlar, gündelik yaşamı kolaylaştırmanın yanında birtakım problemleri de beraberinde getirmiştir. Doğru kullanıldığı zaman son derece yararlı ve kolaylık sağlayan özellikleri olan akıllı telefonların, bilinçsizce ve aşırı şekilde kullanımı durumunda ise ciddi fiziksel ve psikolojik olumsuz etkileri olabilmektedir.

Akıllı telefonların kullanımı ile ortaya çıkan başlıca fiziksel ve psikolojik rahatsızlıklar:

• Sürekli ekrana bakmak nedeniyle baş ağrısı, göz sulanması, göz yorgunluğu gibi fiziksel sağlık sorunlarına neden olması,

• Sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarının yaygınlaşması ile gerçek hayatta görüşmektense akıllı telefon üzerinden görüşmeye bağlı olarak asosyalliğe neden olması,

• Sürekli cep telefonunu kontrol etmek nedeniyle konsantre kaybına neden olması,

• Herkesle kolayca iletişim kurulabilmesi nedeniyle sağlıklı ve yasal olmayan ortamlara çekilebilme riski,

• Casus yazılımlar ile insanların özel hayatına müdahale edilebilmesi,

• Kabarık faturalar,

• Aile içi kuşak çatışması,

Bence bu kusurlar, akıllı cep telefonlarının kullanıcılarına sağladığı olanakların çeşitliliği yanında devede kulak gibidir. Bu sebeple; ‘bu kadar kusur kadı kızında da bulunur’ denilmeli ve kullanılmaya devam edilmelidir.

Not: yazıyı hazırlarken; Aydın Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon, Sinema Bölümü Öğrencisi Milas KUYUCU tarafından hazırlanan “Gençlerde Akıllı Telefon Kullanımı ve Akıllı Telefon Bağımlılığı Sorunsalı: ‘Akıllı Telefon(Kolik)’ başlıklı tez çalışmasından yararlanılmıştır. Kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Fatih ERDOĞAN Arşivi